Hz. Yusuf gibi Hz. Mehdi’de yaşadığı toplumda bir süre tanınmayacak…
Ahir zamanda kurtuluşu gerçekleştirecek olan lider Hz. Mehdi'dir.
Kardeşleri tarafından daha küçücük yaşta bir kuyuya terk edildi Hz. Yusuf. Daha sonra haksız yere zina ile suçlanarak hapse atıldı ve yıllarca hapis kaldı. O hiç yılmadan hapiste tebliğ yapmaya devam etti ve Allah onu hapisten çıkarıp kavminin başına geçirdi. Hz. Yusuf kavminin başına geçene kadar bir kuyuya ölüme terk edildi, köle olarak satıldı, yıllarca hapiste yaşadı. İçinde bulunduğu kavim bu eziyetleri birpeygambere yaptıklarının şuurunda değildi…
Hz. Yusuf’u içinde bulunduğu toplum nasıl yıllarca tanımadıysa, Hz. Mehdi’de aynı onun gibi kendi içinde yaşadığı toplum tarafından yıllarca tanınmayacak:
Ama Hüccet (Mehdi) halkı tanır, halk ise onu tanıyamaz. Tıpkı Yusuf gibi. Yusuf halkı tanıdığı halde onlar Yusuf'u inkâr ederlerdi. Sonra Hz. Ali şu ayeti okudu: "Kullara yazıklar olsun, Resül onlara geldikçe onunla alay ediyorlardı." (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 162)
Yaşadığı toplumdaki insanlar Hz. Mehdi’nin üstün özelliklerini, yürüttüğü hayırlı faaliyetleri açıkça gördükleri halde, Hz. Mehdi ve cemaatini tam olarak fark edemeyeceklerdir. Hz. Mehdi’nin bu durumu Hz. Yusuf’un hayatıyla büyük benzerlik gösterir. Kuran'ın, "(Kuraklık başlayınca) Yusuf'un kardeşleri gelip yanına girdiler, ONU TANIMADIKLARI HALDE kendisi onları hemen tanıdı." (Yusuf Suresi, 58) ayetiyle, kardeşlerinin Hz. Yusuf’u tanıyamadıkları, ancak Hz. Yusuf’un ise kendi kardeşlerini tanıdığı haber verilmiştir. Hadislerin işaretine göre, Hz. Mehdi de, aynı Hz. Yusuf gibi olacak; ilk başlarda o insanları görecek ama insanlar onu fark edemeyeceklerdir.
Hz. Yusuf gibi Hz. Mehdi’de kendisinden ümidin kesildiği bir dönemde çıkacak:
"Sen gerçekten Yusuf musun, sensin öyle mi?" dediler. "Ben Yusuf'um" dedi. "Ve bu da kardeşimdir. Doğrusu Allah bize lütufta bulundu. Gerçek şu ki, kim sakınır ve sabrederse, şüphesiz Allah, iyilikte bulunanların karşılığını boşa çıkarmaz." (Yusuf Suresi, 90)
Kardeşleri bir düzen kurarak Hz. Yusuf’u bir kuyuya atmış, babalarına da ‘Hz. Yusuf’u bir kurdun yediğini' söyleyerek üzerine yalandan kan sürülmüş gömleğini getirmişlerdir. Babası bu anlatılanların bir düzen olduğunu anlamıştır. Ancak babası da, kardeşleri de uzun yıllar Hz. Yusuf'dan haber alamamışlardır. Daha sonra Allah, beklemedikleri bir zamanda, Hz. Yusuf’u Mısır'ın hazinelerinin başında "güç ve iktidar" sahibi olarak karşılarına çıkarmıştır:
(Yusuf) Dedi ki: "Beni (bu) yerin (ülkenin) hazineleri üzerinde (bir yönetici) kıl. Çünkü ben, (bunları iyi) bir koruyucuyum, (yönetim işlerini de) bilenim." (Yusuf Suresi, 55)
İşte böylece Biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkan (iktidar) verdik. Öyle ki, orada (Mısır'da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız. (Yusuf Suresi, 56)
Bu ayetler, Hz. Mehdi’nin de çıkışından ümidin kesildiği, insanların "Mehdi" diye bir kimsenin olmadığı iddiasında bulundukları bir dönemde ortaya çıkacağına işaret etmektedir. Yine ayetlerin işaretine göre bu dönemde Allah Hz. Mehdi’yi, "güç ve iktidar sahibi ve tüm inananların manevi lideri olarak" ortaya çıkaracaktır. Peygamberimiz de bu durumu hadislerinde şöyle müjdeliyor:
İnsanların ümitsiz olduğu ve "Hiç Mehdi falan yokmuş" dediği bir sırada Allah Mehdi (as)'ı gönderir... (Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)
... Mehdi (as), Resulullah (sav)'in bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildiği bir sırada çıkar... (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder