Düşünün, tam 1400 yıl önce Resulullah yer, tarih, akış, tüm detayları vererek bir olay anlatıyor ve olay söylediği tarih geldiğinde aynen gerçekleşiyor. Ama her nedense tüm dünyayı sarsacak bu bilgiyi birçok insan bilmiyor. Peki ama neden dünya
peygamberimizin gerçekleşen mucizelerinden habersiz? Çünkü bazı İslam âlimleri peygamberimizin bu hadislerini ve söylediklerinin gerçekleştiğini gizliyorlar. Ben bildiğiniz gibi bir yazı dizisiyle peygamberimizin gerçekleşen mucizelerini tek tek anlatıyorum. Bugün de peygamberimizin hadislerle
Suriye’de yaşanan iç savaşı bir hadiste nasıl detaylı tarif ettiğine şahit olacaksınız.
Müminlerin Emiri dedi ki: “İKİ ORDU ŞAM’DA İHTİLAFA DÜŞTÜĞÜNDE, Allah’tan bir işaret dışında bir sona ulaşmayacaktır.” Sonra ona soruldu: “Bu işaret nedir Müminlerin Emiri?”
Dedi ki: “YÜZ BİN KİŞİDEN FAZLA KİŞİNİN YOK OLDUĞU Şam’da bir deprem. Allah bunu inananlara rahmet, inançsızlara azap olarak yaratır. Bu meydana geldiğinde ŞAM’DA DURANA KADAR İLERLEYECEK SARI SANCAKLI BOZ ATLI BİNİCİLERin geldiğini görürsünüz. Büyük bir dehşet ve kızıl ölüm olacaktır. Sonra HARESTA DENEN BİR ŞAM KÖYÜNÜN BATTIĞINI GÖRÜRSÜNÜZ. Sonra CİĞER-YİYİCİNİN OĞLU ŞAM MİNBERİNDE OTURMAK İÇİN Yebis vadisinden gelir. Bundan sonra Mehdi’nin (as) çıkışını bekleyin.” (Gaybet-i Numani)
Şimdi bu hadisi detaylı bir şekilde incelersek;
1- "İKİ ORDU ŞAM'DA İHTİLAFA DÜŞTÜĞÜNDE" : İfade açıkça olayın Şam merkezli yani Suriye'de meydana geleceğini belirtiyor. İhtilafın da iki cephesi var; yani Esad yönetimindeki "Suriye Rejimi" ve bu rejimi devirmek isteyen "Muhalif Güçler". Bir kaynakta Suriye iç savaşının bu iki cephesi şöyle tanımlanıyor:
"Suriye iç savaşı, Suriye isyanı ya da Suriye krizi; Suriye Baas Partisi'ne sadık askerler ve bu partiyi iktidardan indirmek isteyen Muhalifler arasında süregiden silahlı mücadeledir."
2- "YÜZ BİN KİŞİDEN FAZLA KİŞİNİN YOK OLDUĞU" : Peygamberimiz bu savaşta hayatını kaybedecek insanların sayısını çok net bir biçimde bildiriyor. Hadiste doğrundan "100 BİN" sayısı vurgulanmıştır ve ölenlerin sayısının "100 BİNDEN FAZLA" olacağı belirtilmiştir. Gerçekten de Suriye iç savaşında başlangıcından bugüne kadar hayatını kaybedenlerin sayısı istatistiklerde birebir bu miktarla ifade ediliyor :
"Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül: ... Ortada 100 BİNDEN FAZLA insanın hayatını kaybettiği, 21. Yüzyılın en büyük katliamı sözkonusudur." (SonDakika; "http://www.sondakika.com/haber/haber-cumhurbaskani-gul-suriye-deki-savas-tum-bolge-icin-5130549/"; 1 Ekim 2013)
"Suriye'de 27 aydır devam eden iç savaşta ölenlerin sayısının 100 BİNİ AŞTIĞI belirtildi." (Akşam Gazetesi; 26 Haz
iran 2013)
Hadisin devamında bu katliamlar sonucunda hayatını kaybeden masum Müslümanların şehit olup Allah'ın rahmetine gireceklerine, zalim saldırganların ise Allah'ın azabına uğrayacaklarına işaret vardır.
3- "ŞAM’DA DURANA KADAR İLERLEYECEK SARI SANCAKLI BOZ ATLI BİNİCİLER" :Bilindiği gibi, komünist PKK'nın Suriye uzantısı olan PYD örgütünün bayrağının rengi SARI'dır. Son olarak PYD, ortasında kızıl yıldız olan bu sarı bayrağı Suriye'nin Türkiye sınırında çekmiştir.
Hadiste ayrıca sarı bayraklı bu topluluğun renginin BOZ rengi olduğuna da dikkat çekilmektedir: Sarı bayraklı PYD miltanlarının gerek kıyafet, üniforma ve yelekleri, gerekse tank, cip, kamyon gibi taşıtları, klasik ortadoğu ve çöl bölgelerine özgü kamuflaj rengi olan BOZ, yani beje çalan açık toprak rengindedir.
Hadisin devamında "DEHŞET VE KIZIL" bir ölümden bahsedilmektedir. Kızıl renk, herkesin bildiği gibi komünizmin sembolüdür.Komünistlere dünyaca takılan lakap kızıllardır. Kızıl Çin, vs. gibi... Suriye devletinin resmi siyasi partisi de, Esad yönetimindeki "komünist" Baas Partisi'dir. Hadiste açıkça komünistlerin yaptığı, sivillerin bombalanması, sivil halka kimyasal silah kullanılması gibi dehşet verici katliamlara dikkat çekilmektedir.
4- "HARESTA DENEN BİR ŞAM KÖYÜNÜN BATTIĞINI GÖRÜRSÜNÜZ" : Hadis-i şerifte, Peygamber Efendimiz hayret verici bir biçimde adeta görür gibi, doğrudan isim ve yer bildirerek, Şam'ın "HARESTA" ilçesinin batacağını yani bombardımanlarla yerle bir edileceğini 1400 yıl öncesinden haber vermiştir. Esad'a bağlı Suriye ordusunun roket, havan topu ve savaş uçaklarıyla yaptığı saldırılar sonucu Şam'ın Haresta köyü enkaz haline gelerek adeta haritadan silinmiştir. Çeşitli kaynaklarda konu hakkında yer alan haberlerden bazıları şöyledir:
"Suriye'nin başkenti Şam'ın doğusunda yer alan HARESTA ilçesi, rejimin yoğun bombardımanı sebebiyle adeta HARABEYE DÖNMÜŞ durumda."(Anadolu Ajansı; http://www.aa.com.tr/tr/dunya/137319--harabe-sehir-haresta; 26 Şubat 2013)
"Yaşananlar nedeniyle 100 bin kişinin kasabayı terkettiği ve daha güvenli bölgelere kaçtığı ifade ediliyor. Kaçışlar nedeniyle HARESTA adeta HAYALET KENTE dönüştü." (Star Gündem; http://www.stargundem.com/dunya/1304784-harabe-sehir-haresta.html; 26 Şubat 2013)
5- "CİĞER-YİYİCİNİN OĞLU ŞAM MİNBERİNDE OTURMAK İÇİN": Hadisin ifadesinde, katliamların başında herkesçe iyi tanınan "ciğer yiyici" sadist bir katilin oğlunun bulunacağı büyük bir mucize olarak haber verilmektedir. Bilindiği gibi, şu anki Suriye ordusunun lideri Beşer Esad'ın babası Hafız Esad gerek kimyasal silah saldırılarıyla, gerek bombardımanlarla Müslümanların ciğerlerini yerinden söken, parçalayan katliamlara imza atmış İslam düşmanı bir psikopattı. Görüldüğü gibi hadiste, sadist babadan sonra oğlunun da başa geçip, "Şam Minberi"ne çıkacağına yani kendine Müslüman görünümü vererek, insanları kandırıp kendine bağlayacağına dikkat çekiliyor. Beşer Esad, işlediği sayısız cinayete, katliama rağmen sürekli kendini camilerde gösteren, namaz kılıp halka vaazlar veren imajıyla hadisteki tarife birebir uymaktadır. Bu hadiste çok net bir şekilde Hafız Esad’dan ve oğlu Beşer Esad’tan bahsedilmektedir.
Hadisin sonunda tüm bu alametlerin
Hz. Mehdi’nin çıkış alameti olduğunu peygamberimiz müjdelemektedir.
“Şam diyarının merkezinde Haresta diye isimlendirilen köy helak edilinceye kadar Hz. Mehdi zuhur etmez”