10 Nisan 2014 Perşembe

Hem Hristiyanlar, hem Museviler son kitap olan Kuran’dan sorumlular...


Hem Hristiyanlar, hem Museviler son kitap olan Kuran’dan sorumlular...
Museviler, Hristiyanlar ve Müslümanlar hak din olan İslam'da birleşecekler.

Kuran son kutsal kitap... Peki son olarak Allah tarafından gönderilen bu kitaptan sadece Müslümanlar mı sorumlu? YoksaHristiyanlar ve Musevilerde Kuran’dan sorumlu olacaklar mı? Ahir zamandayız, Hz. Mehdi ve Hz. İsa’nın zuhuru çok yakın. Hadislerde Hz.Mehdi’nin Musevilere Tevrat’ın aslıyla, Hristiyanlara da İncil’in aslıyla hitap edeceği bildiriliyor. Ahir zamanda, yani yaşadığımız bu yüzyılda gelecek olan Hz. İsa’da hem Musevileri, hem Hristiyanları Kuran’a döndürecektir. Dolayısıyla hem Hıristiyanlar, hem de Museviler Kuran’dan sorumlu olacaklardır.
Şimdi bu konuyu daha detaylı açıklayalım. Kuran bildiğiniz gibi gönderilen son hak kitaptır. Korunmuştur; bu nedenle içinde hiçbir çelişki ve tutarsızlık yoktur. Bu konuda Rabbimiz'in Peygamberimiz (sav)'e vahyi vardır: "Sana okutacağız, sen de unutmayacaksın" (A'la Suresi, 6) . Allah, Kuran'ı koruduğunu "Elbette bu, bir Kur'an-ı Kerim'dir. Saklanmış-korunmuş bir Kitap'ta (yazılı)dır." (Vakıa Suresi, 77-78) ayetleriyle de bildirmiştir.
Kuran saf vahiydir.Tıpkı Tevrat ve İncil'in sahih bölümleri gibi insanın içine ferahlık ve aydınlık verir. Aklı ve vicdanı ile bakan bir insan bunu hemen görür. Kuran'ı okur okumaz bunu anlar. Başka delile ihtiyaç yoktur. Hiçbir vicdan Kuran'ın güzelliğine ve doğruluğuna dayanamaz. Kuran; olağanüstü üslubu, müthiş netliği, vicdana ve ruha mükemmel hitabı, dürüst açıklamaları, sıcak anlatımı, mükemmel ispatları ve hiçbir çelişki barındırmaması gibi özelliklerle okuyan kişide hemen güçlü bir kanaat oluşturur. Hak kitap olduğu besbellidir. Yüce Allah bunu, Kuran'a has yaratılmış ve hayranlık uyandıran Kuran mucizeleri ile de pekiştirmiştir.
Andolsun ki Allah, mü'minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.(Ali İmran Suresi, 164)
Hristiyanların Kuran ile ilgili bilmeleri gereken önemli bir gerçek vardır:?Kuran; kendisinden önceki kitapların hükümlerini kaldırmak için indirilmemişitir. Aksine Kuran, Tevrat ve İncil'deki hak hükümlerin doğruluğunu tasdik etmek ve hakkı ve doğruyu göstermek üzere indirilmiştir. Dolayısıyla bir Müslüman için Kuran'dan önceki hak kitapların varlığını inkar haramdır. Bazı Müslümanlar bunun aksini savunuyor olabilirler, ancak onlar Kuran hakkında bilgileri olmayan dolayısıyla İslam'ın özünü de bilmeyen bir kısım bilgisiz radikal zihniyetteki insanlardır. Burada söz konusu radikallerin mantığına göre değil, Kuran'ın açık ayetlerine göre izahlar yapılmaktadır. Müslümanlar, Kuran'daki vahiy gereği tüm peygamberleri kabul eder ve canlarından çok severler. Hz. Muhammed bizim peygamberimiz olduğu gibi, Hz. Musa da, Hz. İsa da bizim peygamberimizdir. Kuran'da emredildiği şekilde birini diğerinden ayırt etmemiz imkansızdır:
Deyin ki: "Biz Allah'a; bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa'ya verilen ile peygamberlere Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslim olmuşlarız." (Bakara Suresi, 136)
Dolayısıyla bir Müslüman aynı zamanda hem gerçek bir Musevi, hem de gerçek bir İsevi'dir. Yine Kuran'a göre bir Müslüman, Tevrat ve İncil'in Kuran ile mutabık olan bölümlerine uyar. Müslüman, tüm peygamberleri aşkla sevdiği ve kabul ettiği gibi, hak İncil'i ve hak Tevrat'ı da kabul etmek ve Kuran'la mutabık bölümlerine uymak zorundadır.
Kuran; geçmiş hak kitapları ve peygamberleri doğruladığından, gerçek Musevilik ve gerçek Hristiyanlık Kuran'dadır. Dolayısıyla gerçek İsevilik ve gerçek Musevilik, ancak Kuran'ı kabul etmek ve Muhammedi olmakla mümkündür. İşte bu sebeple Kuran'dan yalnızca Müslümanlar değil, tüm Museviler ve tüm Hristiyanlar da sorumludurlar.
Allah Kuran'ı, Kitap Ehli (Museviler ve Hristiyanlar) için bir nur ve apaçık bir kitap olarak gönderdiğini bir Kuran ayetinde şöyle haber vermiştir:
Ey Kitap Ehli, kitaptan gizlemekte olduklarınızın çoğunu size açıklayan ve birçoğundan geçen elçimiz geldi. Size Allah'tan bir nur ve apaçık bir kitap geldi. (Maide Suresi, 15)
Kuran'ın; İncil ve Tevrat'ı doğrulayıcı olarak gönderildiği gerçeği ayetlerde şu şekilde geçmektedir:
De ki: "Cibril'e kim düşman ise, (bilsin ki) gerçekten onu (Kitab'ı), Allah'ın izniyle kendinden öncekileri (Tevrat ve İncil) doğrulayıcı ve mü'minler için hidayet ve müjde verici olarak senin kalbine indiren O'dur. (Bakara Suresi, 97)
O, sana Kitab'ı hak ve kendinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, Tevrat'ı ve İncil'i de indirmişti. (Al-i İmran Suresi, 3)
Tüm bu ayetlerden Kuran'ın; Hristiyanların ve Musevilerin, kendi kitaplarını tasdikleyen, onlara doğru ve yanlışın ne olduğunu gösteren, çelişkide kaldıkları konuları gideren, her şeyin en mükemmel açıklamasını bulacakları bir kitap olarak indirildiği açıkça görülmektedir. Hristiyan ve Musevilerin Kuran'a uymaları gerektiği, bir başka Kuran ayetinde şöyle bildirilmiştir:
Ey kendilerine kitap verilenler (Museviler ve Hristiyanlar), birtakım yüzleri silip de arkalarına çevirmeden ya da cumartesi adamlarını (o gün yasağı çiğneyenleri) lanetlediğimiz gibi onları da lanetlemeden evvel, yanınızdakini (Tevrat ve İncil'i) doğrulayıcı olarak indirdiğimize (Kur'an'a) iman edin. Allah'ın emri yapılagelmiştir. (Nisa Suresi, 47)
Bir başka ayette, Kuran'a uymaya davet edildiği halde sadece kendi kitaplarına uymada ısrar eden Kitap Ehli Kuran'a çağrılmakta, Kuran'ın kendi kitaplarını doğrulayıcı olarak gönderildiği hatırlatılmaktadır:
Onlara: "Allah'ın indirdiklerine iman edin" denildiğinde: "Biz, bize indirilene iman ederiz" derler ve ondan sonra olan (Kur'an)ı inkar ederler. Oysa o (Kur'an), yanlarındakini (kitabı) doğrulayan bir gerçektir. (Onlara) De ki: "Eğer inanıyor idiyseniz, daha önce ne diye Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?" (Bakara Suresi, 91)
Yüce Allah, bundan önce Tevrat ve İncil'in hidayet kaynağı olduğunu, fakat artık asıl hidayet kaynağının diğer kitapların tüm sahih açıklamalarını tasdik eden Kuran olduğunu da ayetlerde bize bildirmektedir:
O, sana Kitab'ı hak ve kendinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, Tevrat'ı ve İncil'i de indirmişti. Bundan (Kur'an'dan) önce (onlar) insanlar için bir hidayet idiler. Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi. Gerçek şu ki, Allah'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah güçlüdür, intikam alıcıdır. (Al-i İmran Suresi, 3-4)
Kuran'ın bu özelliği bir başka ayette tekrar belirtilmekte ayrıca aynı ayette Kuran'ın her türlü açıklamayı barındırdığı ve gerçek iman ehli için bir hidayet olduğu da haber verilmektedir:
Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kur'an) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir. (Yusuf Suresi, 111)
Allah Kuran'da Musevilere şu şekilde seslenmektedir:
Yanınızda olan (Tevrat)ı, doğrulayıcı olarak indirdiğime (Kur'an'a) iman edin;onu inkar edenlerin ilki siz olmayın ve ayetlerimizi az bir değer karşılığında değişmeyin. Ve yalnızca Benden korkun. (Bakara Suresi, 41)
Hristiyan kardeşlerimiz şu noktayı yanlış anlamasınlar: Yukarıdaki açıklamalarla hiçbir Hristiyandan İncil'e ve Hz. İsa'ya bağlılığı terk etmesi istenmemektedir. Böyle bir şeyi istemek Müslümanlar için haramdır. Dinimize göre, Hz. İsa'yı veya İncil'in varlığını inkar eden bir kişi dinden çıkmış olur. Buradaki çağrı, Hristiyanların Kuran'ı anlamaları, Kuran'a inanmaları ve kendilerine Kuran'dan verilmiş olan delillere ikna olmaları için yapılan bir çağrıdır. Bu, Hristiyanların daha mükemmel Hristiyan olmaları, Hz. İsa'yı daha çok sevmeleri için yapılan bir çağrıdır. Çünkü bir Hristiyan ancak Muhammedi olursa, Kuran'ın hak kitap olduğuna inanırsa kendi dinini daha iyi anlayacak ve Hz. İsa'yı tam anlamıyla sevebilecektir.
Hristiyan kardeşlerimiz şu önemli noktaya dikkat vermelidirler: Kuran'a uymak ve Hz. Muhammed'e iman etmek, Hristiyanların elinden Hz. İsa'yı almaz. Tam tersine onları bu mübarek peygamberimize daha da yaklaştırır. Kuran'ı okuyan ve kabul eden bir insan, hem mükemmel bir İsevi, hem mükemmel bir Musevi, hem Nuhi, hem İbrahimi, hem Yusufi, hem de Muhammedi olur. Bütün peygamberleri kabul etmiş, bağrına basmış, tam iman ehli olmuş olur. Kendilerine doğruyu gösteren, kendi kitaplarını doğrulayan, kendileri için büyük bir hidayet kaynağı olan Kuran'ın varlığı ve hiçbir şekilde değişmemiş olması, Kitap Ehli için de çok büyük bir nimettir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder