9 Ağustos 2015 Pazar

Bir erkek için dünyadaki ve ahiretteki en büyük nimet: Kadın…


Bir erkek için dünyadaki ve ahiretteki en büyük nimet: Kadın…
Evlilikte her iki tarafında imanlı olması gerek, yoksa arada gerçek sevgi oluşmaz.

Evet, hem bu dünyada, hem de ahirette bir erkeğe verilmiş nimetlerin en büyüğüdür kadın. Allah insana dünyada sayısız nimet sunar. Evler, arabalar, lüks eşyalar, çocuklar, dostlar. Ama bunların hiçbiri ama hiçbiri aşkla sevilen, tutkuyla sevilen, her türlü güzelliğin paylaşıldığı kadının yerini tutmaz.  Allah ahirette de eşlerin birbirine büyük nimet olduğunu, inananların eşlerine cennette birbirlerine kavuşacaklarını şöyle bildirir:
De ki: "Size bundan daha hayırlısını bildireyim mi?Korkup sakınanlar için Rablerinin Katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah, kulları hakkıyla görendir." (Ali İmran Suresi, 15)
Kadın çok üstün bir varlıktır, çok sevilecek, hep el üstünde tutulacak bir varlıktır. Eğer eşinize güzel bakar, onu koruyup kollar, onun üzerindeki yükleri alırsanız kadın tüm güzelliğini korur. Ama onu sevgisiz bırakırsanız, onu yobazların yaptığı gibi dışlar, değer vermez ve bir köşeye atarsanız, üzerine çok ağır yük yüklerseniz, kısa sürede çöker ve yaşlanır. Kadınlar en çok sevgiyi, şefkati, merhameti hak eden varlıklardır. Onlara sevgi dolu yaklaştığınızda kadın bunun değerini çok iyi bilir.
Bir erkek kadını Allah’ın tecellisi olarak görmeli, ona imanla yaklaşmalı. Kadın da erkeği Allah için sevmeli. Allah ancak o zaman bu iki insan arasında gerçek sevgiyi, aşkı, tutkuyu oluşturur. Aksi takdirde erkek kadını bir et parçası gibi görürse, kadın da erkeği sömürülecek bir varlık olarak görürse, o zaman aralarında gerçek aşk hiçbir zaman oluşmaz. İki taraf da birbirlerinin başına bela olur.
Kadınları en çok etkileyen erkeğin imanlı ve akıllı olmasıdır. Erkek de kadın imanlı olduğunda etkilenir. Aksi takdirde iki tarafın da ruhu bomboş olur, bakışlar boş, konuşmalar bomboş, iki taraf da Allah’ı unutmuş bir şekilde anlamsız bir hayatı birlikte sürdürmeye çalışırlar. İşte o zaman Allah’ta bu iki ruha hiç huzur vermez. İki tarafın da hareketleri birbirine batar, iki taraf da kısa sürede birbirinden nefret eder. Üstelik iki tarafta Allah’tan korkmuyorsa, imansızsa, o zaman ihanet, egoistlik, bencillik, kalleşlik, her şey beklenir.
Ama iki taraf da imanlıysa, iki taraf da her şeyden çok Allah’ı seviyorsa, her iki tarafın kalbi imanla dopdoluysa, işte o zaman kadın ve erkek arasında müthiş bir sevgi, aşk ve tutku oluşur. Bu derin sevgi hem dünya hayatında hem de sonsuz ahiret hayatında devam eder. Öyle insanların hep alıştığı ve söylediği gibi aradaki tutku ve aşk hiçbir zaman bitmez. Kadın da eşini gördüğünde, erkek de eşini gördüğünde ilk günkü gibi heyecanlanır, onu sürekli artan bir aşkla sever. Bunu yaşamayanlar bu duyguları bilemezler. Ama bilmedikleri diğer bir gerçek de şudur: Hisleri kalpte oluşturan, vücudu sevgiden adeta sarhoş eden Allah’tır. Bu insanın kendi kendine yapacağı bir şey değildir. İman dolu bir kalbe Allah işte böyle muhteşem nimetler verir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder