31 Ağustos 2014 Pazar

Bir Kuran mucizesi paylaşalım: Dünyanın yer çekimi kuvveti


Bir Kuran mucizesi paylaşalım: Dünyanın yer çekimi kuvveti
Kuran Allah sözüdür ve bu gerçeği ispatlayan pek çok mucizesi vardır. Kuran mucizelerini insanlara anlatmak her müminin görevi bence. Çünkü Kuran mucizelerini öğrenmek insanların imanlarını artırır. Onların Allah’ın sonsuz gücünü ve kudretini fark etmelerini sağlar.
Kuran’ın mucizelerinden biri, ancak 20. yüzyıl teknolojisiyle eriştiğimiz bazı bilimsel gerçeklerin 1400 yıl önce Kuran'da bildirilmiş olmasıdır. Elbette ki Kuran bir bilim kitabı değildir, fakat çeşitli ayetlerinde, son derece özlü, hikmetli ve mucizevi bir anlatım içinde aktarılan bazı bilimsel gerçekler, ancak 20. yüzyıl teknolojisi ile keşfedilebilmiştir. Kuran'ın indirildiği dönemde bilimsel olarak saptanması mümkün olmayan bu bilgiler, günümüz insanına Kuran'ın Allah sözü olduğunu bir kez daha ispat etmektedir.
Bugün sizlere dünyanın yer çekimi kuvvetinin Kuran’da nasıl bahsedildiğini anlatacağım.  Allah ayetinde şöyle bildiriyor:
Biz yeryüzünü bir toplanma yeri kılmadık mı? (Mürselat Suresi, 25)
Yukarıdaki ayette "toplanma yeri" olarak çevrilen "kifaten" kelimesi, "canlıların, meskenlerinde toplanıp himaye edilmeleri, barınmaları; canlı ve cansızların toplandıkları yerler; üzerinde şeyler yığılan; toplanan yer" anlamlarını taşımaktadır. Yeryüzünün bir "toplanma yeri" olduğunu bildirmek için kullanılan bu kelime -kifaten- Arapçada "kefete" kökünden türetilmiştir ve "toplamak, kendine çekmek, kucaklamak" anlamlarına gelmektedir.
Bilindiği gibi yeryüzü, yerçekimi kuvveti etkisiyle insanları ve üzerinde barındırdığı tüm canlı ve cansız varlıkları merkezine doğru çekmektedir. Ayette geçen "kendine çekmek" fiili ile yeryüzünün bu çekim kuvvetine bir yönüyle işaret ediliyor olması muhtemeldir. (Doğrusunu Allah bilir.)
Dünya üzerinde hayvanları, bitkileri, insanları ve diğer tüm varlıkları kendine doğru çeken yerçekimi sayesinde, insanların yere basmaları, cisimlerin uçma dan bulundukları zeminde durmaları, atmosferin dağılmadan Dünya'yı çevrelemesi, yağmurun yeryüzüne düşmesi mümkün olur.
Tarihteki en büyük bilim adamlarından kabul edilen Isaac Newton yerin bu özelliğini araştırmış ve 1687 yılında ilk kez Philosophiae Naturalis Principia Mathematica (Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri) adlı eserinde yerçekiminden söz ederek, tüm zamanların en büyük bilimsel keşiflerinden birini yapmıştır. Hatta, Newton'un yerçekimi kuvvetinden bahsederken kullandığı Latince "attraere" kelimesi de, "çekme, biraraya getirme" anlamlarını taşımaktadır.
Ancak 17. yüzyılda tanımlanan ve Dünya'nın dört büyük kuvvetinden biri olan yerçekimine, Kuran'da dikkat çekilmesi, Kuran'ın Allah'ın Katından indirildiğinin delillerinden biridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder