3 Ağustos 2013 Cumartesi

Guantanamo’nun durumu ne olacak?

Guantanamo’nun durumu ne olacak?
Guantanamoda esirlere zulmedilirken Amerika insan haklarından bahsedebilir mi?

Araştırmacı yazar Ömer ErsoyGuantanamo hakkında bir makale yazmış, önce bu makaleye bakalım: Eylül 2001 terör saldırılarının ardından ABD, El-Kaide’ye savaş ilan etmiş ve ardından uluslararası hukukun tanımlamakta aciz kaldığı ya da ilk defa karşılaştığı birçok hadise vuku bulmuştur. Fiili durumun ‘de jure’yi baskı altında tuttuğu bu olağanüstü şartların, El Kaide terör örgütünü kurduğu andan itibaren en fazla zararı ve acıyı Müslümanlara yaşatan Usame Bin Ladin’in yokluğunda da devam edip etmeyeceği sorusu henüz cevap bulmuş değildir. Cevap bulamamış bir diğer soru da Guantanamo askeri üssünün akıbetidir. 
Bilindiği gibi, 11 Eylül terör olayları sonrasında Afganistan başta olmak üzere El-Kaide’yle bağlantısı olduğu gerekçesiyle dünyanın çeşitli ülkelerinden yakalanıp Küba’nın Guantanamo adasındaki ABD askeri üssüne ‘düşman savaşçı’ sıfatıyla götürülen ve 9 yıldır ABD hukuk sistemi dışında tutulan yüzlerce kişi bulunmaktadır. 

Burada tutulanların ya bir şeyle suçlanması, dolayısıyla haklarında bir yargılamanın başlatılması ya da salıverilmesi gerektiği, aksi halde bu kişileri esir olarak yıllarca burada tutmanın savaş hukukunda dahi yeri bulunmadığı vurgusu uzun süredir yapılmaktadır. Başkan Obama da, göreve geldikten sonra ilk icraatlarından birisi olarak Guantanamo askeri üssünün kapatılacağı sözünü vermiştir. 

Bugüne kadar burasının kapatılmasına yönelik çeşitli açıklamalar yapmış ve birkaç girişimde bulunmuşsa da, bu fiili durumu sona erdirecek herhangi bir somut gelişme olmamıştır. Obama’nın, sözünü neden tutamadığı sorusuna cevap bulmaya çalışanlar bunu Kongre ve ABD Temsilciler Meclisi’nin Guantanamo’nun kapatılmasına karşı çıkmasına ve fiili olarak da bu karşı çıkışlarını göstermesine bağlamaktadır*(1) Örneğin ABD Kongresi, savunma bütçesine ekledikleri bir maddeyle, Guantanamo’nun kapatılması ve tutukluların ABD topraklarına transfer edilmesi için gerekli olacak maddi kaynağı bütçeye koymamışlardır. 

Peki, Guantanamo’da tutulanlar neye göre burada tutulmaktadır? Guantanamo rejimi, ABD ile El-Kaide arasındaki savaş söylemine dayanmaktadır. Bunu kabul ettiğimizi varsaysak bile, bu olayda uluslararası savaş hukukunun uygulanma ihtimalinin olmadığı çok açıktır. Çünkü iki devlet arasında bir savaş söz konusu değildir. El-Kaide bir terör örgütü olmakla birlikte uluslararası hukuka göre ‘muharip taraf’ olabilme şartlarını haiz değildir. İkinci ihtimal terörle mücadeledir ki bunun da o ülkenin iç hukukuna göre yürütülmesi gereklidir. Şuan ki durumda Guantanamo üssünde şüpheli sıfatıyla sorgusuz sualsiz yıllarca birilerini hapsetmek ne birinci duruma girmekte ne de ikinci durumla ilgisi bulunmaktadır. 

Obama Yönetiminin, 11 Eylül’ün planlayıcılarından olduğu iddia edilen 2-3 Guantanamo tutuklusunun New York’da bir federal mahkemede yargılanması yönünde bir girişimi olmuştur. Bu girişim normalleşme sürecinin bir parçası olarak da görülebilir. Ancak ve bazı Demokratların da destek verdiği Cumhuriyetçilerin karşı çıkmasıyla bu girişimden vazgeçilmiş yargılamanın Guantanamo’da askeri mahkeme önünde yapılamasına karar verilmiştir. 

Bu kişiler ABD sivil hukukuna göre neden yargılanmamaktadır? Bu soru, Guantanamo’da tutulan kişiler hakkında mahkûmiyet için gerçekten yeterli delil olup olmadığı, şayet varsa bunun hangi metotlarla elde edildiği sorusuyla birlikte ele alındığında anlam kazanmaktadır. Muhtemelen bu konuda çeşitli tereddütler bulunmaktadır. Ancak diğer taraftan tutukluların ABD toprakları dışında kurulacak olan bir askeri mahkemede yargılanmasının adil yargılanma ve tabii hâkimlik ilkesiyle çelişeceğinin de hesap edilmesi gereklidir. 

Usame Bin Ladin’in öldürülmesinden sonra, Usame’yi yakalatan bilginin Guantanamo tutuklularından geldiği ve bu bilginin de CIA sorgu programı yoluyla elde edildiği yönünde çeşitli haberler çıkmaktadır. Buradaki temel kaygı, Guantanamo’nun işlevsel olduğunu ve ABD’yi teröre karşı savaşta ayakta tutan istihbaratın elde edilmesinde hala fayda sağladığını göstermektir. Her halükarda, hukuksal bir zemine oturmayan Guantanamo rejiminin sona erdirilmesi ABD’nin ve dünyanın normalleşmesi için gereklidir. 

Bu makaleye benim yorumuma gelince tabii ki Guantanamo’da esir hayatı yaşayan insanların biran önce serbest bırakılması gerekir. Ama bir yandan da insan haklarını savunan, kendi insanına bir şey olduğunda tüm dünyayı ayağa kaldıran Amerika’nın nasıl olup da Guantanamo’da yüzlerce insanı esir tuttuğuna hiç şaşırmamak gerekir. Çünkü bugün Afganistan’ı, Irak’ı bahanelerle işgal eden Amerika orada masum çocukların ve kadınların öldürülmesine, yurtlarından sürülmelerine neden olmaktadır. Dolayısıyla Müslümanlar birlik olup büyük bir İslam Birliği kurmadıkça ne Guantanamo’da, ne Afganistan’da, ne Filistin’de yaşanan adaletsizlik ve zulüm bitmez. Bugün büyük bir İslam Birliği kurumuş olsa, Amerika Guantanamo’da yüzlerce insanı nedensiz yere hapsedemez. Bu yüzden Müslümanların sadece sorunları tek tek çözmeye değil, toptan çözmeye yönelmeleri gerekir. Amaç sadece Filistin’i kurtarmak, sadece Afganistan’ı kurtarmak, sadece Guantanamo’daki esirleri kurtarmak olmamalıdır. Eğer büyük bir İslam Birliği kurulursa bu tüm dünyanın şahit olacağı büyük bir güç gösterisi olacaktır. Böylece Fiistin’deki masum bir çocuk da, Guantanamo’da esir tutulan bir insanda, Afganistan’da ve Irak’da yaşam savaşı veren masum insanlar da hep birlikte kurtulacaklardır. 

Kaynak: 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder