10 Nisan 2014 Perşembe

Tüm evren nasıl böyle müthiş bir dengeye sahip?


Tüm evren nasıl böyle müthiş bir dengeye sahip?
Dünyada yaşam olabilmesi için kaç hassas denge olduğunu düşünün.

Evrendeki müthiş denge, hassas düzen nasıl olup da tesadüflerle açıklanabilir? Mesela kâinata baktığımızda hiçbir yerde canlılık yok. Ama bir de dünyaya dönüp bakıyoruz, burada öyle müthiş bir canlılık var ki, öyle hassas dengeler var ki, bilim adamları bütün bunların tesadüfle oluşamayacağını açıklıyorlar. Meselauzaydaki gezegenlere baktığınızda plütonun yüzey ısısı -238 derece, yani hiçbir canlının yaşaması mümkün değil. Gezegen güneşe yakın olmadığı zaman adeta bir buz kütlesine dönüşüyor. Neptün’ün ısısı da -218 derece. Atmosferinin yapısı zehirli gazlardan oluşuyor ve 2000 km. ye varan hızla esen fırtınalar var.Uranüs’ün yüzey ısısı -214 derece ve burada da yaşam imkânsız. Satürn’un ısısı -178 derece, yoğunluğu sudan bile az. Jüpiter’in ısısı -143 derece ve üzerinde kara parçası bulunmuyor.Mars’ta ise yüzey ısısı -53 derece. Atmosferi karbondioksit içeren zehirli gazlardan oluşuyor ve dev kraterler çok fazla meteorun Mars’a düştüğünü gösteriyor.
Bütün gezegenleri incelediğimizde bir tek ısısıyla, atmosferiyle, içinde barındırdığı müthiş canlılıkla dünyanın yaşama elverişli kılındığını görüyoruz. Denizler içinde müthiş zenginliği ve canlılığı barındırıyor. Bakın bilim adamlarının “kainatın incisi” olarak tanımadıkları dünyanın nasıl yaşama elverişli kılındığını bu videodan da izleyebilirsiniz:
Açıkça görüldüğü gibi iç içe geçmiş sistemlerden, birbirine bağlı hassas dengelerden oluşan evren, canlılığın var olması ve devamı için gereken kusursuz bir uyum ve düzene sahip. Çağımızda elde edilen bulgular, Dünya'nın içindeki tüm detaylarla birlikte, sonsuz yoğunluktaki sıfır hacimli bir noktanın patlamasıyla, yokluktan var olduğunu gösteriyor.
"Big Bang" olarak tanımlanan bu patlama sonucunda, mekânın sıfır olduğu bir noktadan, zamanın olmadığı bir an içinden trilyonlarca kilometre ile dahi ifade edemeyeceğimiz kadar uzun mesafeler, büyüklükler, hızlar, sıcaklıklar, hacimler belli bir düzen içinde, tam olmaları gereken miktarlarla var olmuşlardır. Yalnızca hızlar, büyüklükler ve sıcaklıklar değil, onlarla beraber, canlılığa elverişli mükemmel bir ortam ve muazzam çeşitlilikteki canlılar da yaratılmıştır. Evrende bu denli hassas dengeler üzerine kurulu bir düzenin olması, kuşkusuz evrenin var oluşundaki hiçbir aşamada tesadüflerin yerinin olamayacağının en büyük delillerindendir. Burada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir konu var: Bahsettiğimiz düzen, bir kayanın parçalanarak etrafa saçılması ve bu parçaların tesadüfen havada bir konum edinip binlerce yıl varlığını koruması gibi bir şey değildir. Burada yoktan bir yaratılış, patlamayla ortaya çıkan büyük bir düzen ve canlılık için özel olarak var olmuş sayısız koşullar söz konusudur. Evrenin, karmaşanın ve tesadüflerin ürünü olmadığını; ünlü bir kozmolog olan Martin Rees, bir evrimci olmasına karşın şu sözlerle dile getirmektedir:
Fizikçiler nereye bakarlarsa baksınlar, orada ince ayarın örneklerine tanık olurlar.
Günümüzde "ince ayar" (fine-tuning) kavramı ile ifade edilen bu şartlar, yeryüzünde canlılığın ne denli hassas bir dengeye bağlı olduğunu ortaya koyuyor. Yüksek Enerji Fiziği alanında Nobel ödülü sahibi Prof. Steven Weinberg Scientific American dergisindeki bir yazısında şunları ifade ediyor:
Doğa kanunları ve evrenin başlangıçtaki koşullarının bizim gözlemleyebildiğimiz canlıların var olmasını sağlayabilecek şekilde, son derece uygun olması ne kadar şaşırtıcıdır. Bildiğimiz gibi fiziksel değerlerin herhangi birindeki küçük bir değişiklik yaşamı olanaksız kılacaktır.
Ünlü yazar ve teorik fizik profesörü Paul Davies de Dünya'nın özel bir gezegen olduğunu ifade eden çok sayıdaki bilim adamından biridir, o da görüşlerini şöyle aktarıyor:
Asıl muhteşem olay, Dünya'daki hayatın bıçak sırtındaki dengesi değil, tüm evrenin bıçak sırtındaki dengesidir ve doğal sabitlerinin küçücük bir değişimi tamamıyla bir karmaşaya neden olacaktır.
İngiliz astrofizikçi George Ellis ise sahip olduğu bilgilerden şu sonuca ulaşıyor:
Evrendeki kompleksliği meydana getiren kanunlarda hayret verici bir ince ayar görülmektedir. Evrende meydana gelen bu komplekslik karşısında "mucize" kelimesini kullanmamak çok güçtür.
Gördüğünüz gibi iç içe geçmiş kompleks bir sistem olan evrende küçük sayılar, dereceler ve açılar canlılığın oluşumunda tahminlerimizin çok ötesinde önem taşıyorlar. Varlığımızı evrenin bir ucundaki olaylar bile etkileyebiliyorsa, evrende domino taşları gibi birbirini etkileyen dengeler zinciri varsa ve evren var olduğundan beri bu düzen büyük bir hassasiyetle korunuyorsa, bunun açıklaması kör tesadüfler olabilir mi? Elbette ki hayır... Çok açık bir gerçektir ki, değil bunu kabul etmek, böyle bir ihtimalin üzerinde durmak bile akıl ve mantık dışıdır. Evrendeki düzeni sağlamak için gereken tüm koşulların aynı anda olması ve bunların her an her dakika devam etmesi üstün bir Yaratıcı'nın varlığının apaçık delillerindendir. Kainat tesadüfler sonucu değil üstün bir akıl sonucu böyle hassas bir dengede durmaktadır. Bu gerçeği bilim adamları da kabul etmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder