10 Nisan 2014 Perşembe

Müminun Suresi’nden ayetler açıklayalım


Müminun Suresi’nden ayetler açıklayalım
Kuran okunduğu zaman, hemen onu dinleyin ve susun... (Araf Suresi, 204)

Her Müslüman’ın Kuran ayetlerini bilmesi, üzerinde derin derin düşünmesi ve hayata geçirmesi hayati bir konu. Kuran daima elimizde, kalbimizde, beynimizde olacak ve hareketlerimize, düşüncelerimize, dilimize yansıyacak. İnsan ancak karşılaştığı her olayı Kuran süzgecinden geçirirse akılcı ve mantıklı düşünebilir, doğru kararlar verebilir. Kuran’la düşünmeyen bir insan adeta bataklığın içinde çırpınıp duran ve çırpındıkça da batan birine benzer. Bu insanlar çözümü Kuran’ın dışında aradıklarından hiçbir zaman gerçek mutlululuğu ve huzuru bulamazlar. Kuran’la yaşayan ve Kuran’ı rehber edinen müminler için durum çok farklıdır. Mümin Kuran’la bakıp Kuran’la düşündüğünden son derece berrak bir akılla ve vicdanıyla hareket eder ve hep doğruları görür.
Herkesin hikmetle Kuran’a yönelmesi dileğiyle bugün Müminun Suresi’nden ayetler açıklamak istiyorum:
Dediler ki: "Rabbimiz, mutsuzluğumuz bize karşı üstün geldi, biz sapan bir topluluk imişiz."
Mutsuz olan insanların aklına zarar geliyor. Neşesiz insanlar imana karşı kapalı hale geliyorlar. Onun için bazı tipler de devamlı Müslümanların ağlamasını istiyor. Diyor ki, “Ağlayın, bol bol ağlayın”. İnkar edenler mutsuz oluyor, mutsuzluğu da imansızlığına vesile oluyor, imasızlığı da mutsuzluğuna. Yani kilitlenmiş bir sistem var. Onun için diyor ki Cenab-ı Allah onlar için; “Az gülsünler, çok ağlasınlar.” Bazı Müslüman kardeşlerimiz ne diyor Müslüman kardeşlerimize, “Sakın gülmeyin, bol bol ağlayın.” Ayet ne diyor, “Az gülsünler, çok ağlasınlar.” Allah küfrün vasfı olarak onu söylüyor. Müslüman’ı niye ağlatıyorsun, niye mutsuzluğa çekiyorsun? Müslüman mutlu olsun, neşeli olsun, sevinçli olsun. Allah Müslüman’ların mutlu olmasını istiyor. “Yüzlerinde iman sevinci, iman parıltısı vardır.” diyor ayette. “Nimetin parıltılı sevincini görürsün” diyor cennette. Alah sevinci beğeniyor.
Mü’minun Suresi, 112-113. ayetler 
Dedi ki: "Yıl sayısı olarak yeryüzünde ne kadar kaldınız?" Dediler ki: "Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık, sayanlara sor." 
Yani uyuma miktarı kadar. “Bir gün”, “En fazla 24 saattir” diyor. Yani uyuyup uyandığını zannediyor. Samimi kanaatini söylüyor. Binlerce sene geçiyor, yüzlerce sene geçiyor, fark edemiyor. 
Mü’minun Suresi, 115. ayet
Bizim, sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten Bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?" 
Adam diyor ya, “Allah var ama din yok” diyor. Yani “Dünya boş amaçla yaratıldı” diyor. Allah, “Siz öyle mi zannetmiştiniz?” diyor, “Boş amaç mı?” diyor.
Mü’minun Suresi, 117. ayet
Kim Allah ile beraber ona ilişkin geçerli kesin bir kanıt (burhan)ı olmaksızın başka bir ilaha taparsa, artık onun hesabı Rabbinin katındadır. Şüphesiz inkar edenler kurtuluşa eremezler.
...geçerli kesin bir kanıt (burhan)ı olmaksızın başka bir İlah'a taparsa, yani Darwinizme, materyalizme inanırsa. artık onun hesabı Rabbinin Katındadır. Şüphesiz inkar edenler kurtuluşa eremezler. diyor Allah. Dünya kurtuluşa erebildi mi Darwinist, materyalist olarak? Eremedi. Helak oldular. Bütün Avrupa battı, her yer battı. İslam alemi mahvoldu Darwinizmden, materyalizmden.  
Mü’minun Suresi, 118. ayet
Ve de ki: "Rabbim, bağışla ve merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın."
Müslüman’ın dualarından bir dua bu. Cenab-ı Allah’a söyleniyor. Ne güzel dua.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder