28 Ekim 2013 Pazartesi

Bu hayvanlar neden büyük bir şevkle hareket ediyorlar?


Bu hayvanlar neden büyük bir şevkle hareket ediyorlar?
Hayvanlar Allah'ın ilhamıyla hareket ediyorlar ve bunun dışına çıkamıyorlar.

Hiç düşündünüz mü, neden hayvanlar büyük bir şevkle hareket ediyorlar? Neden bir arıçok az bir bal yapabilmek için binlerce çiçeği dolaşıyor, kör termitler dev yuvalar inşa ediyorlar, kuşlar büyük uğraşlarla muazzam yuvalar yapıyorlar, kelebekler, balıklar ve kuşlar neden binlerce kilometre uzağa göç ediyorlar? Yeni gelen nesillerden hiçbiri “biz göç etmeyeceğiz, uzun ve zor bir yolculuğa çıkmayacağız, biz kovanyapmayacağız, biz koloniler kurmayacağız.” demiyor?
Çünkü hayvanların hepsi Allah’ın ilhamıyla hareket ediyorlar. Allah kendilerine ne emrettiyse, hiç dışına çıkmadan harfi harfine onu yerine getiriyorlar, isyan yok, başkaldırma yok. Tam tersine tam bir itaat var. Pek çok canlının kendi küçük bedenlerinden beklenmeyecek  derecede aktif olmalarının nedeni de budur. İlhamla hareket etmeleri. Bu şevkle ve ilhamla hareket eden canlılardan birkaç tane örnek verirsek:
Baraj yapmak için büyük ağaçları kesen kunduzlar:
En çalışkan canlılardan biri kunduzlardır. Adeta adım adım ilerleyerek  gerçekleştirdikleri zorlu çalışmaları sayesinde kunduzlar çevrelerini değiştirmede diğer bütün hayvanlardan daha yeteneklilerdir. Çok ağır ve yüksek ağaçları bile keskin dişleri ile kesebilir ve bunları hızla akan akarsuları durdurmak için barajlar inşa etmede kullanırlar. Bir kunduz 1 sene içinde 200'e yakın ağacı bu şekilde kesebilir. Üstelik bu işlemlerin hepsini de dişleriyle yapar. Zaman içinde dişleri aşınır ve bazen de kırılır. Ancak bu kunduzlar için bir engel oluşturmaz çünkü kesici ön dişleri çok kısa bir sürede tekrar uzar. Ama sadece ön dişleri uzar, eğer bu iş için kullandıkları arka dişleri de uzasaydı ağız yapıları bozulur, dişlerini kullanamaz hale gelirlerdi.
Neslini Devam Ettirmek İçin Çok Fazla Yavru Dünyaya Getiren Tavşan:
Besin zincirinin ucunda olan bir canlı için hızlı bir şekilde neslini devam ettirmek neredeyse bir ölüm kalım meselesidir. Yavrularını dünyaya getirmek söz konusu olduğunda tavşanlar çok hızlı hareket ederler. Bir dişi tavşan yılda bir kerede 4 ila 6 yavru dünyaya getirebilir. Matematiksel olarak bu çok fazla tavşan demektir. Tavşanlar bazı yerlerde zarara sebep olacak kadar çoğalabilirler. Örneğin Avustralya’da yırtıcı türler olmadığı için  tavşanlar bir doğal ortama bırakıldıklarında çok kısa sürede sayılarını artırmışlar ve 100 yıldan kısa bir sürede 600 milyona ulaşmışlardır.
Avlanma Konusunda Aktif Rol  Üstlenen Dişi Aslanlar:
Arı kolonilerinde olduğu gibi, aslanlar dünyasında da en ağır işleri yapanlar dişilerdir. Avlanma ve gençleri yetiştirme gibi işlerin çoğunu dişiler üstlenir. Büyük otobur hayvanları ve hatta bazen fil ve zürafalar gibi kendi boyutlarından kat kat büyük hayvanları bile tek başlarına yakalayabilirler.Dişilerin tam tersine erkek aslanlar ise zamanlarını daha çok dinlenerek ve dişilerin avladıklarıyla beslenerek geçirirler. Sadece yavruyu sırtlanlardan ve onları öldürmek isteyen diğer erkek aslanlardan korurlar.
Bal Elde Etme İçin Büyük Uğraş Veren Arılar:
Bir arının heyecanlı bir şekilde çiçekten çiçeğe nektar toplamak için uçuşunu izleyen herkes bu canlıların ne kadar çalışkan olduğunu bilir. Çiçek nektarı çoğunlukla sıvı halde olduğundan arıların çok iyi çalışmaları gerekir.Örneğin sadece 1/2 kg ham nektarı toplamak için 900 arının 1 gün boyunca çalışması gerekmektedir. Toplanan bu miktarın ise ancak bir kısmı bala çevrilebilir. Çiçeklerdeki nektardan elde edilecek balın miktarı tamamen arıların topladığı nektarın şeker konsantresine bağlıdır. Örneğin elma çiçeğinin fazla şekeri bulunmaz. Bu yüzden bu ağaçtan elde edilen nektarın çok azı bala dönüştürülebilir.
450 gramlık saf bal elde edebilmek için yaklaşık olarak 17.000 balarısının 10 milyon çiçeği ziyaret etmesi gereklidir. Arının yiyecek aramak için ihtiyaç duyduğu ortalama bir gezinti, yaklaşık olarak 500 çiçek ziyaretini gerektirir ve 25 dakika sürer. Bu yüzden 450 gram saf bal elde etmek için arıların 7000 iş saati çalışmaları gereklidir. Son derece zahmetli bir iş olmasına rağmen arılar, balı ihtiyaçlarından kat kat daha fazla üretirler. Kuşkusuz bu da, Allah'ın insanlara verdiği güzel bir nimettir. Kuran ayetlerinde şöyle buyrulur:
“Rabbin balarısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır.” (Nahl Suresi, 68-69)
Kovanda bu kadar meşgul olan sadece işçi arılar değildir. Kraliçe arı da yoğun bir çalışma halindedir ve günde 1500 kadar yumurta yumurtlayabilir.
"Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir."(Nur Suresi, 45)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder