Bir annenin çocuğu için gelecek endişesi, hırsları ve sonsuz mutsuzluk…
Dünya hayatı çarçabuk geçer ve insan hızla ölüme ve sonsuz hayatına yaklaşır.
Üniversite sınavı bitti ya, şimdi herkes çocuğunu iyi bir üniversiteye sokma telaşında. Geçtiğimiz hafta bir anne ile konuştum. Çocuğu dereceye girmiş, nasıl heyecanlı, nasıl heyecanlı. “Hangi üniversiteye girsin, hangi bölüme girsin, hangi üniversite daha iyi eğitim veriyor, acaba bir bölüme girip beğenmezse başka bölüme girebiliyor mu…” ve bunun gibi etrafına yüzlerce soru soruyor ve mutlaka oğlunu iyi bir yere yerleştirmek istiyor.
Bir annenin oğlunun en iyi üniversitede okutmak istemesinde bir şey yok, tabii ki bunu isteyebilir. Fakat burada beni düşündüren bu ailelerin, annelerin, babaların gözlerindeki müthiş hırs. Yüzlerine, konuşma tarzlarına, bakışlarına hep aynı şey sinmiş: İnanılmaz bir dünya sevgisi, inanılmaz bir dünya tutkusu. Çocukları iyi bir üniversiteye girsin de, sonra orayı dereceyle bitirsin de, sonra çok iyi bir şirkette işe girsin de, sonra da evlenip çoluk çocuğa karışsın da, işte o zaman o anne baba için hiçbir sorun yok. Her şey rayına oturmuş oluyor ve çocuk için harcadıkları emek boşa gitmemiş oluyor. Bu şekilde mutlu, mesut olacaklarını sanıyorlar.
Hâlbuki bakıyorum, annenin yanındaki çocuk ahiretten habersiz. Dini hiç bilmiyor. Kur'an’ı hiç eline almamış. Hayatı sadece bu dünyadan ibaret zannediyor. Tam anlamıyla materyalist zihniyetle yetiştirilmiş. Evrim teorisiyle büyütülmüş, maymundan geldiğine inanıyor. Allah inancı yok, Allah korkusu yok, ahiret inancı yok. O da bu dünyaya hırsla bağlanmış. En iyi üniversiteye girerse hayatının kurtulacağını düşünüyor.
Peki diyelim ki bu çocuk en iyi üniversiteye girdi ve hayatı kurtuldu, sonra ne olacak? Diyelim ki bu hırslı anne çocuğunun 70 yıllık dünya hayatını kurtardı, peki ama öldükten sonraki sonsuz hayatı için ne yaptı? Hiçbir şey. Çocuk ahiret için en ufak bir hazırlık bile yapmıyor, çünkü ahiretin varlığından bile habersiz. O da hayatı sadece dünyadan ibaret zannediyor. Peki şimdi bu gözlerini hırs bürüyen anne babalara soruyorum, çocuğunuzun dünya hayatı için bu kadar hırslanırken sonsuz ahiret hayatı için neden hırslanmıyorsunuz? Neden çocuğunuzu Allah sevgisiyle, Allah korkusuyla, Kuran’la yetiştirmiyorsunuz?
O hiçbir şeyden habersiz yetiştirdiğiniz çocuk Allah’ı unutup, dünyaya iyice daldığında ve ahireti yok saydığında ve ölümle birlikte Allah’ın huzuruna çıktığında ne ile karşılaşacağını biliyor musunuz? Allah ona kaç dil biliyorsun mu diye soracak, ya da hangi şirkette ne yöneticisi oldun mu diyecek? Dünyada edindiği kariyer mi onu sonsuz cehennemden koruyacak?
Siz çocuğunuza Allah sevgisi ve Allah korkusu aşılamadığınızda, ona Kuran’ı öğretmediğinizde, Allah’ı tanıtmadığınızda, üstelik evrimle yetiştirilen okullarda okuttuğunuzda çocuk tüm hayatını Allah’tan habersiz, ahiretten habersiz, öldüğünde sonsuza kadar başlayacak yaşamından habersiz geçirecektir. Dünya hayatında işlerin içine boğulacak, sürekli oyalanacak, mal, mülk sevdasına düşecek ve hayatını bomboş bir amaç uğruna tüketecektir. Ve öldüğü anda da korkunç bir sonla karşılaşacaktır.
Bir annenin çocuğuna yapabileceği en büyük kötülük tüm hırslarının, tutkularının dünyaya yönelik olması ve çocuğunu da yalnızca dünya hayatına hazırlamasıdır. Hâlbuki o çocuk ahirette o korkunç azaptan kurtulmak için dünyada tüm sahip olduklarını, eşini, dostunu, çocuklarını vermeye razı olacaktır. Aynı şekilde onca fedakârlıkla çocuğunu büyüten anne de aynı azaptan kurtulmak için çocuğunu gözünü bile kırpmadan vermeye razı olacaktır.
Onlar birbirlerine gösterilirler. Bir suçlu-günahkâr, o günün azabına karşılık olmak üzere, oğullarını fidye olarak vermek ister;
Kendi eşini ve kardeşini,
Ve onu barındıran aşiretini de;
Yeryüzünde bulunanların tümünü (verse de); sonra bir kurtulsa. (Mearic Suresi, 11-14)
Hayır; (hiçbiri kabul edilmez). Doğrusu o (cehennem), cayır cayır yanmakta olan ateştir: (Mearic Suresi, 11-15)
Eğer bir anne evladını gerçekten seviyorsa o zaman onu ahirete ve sonsuz hayatına hazırlamalı. Dünya için yapılan her şey bomboştur. Ancak çocuk imanlı olduğunda iyi bir üniversitede okuması, birkaç yabancı dil bilmesi, ya da iyi bir işe girmesi bir anlam kazanır. Çocuk hayatını yaşarken sürekli Allah’la birlikte olur, Kuran’a uyar, ibadetlerini yapar, haramlardan sakınır, Allah’ı çok sever ve sürekli şükreder. İşte ancak o zaman hayatının bir anlamı olur. Aksi takdirde o da milyonlarca cehennemin içine sürüklenen ve inanılmaz pişmanlık duyan insanlardan biri olur. Ve emin olun ki o çocuk eğer onu imansız yetiştirirseniz sizden sonsuza kadar razı olmaz. Yaptığınız bunca fedakârlığın karşılığı hiç tahmin etmeyeceğiniz kadar kötü olur…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder