29 Ekim 2013 Salı

Şüphecilik hastalığına yakalanan ne kadar çok insan var biliyor musunuz?


Şüphecilik hastalığına yakalanan ne kadar çok insan var biliyor musunuz?
Şüphe tam anlamıyla şeytanı dinlemek ve onun yalanlarına inanmaktır.

Şüphecilik öyle bir şey ki, gerçek dindar olan, Allah’a tevekkül eden insanların, kadere tabi olduğunu bilen insanların yaşamadıkları bir duygu. Hepiniz bilirsiniz, bazı insanlar vardır. “Merhaba” dersiniz, “neden bana merhab”a dedi, “bir şey mi ima etmek istedi”, “acaba bir şey mi isteyecek” diye sormaya başlarlar. Veya yolda yürürken biranda bir insanla göz göze gelirsiniz. “Neden bana baktınız” der, “bir şey mi demek istiyorsunuz” der. Sevgi gösterirsin, “neden bana sevgi gösteriyor, acaba benden bir çıkarı mı var” diye düşünür. Artık siz bu şüphelerin nasıl boyutlara vardığını bir düşünün. “Acaba işten atılacak mıyım, eşim beni aldatıyor mu, ağrım var acaba kanser mi oldum, benimle ilgilenmiyor, yoksa başka biri mi var…” İşte bu dinsizliğin, maneviyat eksikliğinin, Allah’a olan teslimiyetin eksikliğinde yaşanan ruh hali böyledir.
Müslümanlar ise samimi olarak Allah’tan korkan insanlara güvenip, onlarla dost olurlar. Böyle insanlarla bir arada yaşadığınızda o şüphecilik olmaz, çünkü bütün olayları Allah’ın yarattığını bilirsiniz, her şeyi yönetenin Allah olduğunu bilirsiniz. Kaderde siz daha doğmadan önce her şeyi Allah’ın yarattığını bilirsiniz ve bunun müthiş huzurunu, rahatlığını yaşarsınız. Eğer bir kişi size zarar verme kastıyla yanınıza yanaşsa bile o kişinin size zarar veremeyeceğini bilirsiniz. Çünkü Allah zaten müminleri koruyup kollayacağını bildirmiştir. Allah’ın dilemesi dışında hiçbir insan mümine en ufak bir zarar veremez. Dolayısıyla inkâr eden bir insan iman eden bir insanın ruhunda sıkıntı yaratamaz, huzursuzluk oluşturamaz. Her olay müminin neşesini artırır, şevkini arttırır. Mümin başına bir zorluk gelse bile bunun imtihan olduğunu bilir.
Şüphecilik insanın ruhunu içten yakıp kavurur. İşte bu kuruntulu, şeytanın sürekli vesvese veren hali iman etmeyenlerin üzerinde hem sinire, hem strese neden olur. Çünkü bu insanlar kaderi kavramadıkları için her olayı kendilerinin yönettiklerini zannederler ve bütün yük omuzlarına biner. Ama insan iman ettikten sonra bütün bu şüphelerinden, kuruntularından, vesveselerinden kurtulur. Allah’a tam teslimiyette müthiş bir huzur ve rahatlık vardır. Allah’a sonsuz güven vardır. Böyle yaşayanlar tüm hayatlarını huzur ve mutluluk içinde yaşarlar. İman etmeyerek kuruntular içinde yaşayanlar, şeytanın vesveselerini dinleyenler ise hayatları boyunca huzuru hep başka yerlerde ararlar, bir türlü de huzurun kalplerindeki imansızlık olduğunu fark edemezler.
(Şeytan) Onlara vaadler ediyor, onları en olmadık kuruntulara düşürüyor. Oysa şeytan, onlara bir aldanıştan başka bir şey va'detmez. (Nisa Suresi, 120)
Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir (içlerine kuşku, kuruntu fısıldar); (Nas Suresi, 5)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder