Kuran’a göre dinden dönenler öldürülmeli mi?
Kuran'a göre herkes inanmakta ya da inanmamakta özgürdür. Işidin İslam adına katliam yapması kabul edilemez.
Terörün İslam’la çok yoğun bir şekilde bağdaştırılmaya çalışıldığı bu günlerde İslam dininin gösterilmeye çalışıldığı gibi bir kan dökme ve intikam dini olmadığını, tam tersine sevgi ve bağışlama dini olduğunu anlatmak hepimizin görevi. Yobazlık vebağnazlık İslam’ın en büyük düşmanıdır. İslam adına, Kuran adına, peygamberimiz adına cinayet işleyenler de çok yanlış, Kuran’a göre asla kabul edilmeyen bir eylemi çok büyük bir günah olarak yüklenmişlerdir.İslam dininde zorlama, baskı, zulüm, kan dökme yoktur. Kuşkusuz bağnazlar ve yobazlar İslam adına uydurdukları bu hadislerin günahını ahirette çekeceklerdir. Yobazlar öfkeyle Hıristiyanlara veMusevilere saldırdıkları gibi dinden dönenleri de kendi kafalarına göre ölümle cezalandırırlar. Uydurma hadisler şöyledir:
Dinden dönenleri öldürün. (1585-Muvatta] [1558-Ebu Dâvud-Nesâî] [676-Nesâî] [1586-Ebu Dâvud-Nesâî)
“İslâm’ı terk eden hangi erkek olursa onu tekrar İslam’a davet et. Dönmezse boynunu vur.” (Taberani)
İşte Kuran dışı sahte şeriat sistemleriyle yönetilen ülkelerin sevgisizlik, öfke ve şiddetlerinin en önemli kaynaklarından biri bu uydurma hadislerdir. İslam dininin özüne yönelik geliştirilmiş en büyük aldatmacalardan biri olan böyle bir hükmün Kuran’da hiçbir yeri olmadığı gibi, Kuran böylesine bağnazca mantığı temelinden yasaklamakta ve bu mantığa lanet etmektedir. Kuran’da fikir ve inanç özgürlüğünü ifade eden ayetlerden bazıları şöyledir:
Dinde zorlama (ve baskı) yoktur... (Bakara Suresi, 256)
“Sizin dininiz size, benim dinim bana.” (Kafirun Suresi, 6)
...Sen onların üzerinde bir zorba değilsin... (Kaf Suresi, 45)
Ve de ki: “Hak Rabbinizdendir; artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin... (Kehf Suresi, 29)
Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin tümü, topluca iman ederdi. Öyleyse, onlar mü’min oluncaya kadar insanları sen mi zorlayacaksın? (Yunus Suresi, 99)
Artık sen, öğüt verip-hatırlat. Sen, yalnızca bir öğüt verici-bir hatırlatıcısın. Onlara ‘zor ve baskı’ kullanacak değilsin. (Gaşiye Suresi, 21-22)
Kuran’da tarif edilen İslam dininde herkes dilediği gibi inanma ve inanmama özgürlüğüne sahiptir. Kuran’daki dinde Müslüman sadece güzel ahlakı anlatmakla yükümlü bir tebliğcidir. Hidayet Allah’ın elindedir. Müslümanın sorumluluğu, inansın veya inanmasın, her insana şefkatle yaklaşabilmektir. Müslümanı bir katilgibi göstermeye çalışanlar Kuran’daki bu gerçeklerin üstünü örtmeye çalışırlar.
Kuran’da tarif edilen İslam dininde bir Müslüman, kendisi, anne-babası ve yakınları aleyhine bile olsa, adaleti ayakta tutmakla yükümlüdür (Nisa Suresi, 135).Bu ayete göre, her ne din ve inançta olursa olsun herkesin hakkını savunmakla, onlar için adalet getirmekle sorumludur.
Allah Müslümanlara kendilerini siper ederek bir müşriği yani iman etmeyen bir insanı korumalarını emretmektedir:
Eğer müşriklerden biri, senden ‘eman isterse’, ona eman ver; öyle ki Allah’ın sözünü dinlemiş olsun, sonra onu ‘güvenlik içinde olacağı yere ulaştır.’ Bu, onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları nedeniyledir. (Tevbe Suresi, 6)
Bir inkarcıyı korumakla sorumlu tutulmuş olan Müslümanların benimsemesi gereken din anlayışı açıktır. Nitekim Allah, Peygamberimiz’e, kafirlere şu şekilde hitap etmesini Kuran ile haber vermiş ve açık demokratik sistemi tarif etmiştir:
De ki: “Ey kafirler. Ben sizin taptıklarınıza tapmam. Benim taptığıma siz tapacak değilsiniz. Ben de sizin taptıklarınıza tapacak değilim. Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim bana.” (Kafirun Suresi, 1-6)
“De ki” diye başlayan bu ayetler, Peygamberimiz’e en mükemmel demokratik sistemi ve bu demokratik sistem içinde izlenecek yöntemi tarif etmektedir. Sure, “Sizin dininiz size, benim dinim bana” hükmü ile bitmektedir; yani bir Müslüman kendi dinini yaşarken başkalarının inancına karışmayacak, zor ve baskı uygulamayacak, Müslüman olmuyor diye ona zulmetmeyecektir. Onlara “sizin dininiz size” diyerek saygı gösterecek ve karışmayacak, “benim dinim bana” diyerek de aynı saygıyı onlardan isteyecektir. Zor ve baskının kesin olarak reddedildiği, müşriklerin can pahasına korunduğu, inkârcılar hakkında dahi adaletle hüküm verildiği ve demokrasinin tam ve en mükemmel şekliyle tarif edildiği Kuran gerçek Müslümanların yol göstericisidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder