9 Ağustos 2015 Pazar

Ölümden hiç korkmuyorum...


Ölümden hiç korkmuyorum...
Zaman akıp gidiyor, ölüm sürekli bize doğru geliyor, biz de ölüme doğru gidiyoruz...

“Sana getirecekse ölüm en güzel yoldur” demiş şair... Ne kadar güzel söylemiş...
Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber...
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?
Öleceğiz müjdeler olsun, müjdeler olsun!
Kapı kapı, yolun son kapısı ölümse;
Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse!
O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner,
Azrail’e hoş geldin, diyebilmek de hüner...
Demiş Necip Fazıl Kısakürek, ne kadar da hikmetli, ne kadar da güzel söylemiş...
Eğer insan hayatını Allah’a adıyorsa, bu dünya için değil de ahiret için yaşıyorsa, o zaman ölümden neden korksun ki?  Zaten tüm dünyada geçirdiği hayatını ölüme hazırlanarak geçiriyor o insan. Samimiyetle ahirete inanıyor. Ölümle birlikte sonsuz hayatına kavuşacağından emin. Üstelik samimi bir kul olarak gerçek sevdiğine, Rabbine kavuşacağına da emin. Bu yüzden Necip Fazıl’ın söylediği gibi ölüm mümin için çok büyük bir müjde, ve güzellik!  
Bir de demiş ya Necip Fazıl yine hikmetli şiirinde, “O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner, Azrail’e hoş geldin, diyebilmek de hüner...” İnsan öldüğünde önündeki gaflet perdesi kalkıyor. Allah ayetinde “o gün görüş gücün keskindir” diyor. İnsanın o anda görüntüsündendünya hayatı kalkıyor ve araya bir perde çekiliyor. O zaman gerçek hayatın ahiret olduğunu çok net anlıyor. İnsan ölüm anında canını almaya gelen Azrail’i de görüyor. Eğer ölen kişi müminse canı güzellikle alınıyor, ama inkar edense o zaman canı dövülerek, zorla çıkarılıyor.
Sonuçta Allah’a kendisini teslim etmiş, iman etmiş, hayatını Allah’a adayıp salih amellerle donatmış bir insan ölümden niye korksun? Allah sonsuz güzellikte bir cennet vaad ediyor mümine. Mümin ölümden korkmaz, sadece Allah’tan korkar, Allah’ı razı edemeyeceği ihtimalinden korkar. Hep korku ve umut arasındadır mümin. Yoksa ölüm Allah’a kavuşmaktır, mümin için büyük bir seviçtir. Müslüman Allah'ı darıltmaktan korkar. Allah'ın rızasını kazanamamaktan korkar, Allah'ın sevgisini kaybetmekten korkar. Allah'ın kendisini sevmemesinden korkar. Ölümden korkmaz. Tıpkı benim de korkmadığım gibi. Dünya hayatına da sıkı sıkıya bağlanmaz. Her geçen gün ahireti istediği için de dünya hayatı umrunda olmaz, tıpkı benim de umurumda olmadığı gibi...
Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir. (Ali İmran Suresi, 185)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder