Hiç düşündünüz mü, bilgiler beyninizde hangi moleküllerin içinde saklanıyor olabilir?
Sadece et parçası olan beyinde olmayan bilgiler saklanıyor!
Hiç düşündünüz mü, öğrendiğimiz onca bilgibeynimizde nasıl saklanıyor? O kadar bilgi nerede depolanıyor ve istediğimiz anda yerinden çıkarılıyor? Şunu bilmek gerekir ki bilgi, beyindeelektrik akımına dönüştürülmüş şekilde milyonlarca elektrik devre oluşturarak, elektrik akımı olarak dolaşır, iletilir, aktarılır, depolanır. Beyinde yeni bir bilginin aktarılmaı veya öğrenilmesi ‘sinaps’ denilen devre bağlantılarla mümkün olur.
Yetişkin bir insanın beyni, yaklaşık 1350-1400 gram ağırlığındadır. Buna karşın beyin 100 süper bilgisayarın bilgisini içerebilir. Beynin temel birimi, ‘nöron’ olarak adlandırılan sinirhücreleridir. Sinir sisteminin ana işini yürüten hücreler olan nöronlar, istisnaları olmak üzere, bir gövde, ağaç gibi yan dallar (dendrit) ve bir de, bazen dallanabilen ve hücrenin “kararlarını” diğerlerine ileten, tek bir uzantı (akson)’dan oluşurlar. Sinir hücreleri birbirleri ile sürekli ilişki halindedirler. Bu sıkı ilişki, sinirsel işlevin temelini oluşturan bilgi akışını sağlar. Hücreler arası bu bilgi geçişini sağlayan noktalara ‘sinaps’ adı verilir.
Sinapsların hemen hepsi bilginin iletimi işlevinden sorumludur. Kısacası, nöronlar kendi aralarında bağlantılar kurarak, elektrik devrelerine benzer yollarla iletişim sağlayıp, beyin işlevlerinin ortaya çıkmasını sağlayan ana elemanlardır.
Sinapsların hemen hepsi bilginin iletimi işlevinden sorumludur. Kısacası, nöronlar kendi aralarında bağlantılar kurarak, elektrik devrelerine benzer yollarla iletişim sağlayıp, beyin işlevlerinin ortaya çıkmasını sağlayan ana elemanlardır.
Parka yürüyüşe gittiğinizi düşünün: Havayı, birlikte olduğunuz insanları, onlarla konuştuklarınızı ve yediğiniz dondurmanın tadını hatırlıyor olabilirsiniz. Hafızayı oluşturan bütün bu bilgiler beyninizin birçok bölümünde toplanır. Bu alanlar, örneğin; birşeyin sıcaklığı, tadı ya da yüz tanıma ve dil ile alakalı olan çeşitli kısımlar olabilirler.
Bildiğimiz gibi beynimiz farklı kısımlardan oluşur. Bu kısımların bazıları hafıza bakımından önemlidir. Beynin “hipokamp” bölgesi hafızayı oluşturan önemli kısımlardan biridir. Bu bölge limbik sistem’in (beyin kabuğunun altında kalan yapılardan bazıları, ara beynin etrafında onu bir halka gibi saran, işlevsel bir birliktelik oluşturmuşlardır. Bu yapıya, özel olarak limbik sistem adı verilir) bir parçası olup, hafıza ve bilgi transferinde rol oynar. Bunun yanı sıra, eski ve yeni bilgilerin veya yaşantıların serebral korteks’in ya da beynin en geniş ve en dış tabakası olan ‘boz madde’nin farklı alanlarında depolandığı da düşünülmektedir.
Hipokamp bölgesi bilgilerin kalıcı hafızaya geçip, geçmeyeceğine karar veren merkezdir. Ve işte şurası ilginçtir ki, çeşitli şekillerle bize ulaşan bilgiler, verdiğimiz önem derecesine göre beyne kaydolmaktadır. Merak ve ilgi duymadığımız, önemsemediğimiz; kısacası duyguların hareketlenmediği olaylarda gelen bilgiler düşük frekanslı elektrik sinyalleri şeklindedir. Burada asıl düşünülmesi gereken bütün bunlara bir et parçasının karar vermesidir. Baktığınızda ortada bilgi de yoktur, sadece elektrik akımı vardır. Sonuçta önem vermediğimiz konular sonucunda zayıf sinaptik bağlar oluşur ve beyin korteksine kayıt işlemi gerçekleşmez. Çünkü böyle durumlarda alıcılar (duygular) harekete geçmemektedir. Duyguların uyandığı olaylarda ise hipokamp hareketlenmekte ve kortekse kayıt işlemi tamamlanmaktadır.
Dış beyin kısmını teşkil eden korteks, beynin düşünen, konuşan, yazan, yeni buluşlar yapan, merak eden, plân yapan, öğrenmenin, zekanın ve hafızanın oluştuğu bölüm olup, sınırsız bir kapasiteye sahip görünmektedir. Üzerindeki görme, duyma ve diğer algılama merkezleriyle ve dış dünyayla sürekli iletişim halinde bulunur. Bu kapasiteyi nöronlar arasında kurulan ilişkiler sağlamaktadır.
Diğer bir deyişle, merak ve ilgi eksenli bilgiler, duyguları uyandıran olaylar olduğundan, orta beyindeki hipokamp, giriş vizesi vermekte, bilgiler beyin korteksi üzerine kaydedilmektedir.
Diğer bir deyişle, merak ve ilgi eksenli bilgiler, duyguları uyandıran olaylar olduğundan, orta beyindeki hipokamp, giriş vizesi vermekte, bilgiler beyin korteksi üzerine kaydedilmektedir.
Şimdi beraber düşünelim.. Eğer beyin, bilgiyi duygumuzu uyandırıp uyandırmadığına göre depolayıp depolamayacağına karar verecek şekilde tasarıma sahipse, beyni yönlendiren neticede duygularımızsa... varlığımız ve hafızamıza yön veren RUH değil midir ? Peki bu tasarımın sahibi KİM olabilir? Bütün bu detayların tesadüfen oluşamayacağı ortadayken bütün bunları yaratan KİM?
“Kullarından dilediklerine, melekleri emrinden olan ruh ile indirir: Benden başka ilah yoktur, şu halde benden korkup sakının, diye uyarın." [Nahl Suresi, 2.ayet]
“Sana ruh'tan sorarlar; de ki: "Ruh, Rabbimin emrindendir, size ilimden yalnızca az bir şey verilmiştir." [İsra Suresi, 85.ayet]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder