Anne karnında bir bebeğin muhteşem yaratılışı
Bir bebeğin annesinin karnında yaratılması çok büyük mucizedir.
Bir bebeğin annesinin karnında emek emek, tüm organlarıyla, savunma sistemiyle, kalbiyle, tüm vücudunu saran damarları ve sinir sistemiyle, ona güzellik katan gözleri, saçları ve güzel yüzüyle yaratılması çok büyük bir mucizedir. Her anne rahminde dokuz ay önce küçücük bir hücretaşırken dokuz ayın sonunda muhteşem güzellikte, mis gibi kokan, akıllı ve şuurlu bir bebeği dünyaya getirir. Bu büyük yaratılışmucizesinden Kuran’da şöyle bahsedilir:
Andolsun, Biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık. Sonra onu bir su damlası olarak savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik. Sonra o su damlasını bir alak (hücre topluluğu) bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne yücedir. (Müminun Suresi, 12-14)
Döl yataklarında size dilediği gibi suret veren O’dur. O’ndan başka İlah yoktur; üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (Ali İmran Suresi, 6)
İnsan bedeni yeryüzündeki en karmaşık makinadır. Hayatımız boyunca bu bedenle görür, işitir, nefes alır, yürür, koşar ve zevk alırız. Bedenimizin kemikleri, kasları, damarları, iç organları ile mükemmel bir düzen ve tasarıma sahiptir. Bu tasarımın detayına indiğimizde ise daha da şaşırtıcı gerçeklerle karşılaşırız. Birbirinden farklı gibi görünen vücut parçalarının tamamı aynı malzemelerden oluşur: hücrelerden.
bebek 2" class="alignnone size-full wp-image-135254" height="547" src="http://www.bloghaber.net/wp-content/uploads/2014/07/bebek-2.jpg" style="margin: 0px 0px 10px; padding: 0px; border: 0px currentcolor; display: inline;" width="692">
Evet, vücudumuzdaki herşey milimetrenin binde biri büyüklüğündeki hücrelerden oluşur. Bu hücrelerin kimi biraraya gelerek kemikleri, kimi sinirleri, kimi karaciğeri, kimi midemizin iç yapısını, kimi derimizi, kimi ise gözümüzün kornea tabakasını oluşturur. Hücreler vücudun hangi parçasını oluşturuyorlarsa bu bölgede ihtiyaç duyulan boyuta ve şekle sahip olurlar. Peki ama bu kadar farklı görevler üstlenmiş olan hücreler nasıl ve ne zaman meydana gelmişlerdir?
İşte bu soruya verilecek cevap, bizi her anı mucizelerle dolu olan bir olaya götürecektir. Bugün insanın bedenini oluşturan yaklaşık 100 trilyon hücrenin tamamı, tek bir hücreden çoğalarak meydana gelmişlerdir. Şu an sahip olduğumuz hücrelerle aynı yapıya sahip olan bu tek hücre de, annemizin yumurtahücresi ile babamızın sperm hücresinin birleşimiyle ortaya çıkmıştır.
Allah, Kuran’da insanlara, kimi zaman göklerdeki ve yerdeki, kimi zaman da canlılardaki yaratılış mucizelerini, Kendi varlığının delilleri olarak örnek gösterir. Bu delillerin en önemlilerinden biri de, insanın yaratılışındaki mucizelerdir.
Kuran’daki birçok ayette insanın, ibret almak için, bizzat kendi yaratılışına dönüp bakması öğütlenir. İnsanın nasıl var olduğu, var olurken hangi aşamalardan geçtiği detaylı olarak tarif edilir. Vakıa Suresi’ndeki ayetlerde, insanın yaratılışı şöyle anlatılmaktadır:
Sizleri Biz yarattık, yine de tasdik etmeyecek misiniz? Şimdi (rahimlere) dökmekte olduğunuz meniyi gördünüz mü? Onu sizler mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratıcı Biz miyiz? (Vakıa Suresi, 57-59)
İnsan bedenini oluşturan 60-70 kiloluk et ve kemik kütlesinin özü başlangıçta bir damla suda toplanmıştır. Akıl sahibi, duyan, gören, işiten ve vücut yapısı olarak oldukça karmaşık bir yapıda olan insanın bir damla sudan meydana gelmesi şüphesiz ki olağanüstü bir gelişimin sonucudur. Bu gelişim ise, elbette başıboş bir sürecin, rastgele oluşan tesadüflerin değil, ancak bilinçli bir Yaratılışın sonucunda gerçekleşmektedir. Bir bebeği tek bir hücreden meydana getiren, tam dokuz ay boyunca annesinin karnında büyüten ve geliştiren Allah’tır. Bu yüzden her anne ve baba doğan çocukları için Allah’a dönüp şükretmeli ve O’nun sonsuz merhametine sığınmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder