9 Ağustos 2015 Pazar

Sen de “benim kalbim zaten temiz” mi diyorsun?


Sen de “benim kalbim zaten temiz” mi diyorsun?
İnsan Allah'ı samimi bir kalple sevmeli, samimi kalple Allah'a yönelmeli.

Dini anlatmaya başladığımız birçok insandan duyduğumuz bir cümle bu: “Benim kalbim zaten temiz...”
Kalbinin temiz olmadığını iddia eden biriyle daha karşılaşmadım henüz. Herkes kendisine göre çok iyi, çok samimi vecennetlik. Peki ama Allah’a göre öyle mi?Kuran’a göre öyle mi? İnsanın kendisini kendi kafasına göre değil, Kuran’a göre değerlendirmesi gerek. Çünkü karşılığı da Kuran’a göre olacak.
Bir insanın samimi olup olmadığını görmesi ve kavraması için söylediğim gibi Kuran’a bakması gerekir. Şuara Suresi'nin 89. ayetinde cennete girecek olanların "Ancak Allah'a selim (temiz) bir kalp ile gelenler..." olduğu bildirilir. Ancak Kuran'da bildirilen kalp temizliği, günümüz toplumlarından bazılarının anladığı gibi bir temizlik değildir. "Kalp temizliği"nin öneminden yola çıkarak, "ben insanlara hiç kötülük yapmıyorum, fakirlere arada sırada yardım ediyorum, demek ki Allah'ın istediği ahlaktayım" demek, kendi kendini aldatmaktan başka bir şey değildir. Çünkü Kuran'a göre kalbin temiz olması demek, Allah'a yönelmiş ve O'na itaat etmiş, vargücüyle Allah'tan korkan, Allah'ı çok seven, candan iman eden olmak demektir.
Belki bazı insanlar, arada sırada fakirlere yardım ederek, hayvanlara yiyecek vererek, komşularına gülümseyerek, "iyi insan" olarak tanınabilirler. Ve elbette bunlar güzel özelliklerdir.Ancak cehennemden kurtulmanın, Allah'ın rızasını ve rahmetini kazanmanın yolu, "iyi insan" olarak tanınmak değil, Allah'ın Kuran'da tarif ettiği şekilde yaşayan salih bir mümin olmaktır.
Allah Kuran'da şöyle bildirir:
Hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram'ı onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe iman eden ve Allah yolunda cehd edenin (yaptıkları) gibi mi saydınız? (Bunlar) Allah Katında bir olmazlar. Allah zulmeden bir topluluğa hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 19)
Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren;namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır. (Bakara Suresi, 177)
Kuran'a göre kalbi temiz olan insan, Allah'a iman eden, Allah'ın emir ve yasaklarına harfiyen uyan, O'na teslim olmuş insandır. İslam'a göre, bundan farklı bir "kalp temizliği" söz konusu değildir. Kuran'da, "kalp temizliği"nin ne anlama geldiği detaylı olarak anlatılmaktadır. Buna göre, kalbi temiz olan insan, sürekli Allah'ı anan ve kalbi Allah'ın zikriyle "mutmain" olmuş (tatmin bulmuş) kişidir. Öyle ki Kuran'da müminler şöyle tarif edilir:
Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ın zikriyle mutmain olanlardır. Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah'ın zikriyle mutmain olur. (Rad Suresi, 28)
Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir… (Hac Suresi, 35)
Allah, müteşabih (benzeşmeli), ikişerli bir kitap olarak sözün en güzelini indirdi. Rablerine karşı içleri titreyerek korkanların O'ndan derileri ürperir. Sonra onların derileri ve kalpleri Allah'ın zikrine (karşı) yumuşar-yatışır. İşte bu, Allah'ın yol göstermesidir, onunla dilediğini hidayete erdirir... (Zümer Suresi, 23)
Dolayısıyla kalp temizliği, insanı Allah'tan uzaklaştıran tüm engellerin kalpten arındırılmış olması anlamına gelir. Böyle bir insan dünya hırsından, bencillikten, korkudan, güvensizlikten uzak olur. Allah'tan başka varlıklara bağlanmaktan, onlara Allah'tan bağımsız bir sevgi duymaktan kurtulur.
"Benim kalbim temiz, dine uymasam da olur" yanılgısını öne sürenler, Allah'ı ve müminleri aldattıklarını sanabilirler, oysa yalnızca kendilerini aldatmaktadırlar.Bu ifade ancak,ibadetlerini uygulamaktan kaçınan ve yanlış bir yaşam tarzını Müslümanlık olarak göstermeye çalışan bir insanın samimiyetsizliğidir. Ancak ne Allah Katında ne de müminlerin gözünde bu tür samimiyetsiz tavırlar kabul göremez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder