Bir elinin yaptığı iyliği diğer elin bilmesin...
Din sevgi, merhamet, şefkat, dostluk, temizlik, iyilik, güzellik, huzur demek, her şeyi sevmektir.
Osmanlı’da çok hoş ve ihlasa dayalı bir adet vardı. Bakkal, manav, kasap gibi esnafların tuttuğu borç defterine Zimem defteri (veresiye defteri) deniyordu. Ramazanda zengin bir şahıs bakkala gelir ve zenginliği ölçüsünde (esasen gönül zenginliği ölçüsünde) “İlk 20 kişinin borcunu hesapla” diyerek bu şahısların borcunu öderdi. Bazen tek bir şahıs tarafından bu borç defteri kapatılır, fakirler borçlarından kurtarılırdı. Burada bir başka letafet daha vardı ki, o da ne borçlu borcunu kimin ödediğini bilir, ne ödeyen kimin borcunu ödediğini bilirdi. Böylece ne zenginde gurur, ne fakirde minnet… Ne hoş zarafet…
Mübarek Ramazan gününde böylesine güzel yaşanan bir Kuran ahlakını, samimiyeti ve ihlası paylaşmak istedim sizlerle. Bir mümin iyilik yapacak, infak edecek, güzel söz söyleyecek ve hepsini ama hepsini Allah’a verecek. Karşısından takdir görmek için, iltifat almak için, kendi nefsini yüceltmek için bunları yapmayacak. Çünkü ancak hepsi Allah için yapılırsa bir değeri var, güzel bir karşılığı var. İnsan rızası gözetildiğinde, karşı taraftan teşekkür beklendiğinde o zaman insan beklediğini bulamaz. Çünkü Allah karşı tarafın da kalbinde öyle bir his yaratmaz.
Bu yüzden müminin samimi olması çok önemli, yaptığı iyilikleri gizleyip yalnızca Allah için yapması çok önemli. Tek kurtuluş samimiyetten geçiyor. Allah ayetinde “Allah katında en iyi olanınız en takva olanınızdır” diye buyuruyor, takva olmak için de samimiyet gerekiyor.
İşte ahiret yurdu; Biz onu, yeryüzünde büyüklenmeyenlere ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere (armağan) kılarız. (Güzel) Sonuç takva sahiplerinindir. (Kasas Suresi, 83)
Allah bir başka ayetinde “samimi olan kullarım kurtulur” diyor. Ama insanların çoğu bu önemli hususu düşünmüyorlar. Hâlbuki Allah sadece samimiyeti kurtuluş vesilesi olarak gösteriyor. Samimi olan insan Kuran’ı tam anlamıyla yaşar, her şeyi en güzeliyle, ihlasla, şevkle ve derin bir imanla yapar. Öyle ki yaptığı bir iyiliği, güzelliği kimseye duyurmaz. Her yerde ilan etmez. Hayır için diktiği binaların üstüne ismini koymaz. Yoksullara yaptığı yardımı gazetelerde, televizyonlarda duyurmaz. Çünkü bunları yapmak gösteriştir, ihlası zedeler. Allah bu yüzden müminlere gizli infak etmelerinin çok daha güzel olduğunu bildirir.
Unutmayın ki Allah yaptığınız her iyiliği görür. Melekleri yaptığınız her güzelliği hiç atlamadan, eksiltmeden amel defterlerinize yazarlar. Bir iyilik yapacaksanız, bir yoksul doyuracaksanız, infak edecekseniz bunu yalnızca Allah için yapın. Bunların karşılığını en güzeliyle cennette alacaksınız. Ve yine unutmayın ki veren, infak eden bunları ancak kendisi için verir, Allah ise hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, Ganiy olandır…
Mallarını Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri şeyin peşinden başa kakmayan ve eziyet vermeyenlerin ecirleri Rableri Katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (Bakara Suresi, 262)
Ey iman edenler, Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın. Böylesinin durumu, üzerinde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; üzerine sağnak bir yağmur düştü mü, onu çırılçıplak bırakıverir. Onlar kazandıklarından hiçbir şeye güç yetiremez(elde edemez)ler. Allah, kafirler topluluğuna hidayet vermez. (Bakara Suresi, 264)
Yalnızca Allah'ın rızasını istemek ve kendilerinde olanı kökleştirip-güçlendirmek için mallarını infak edenlerin örneği, yüksekçe bir tepede bulunan, sağnak yağmur aldığında ürünlerini iki kat veren bir bahçenin örneğine benzer ki, ona sağnak yağmur isabet etmese de bir çisintisi (vardır). Allah, yaptıklarınızı görendir. (Bakara Suresi, 265)
Sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "Hayır olarak infak edeceğiniz şey, anne-babaya, yakınlara,yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışadır. Hayır olarak her ne yaparsanız, Allah onu şüphesiz bilir." (Bakara Suresi, 215)
…Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "İhtiyaçtan artakalanı." Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz; (Bakara Suresi, 219)
Ey iman edenler, kazandıklarınızın iyi olanından ve sizin için yerden bitirdiklerimizden infak edin.Kendinizin göz yummadan alamayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki, şüphesiz Allah, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, övülmeye layık olandır. (Bakara Suresi, 267)
Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane bulunan bir tek tanenin örneği gibidir. Allah, dilediğine kat kat arttırır. Allah (ihsanı) bol olandır, bilendir. (Bakara Suresi, 261)
(Sadakalar) Kendilerini Allah yolunda adayan fakirler içindir ki, onlar, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremezler. İffetlerinden dolayı bilmeyen onları zengin sanır. (Ama) Sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük ederek insanlardan istemezler. Hayırdan her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir. (Bakara Suresi, 273)
Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz.Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir. (Ali İmran Suresi, 92)
Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler,öfkelerini yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever. (Ali İmran Suresi, 134)
İşte sizler böylesiniz; Allah yolunda infak etmeye çağrılıyorsunuz; buna rağmen bazılarınız cimrilik ediyor.Kim cimrilik ederse, artık o, ancak kendi nefsine cimrilik eder. Allah ise, Ğaniy (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan)dır; fakir olan sizlersiniz. Eğer siz yüz çevirecek olursanız, sizden başka bir kavmi getirip-değiştirir. Sonra onlar, sizin benzeriniz de olmazlar. (Muhammed Suresi, 38)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder