Kâinattaki her varlık bir amaç uğruna yaratılmış…
Kıyamet koptuğunda artık dünya diye bir yer kalmayacak
Allah kâinattaki her ayrıntıyı insanların, üzerinde düşünmeleri için yaratmış. Bu yüzden de Kuran’da birçok ayette Allah insanlara “düşünmez misiniz?” diye soruyor:
Yaratan, hiç yaratmayan gibi midir? Artık öğüt alıp-düşünmez misiniz? (Nahl Suresi, 17)
O, size ayetlerini gösteriyor ve sizin için gökten rızık indiriyor. İçten (Allah’a) yönelenden başkası öğüt alıp-düşünmez. (Mü’min Suresi, 13)
Öyle olmasa, Kur’an’ı iyiden iyiye düşünmezler miydi? Yoksa birtakım kalpler üzerinde kilitler mi vurulmuş? (Muhammed Suresi, 24)
Allah yine birçok ayetinde insanlara Allah’ın dellillerini görmelerini, durup düşünüp akletmelerini emreder:
Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün art arda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır. (Ali İmran Suresi, 190)
İçinize çektiğiniz hava, içtiğiniz su, kapkara topraktan çıkarılan mis gibi kokulu çiçekler, meyveler, oturduğunuz koltuklar, gece ve gündüz, yattığınız rahat yatak, sevdiğiniz kediniz, kısaca her şey ama her şey Allah tarafından büyük bir sanatla ve özenle yaratılmıştır. Çevrenizde gördüğünüz sonsuz detay Allah tarafından ince ince, detay detay planlanmıştır ve insanın hizmetine sunulmuştur.
Allah Kuran ayetlerinde, yeri, göğü ve ikisi arasındakileri kimin daha güzel davranışlarda bulunacağını denemek için yarattığını bildirmiştir. İnsan kısa dünya hayatı boyunca tüm yapıp ettikleriyle denenmektedir. Kendisini yaratan ve ölümünden sonra tekrar diriltip, hesaba çekecek olan Allah’a karşı büyük bir sorumluluğu vardır. Kuran’ı okumak, dinlemek, ayetler üzerinde düşünmek ve anlayıp uygulamak da her insanın en başta gelen sorumluluklarından biridir. Allah bu gerçeğe, “Onlar, yine de o sözü (Kur’an’ı) gereği gibi düşünmediler mi, yoksa onlara, geçmişteki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?” (Müminun Suresi, 68) ayetiyle dikkat çekmektedir.
Düşünen kişi, kâinattaki bu kadar ince nizamın ve kusursuz yaratılış örneklerinin tesadüfen meydana gelemeyeceğine, var olan her şeyi Yüce Allah’ın yarattığına kanaat getirecektir. Çevresindeki Yaratılış mucizelerini derin derin düşündükçe Allah’ın varlığının delillerini, O’nun yarattığı detaylardaki hikmetleri görerek Allah’a teslim olacak ve sadece O’nun rızasını kazanmak için yaşayacaktır. Bu gerçeği bilen şeytan insanların gaflet içinde bir hayat sürmelerini, Allah’ın ayetlerinden uzak durmalarını, bunun için de düşünmemelerini ister. Allah şeytanın bu hedefini Kuran’da şu şekilde bildirir:
“… Onlar(ı insanları saptırmak) için mutlaka Senin dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım. Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım…” (Araf Suresi, 16-17)
Kaynak: http://kalbimizdekiderinallahsevgisi.wordpress.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder