9 Ağustos 2015 Pazar

Kur'an’da başörtüsü değil, göğüs örtüsü geçer…


Kur'an’da başörtüsü değil, göğüs örtüsü geçer…
Kadın göğsünü istediği gibi örter, mayo ve bikini giyen kadın dinsiz değildir, tertemiz Müslümandır.












Bu konuyu çok fazla açıkladım ama başörtüsü yobazların takıntısı olduğu için ve başörtüsü takmayan kadını dindar görmedikleri için bu konuyu tekrar tekrar açıklamakta ve anlatmakta fayda var. Başörtüsü Kur'an’da geçmez ve Kur'an’ın emri değildir. Kur'an’da kadınlara göğüslerini örtmeleri şu ayetle bildirilir:
Mü’min kadınlara da söyle: “Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Örtülerini, GÖĞÜSLERİNİN ÜZERİNE ÖRTSÜNLER… [Nur Suresi, 31]
Nur Suresi 31 ayette, neredeyse her mealde “Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) salsınlar” şeklinde çevrilmiş olan cümlenin orijinal Arapçasında aslında “başörtü” kelimesi geçmemektedir.Burada geçen kelime “örtü”dür. Ayetteki kelimelerin Arapça anlamlarını incelediğimizde bunu çok açık görebiliriz:
Ayette geçen “vel yadribne bi humurihinne alâ cuyûbihinne”
Yadribne: “Darabe” fiilinden türemedir, “vurmak, dövmek, bırakmak, örtmek, kapamak” anlamındadır.
Humurihinne: “Hamara”dan türemedir. “Hamrü” “şarap, sarhoşluk verici” anlamındadır. Kelime bu ayette “örtü” manasına gelir. Genellikle de “her türlü örtü, perde, paravan; siper; bahane” gibi anlamlara sahiptir.
Cuyubihinne: Cüyub kelimenin çoğuludur. Göğüs, yaka, cep, koyun (göğüs bölgesi), sine, bağır, oyuk, gerdanlık gibi anlamları da vardır.
“Cuyub” (Yaka açığı) Kelimesinin Anlamı:
Cuyub kelimesi, bildiğimiz cep kelimesinin çoğuludur (gömlekte cep açmak, cebine koymak, cebinden çıkarmak gibi tanımlamalarda kullanılır.) Ayrıca “göğüs, yaka, koyun (göğüs bölgesi), sine, bağır, delik, oyuk, gerdanlık, bozuk para çantası, açıklık, yarık, boyun, gerdan” gibi anlamlara da gelmektedir.
“Cuyub” kelimesi Kur'an’da 3 kere geçmektedir. “Cuyub” kelimesi Nur Suresi, 31. ayette kullanılmakta, kelimenin tekil hali yani “ceyb” ise Hz. Musa (as) kıssasında bildirilen iki ayette geçmektedir. Kelimenin bu iki ayetteki kullanılışları ise şöyledir:
“Cuyub” kelimesinin tekil hali yani “ceyb” Hz. Musa (as) kıssasında iki kez geçer:
Elini koynuna (fi ceybike) sok da kusursuz bembeyaz çıksın… (Neml Suresi, 12)
Elini koynuna (fi ceybike) sok. Kusursuz olarak bembeyaz bir halde çıksın. … (Kasas Suresi, 32)
Görüldüğü gibi yukarıdaki iki ayette de cuyub kelimesi, Hz. Musa (as)’ın ’göğsü/koynu’ anlamında kullanılmıştır. Bütün bunlara baktığımızda ’cuyub’ kelimesinin, ’hımar’ yani örtmek kelimesi ile birlikte kullanıldığında göğsün örtülmesi anlamına geldiği açıktır. “Başı örtmek” gibi bir anlam ise ayetin hiçbir yerinde yoktur.
Dolayısıyla “Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) salsınlar” şeklinde tefsir edilmiş olan bölümün gerçek anlamı, “örtülerini göğüslerinin üzerine örtsünler” şeklindedir. Ayette bildirilen hüküm başın değil, göğüslerin örtülmesidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder