Türkler Suriyeli Müslüman kardeşlerimize Müslümanca yaklaşmalı
Devlet mutlaka Suriye'li mültecileri koruyup onlara elinden gelen yardımı yapmalı, Müslüman ahlakı bunu gerektirir.
Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle Suriye’den gelen binlercemülteciye çok uzun süredir Türkiye bakıyor. Dünya genelinde sayıları 4 milyona yaklaşan Suriyeli mültecilerin yaklaşık üçte biri şu anda Türkiye’de.
Bildiğiniz gibi Ortadoğu’da ne zaman bir savaş olsa, ne zaman iç savaş çıksa çoluk, çocuk, kadın, yaşlı, binlerce mülteciye Türkiye ev sahipliği yapıyor. Filistin, Irak, Suriye ve şimdi de Yezidiler nerdeyse tek çözümü Türkiye’ye kaçmakta buluyorlar. Bu zavallı insanlar normal bir ortamdan Türkiye’ye kaçıp gelmiyorlar. Öncelikle bunu çok iyi düşünmek lazım. Evlerinin üzerine bombalar yağıyor, tüm yakınlarını kaybetmiş oluyorlar. Çocuklar annelerini, babalarını, kardeşlerini yitirip tek başına ortada kalıyor. Çok büyük bir felaketin ortasından, hiçbir can güvenlikleri olmadan kaçıp Türkiye’ye sığınıyorlar.
Türk halkı bu durumda Kuran ahlakını tam olarak göstermeli ve Kuran ahlakından asla taviz vermemeli. Bizler şu anda Muhacir ve Ensar durumundayız. Onlar bizim Müslüman kardeşlerimiz. Ortada çok ciddi bir savaş ortamı var. Peygamberimiz döneminde peygamberimiz ve yanındakiler savaştan kaçtıklarında Medine’li Müslümanlar onlara kapılarını ardına kadar açmışlar, onlarla kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile her şeylerini paylaşmışlardı. Peygamberimiz Muhacir ve Ensar’ı kardeş ilan etmiş, onlar da bu kardeşliği en güzel şekilde uygulamışlardı.
Öne geçen Muhacirler ve Ensar ile onlara güzellikle uyanlar; Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da O’ndan hoşnut olmuşlardır ve (Allah) onlara, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte büyük ‘kurtuluş ve mutluluk’ budur. (Tevbe Suresi, 100)
..Kendilerinden önce o yurdu (Medine’yi) hazırlayıp imanı (gönüllerine) yerleştirenler ise, hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin ‘cimri ve bencil tutkularından’ korunmuşsa, işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır. (Haşr Suresi, 9)
Bakın Allah Haşr Suresi 9. Ayette iman edenlerin hicret edenleri sevdiklerinden bahsediyor, kendileri ihtiyaç içinde olsalar da kardeşlerini kendi nefislerine tercih ettiklerini anlatıyor. Burada Müslüman’ın yüksek ahlakından, güzel vicdanından, tertemiz imanından bahsediliyor. Türk halkının da Suriye’li kardeşlerimize işte böyle Kuran ahlakıyla davranmalı, onları koruyup gözetmeleri, kendilerini onların yerine koyup onlara şefkat ve merhamet duymaları gerekiyor. Kimin ne duruma düşeceği, kimin aniden savaş ortamında kalacağı belli olmaz. Bu yüzden bizler Türk halkı olarak elimizden geleni sonuna kadar en güzeliyle yapmakla yükümlüyüz.
Basında bazı şehirlerde Suriye halkından bazı kişilerin sorun çıkardıkları, ya da suç işledikleri konu ediliyor. Tabii ki her toplumun içinde suç işleyenler çıkabilir, ya da ters tavır gösterenler olabilir. Bunun için tüm Suriye’li mültecileri suçlamak, zavallı kadınları ve çocukları Türkiye’den göndermeye çalışmak çok büyük vicdansızlıktır. Onların şu anda evsizlikle, susuzlukla, açlıkla, işsizlikle mücadele ettiklerini unutmayalım. Allah’ın bize Kuran’da emrettiği gibi savaşın ortasında yaşamaya çalışan Müslüman kardeşlerimize elimizi uzatalım.
Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize Katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize Katından bir yardım eden yolla” diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz? (Nisa Suresi, 75)
Aşağıda Suriye’li küçük bir kızın videosunun olduğu bir link var. Bu videoda küçücük bir çocuğun Allah’a ne kadar bağlı olduğunu görmenizi istiyorum. Daha o yaşında Allah’ın kendisini imtihan ettiğini biliyor. Tüm bu ortamın aslında özel olarak Allah tarafından yaratıldığını biliyor ve Allah’tan yardım bekliyor.
Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum. Türk halkı olarak bize hangi ülkeden gelirlerse gelsinler bizler Müslüman kardeşlerimizi Ensar olarak karşılayalım, onlara sofralarımızı açalım, yaşamaları için imkân sağlayalım. Bütün bunları Allah’ın rızasını kazanmak için yapalım. Onları bu ülkeden göndermek isteyenlerin ne kadar Kuran ahlakından uzak olduklarını görelim. O ortamda bizlerin, çocuklarımızın ve eşlerimizin de olabileceğini, yalvararak yardım isteyenlerin bizler de olabileceğini unutmayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder