Hz. Mehdi’nin ismi ne olacak?
Peygamberimiz Hz. Mehdi'nin adını gizlemiş.
Peygamberimiz Hz. Mehdi’yi sanki görmüş gibi hadislerde bahsetmiş, boyunu, posunu, yeşil gözlü olacağını, geniş omuzlu olacağını, siyah ve parlak saçlara sahip olacağını, beyaz tenli olacağını, kavisli kaşları olacağını söylemiş. Peygamberimiz Hz. Mehdi’nin ismini Hz. Ali’ye söylemiş, fakat kimseye söylememesi için ondan söz almıştı:
Cabir, Ebu Cafer’den naklediyor, “Ömer, Hz. Ali Mehdi hakkında sorunca şöyle dedi: Ya İbn Ebu Talib (Hz. Ali) bana Mehdi’yi anlat. Adı nedir?” Hz. Ali dedi ki: “Benim sevgili ve yakın dostum (Peygamberimiz) dedi ki, YÜCE ALLAH ONU ORTAYA ÇIKARANA KADAR ONUN ADINI KİMSEYE SÖYLEMEMEM İÇİN BENDEN SÖZ ALDI. ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN) ADI, YÜCE ALLAH’IN ELÇİSİNE EMANET ETTİĞİBİLGİLERDEN BİRİDİR.
Peygamberimiz döneminde kişiler soy isimleri ile anılırmış. Peygamberimizin soyu içinde Adnani denilirmiş. Bu nedenle peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (ASM) Adnan olarak anılırmış. HZ.ALİ (R.A) tarafından yazılan Kaside-i Ercüze isimli eserde, Resulullah efendimize, "HÂDÎ OLAN MUSTAFA (ASM) ADNAN" şeklinde hitap ediliyor. Buradan da, Resulullah (sav)'ın soyadının Hz. Ali (r.a) tarafından da ADNAN olarak serd edildiğini anlıyoruz. BU nedenle Resulullah'ın soyadı Adnan'dır.
Peygamberimiz 'in hadislerinde Hz. Mehdi'nin isminin Peygamberimiz'in ismine, Hz. Mehdi'nin babasının adının da Peygamberimiz'in babasının adına uygun olacağı belirtilmiştir. Ebu Davud ile Tırmızi’nin İbni Mesut (RA) dan nakil ettiklerine göre, ’ın Resulü (sav) şöyle buyurmuştur: “Onun ismi ismime, babasının ismi de babamın ismine muvafık olacaktır...”[1]
Ebu Hureyre (r.a.)'dan rivayete göre, Resulullah şöyle buyurmuştur:
“Dünya hayatından sadece bir gün kalmış olsa bile, benim Ehl-i Beyt'imden ismi ismime uygun olan bir adam (Mehdi) gelinceye kadar (c.c.) o günü muhakkak uzatır.” -Ahmed b. Hanbel “Müsned” inde tahric etmiştir.
Abdullah b. Ömer (r.a.)'dan rivayete göre;
Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Benim Ehl-i Beyt'imden ismi, ismime uygun olan bir adam (Mehdi) bütün Araplar üzerine hakimiyet kuruncuya kadar dünya (yok olup) gitmez.”
Başka bir rivayete göre, şöyle buyurmuştur:
“Dünya hayatından sadece bir gün kalmış olsa bile, benim Ehl-i Beyt'imden ismi ismime uygun olan bir adam (Mehdi’yi) gönderinceye kadar o günü muhakkak uzatır. O, daha önce zulüm ve eziyet ile doldurulmuş olan dünyayı hak ve adaletle dolduracaktır.” -Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, Beyhaki ve Ebu Amr Ed-Dâni tahric etmişlerdir.
Yine Abdullah b. Ömer (r.a.)'dan başka bir rivayete göre şöyle buyurmuştur:
“Benim Ehl-i Beyt'imden ismi ismime uygun olan bir adam (yeryüzünde) hakimiyet kuruncuya kadar dünya (yok olup) gitmez. O, daha önce zulum ve eziyet ile doldurulmuş olan dünyayı hak ve adaletle dolduracaktır.” -Ebu’l Kasım Taberâni “El- Mu’cemu’s-sagir” eserinde tahric etmiştir. Ayrıca, Tirmizi “ El-Cami” eserinde ve Ebu Davud da “Sünen” adlı eserinde yaklaşık olarak aynı manaya gelen fakat bazı lafızların yerleri değişik şekilde tahric etmişlerdir.
Kaynak: Kıyamet Alametleri, Genişletilmiş 9. baskı, s.159-160)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder