Bediüzzaman Hz. İsa’nın dönüşünü ve Hz. Mehdi’nin arkasında namaz kılacağını nasıl anlatıyor?
Bediüzzaman en büyük farzın Müslümanların birleşmesi olduğunu söylüyordu.
Bediüzzaman yaşadığı dönemin adeta parlayan bir elmasıydı. Bu muhterem şahsı gereği gibi kavramak ancak derin imanlı kişilere nasip olur. Risalelerin nefes kesen ahengi, kullanılan kelimelerin şaheserliği ve uyumu insanı adeta büyüler. Bediüzzaman yaşadığı dönemde Risaleleri talebelerine tek bir noktaya bakarak saatlerce yazdırıyordu. Hepsini Allah’ın ilhamıyla söylüyor ve yazdırıyordu. Bediüzzaman bu mükemmel eserlerin içine birçok sır koydu, kimi bilgileri açık söyledi, kimini ise üstü kapalı olarak anlattı. Zamanın zat-ı şahanesi bu mükemmel eserde kendisinden yüz sene sonra gelecek Hz. Mehdi’den ve talebelerinden ve Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne gelişinden de çok net bir şekilde bahsetti. Bediüzzaman’ın şu ifadeleri bugün bütün Nur talebelerine hem Hz. Mehdi’yi hem de onun arkasında namaz kılacak olan Hz. İsa’yı şöyle müjdeliyor:
... Evet, hadis-i şerifin ifadesiyle HAZRET-İ İSA'NIN GÖKYÜZÜNDEN İNİŞİ KESİN OLMAKLA BERABER; işari mana ile başka hakikatleri ifade ettiği gibi, bu hakikata da mucizevi bir şekilde işaret ediyor. 1
... Ve Kuran'a tabi olarak, o İsevilik şahsı manevisi tabi; ve İslamiyet tabi olunan makamında kalacak. Hak din olan İslam, bu katılım neticesinde büyük bir kuvvet bulacaktır. Dinsizlik akımına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevîlik ve İslâmiyet, birleşmeleri neticesinde, dinsizlik akımına galip gelip dağıtacak istidadında ikenGökler aleminde insani bedeniyle bulunan şahs-ı İsa Aleyhisselam o din-i hak cereyanının başına geçeceğini bir muhbir-i sadık, bir kadir-i külli şey’in vaadine dayanarak haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır; madem kadir-i külli şey va’detmiş elbette yapacaktır…2
... Hattâ, "Hazret-i İsa Aleyhisselam gelir, Hz. Mehdi’ye namazda uyar, tabi olur." diye rivayeti bu ittifak ve Kuran hakikatlerine uyulmasına ve tabi olunmasına işaret eder. 3
Bediüzzaman Risalelerde tıpkı peygamberimizin hadislerinde birdirdiği gibi Hz. İsa’nın İslamiyet’e tabi olarak geleceğini bildiriyor. Hz. İsa geldiğinde tekrar Kuran’ı öğrenecek ve hak din olan İslam’ı kabul edip Hz. Mehdi’nin arkasında namaz kılacaktır. Hz. İsa’nın İslam’a dönmesi Yahudilerin ve Hıristiyanlarında İslam’ı kabul etmelerine vesile olacak, tüm dünyaya İslam son kez hâkim olacaktır.
Ve: "Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler. Hayır; Allah onu Kendine yükseltti. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi, 157-158)
Ona selam olsun; doğduğu gün, öleceği gün (yemutu) ve diri olarak yeniden-kaldırılacağı gün de.(Meryem Suresi, 15)
Kaynak:
1. Kastamonu Lahikası, Mektup 51, s. 50
2. Mektubat, On Beşinci Mektup, s. 53-54
3. Şualar, Beşinci Şua, On Üçüncü Mesele, s. 587
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder