Filistin ve İsrail, Deccal’in oyununa gelmemeli…

Filistin İsrail arasındaki savaş bir an önce sona ermeli, daha fazla masum insan ölmemeli.

---

İsrail ve Filistin yıllardır bir adımlarını barış yönünde atarlarken diğer adımlarını savaş yönünde atıyorlar. Savaşlar bir türlü durulmuyor, bu arada da olan masum halka, zavallı kadınlara ve çocuklara oluyor. Son günlerde tüm dünyanın gözü önünde çok büyük bir vahşet yaşanıyor. Gazze’de İsrail saldırıları başladığından bu yana en kanlı gün yaşandı. Şecaiye bölgesinde katliama neden olan bombardımanda 65 kişi yaşamını yitirdi, 288 yaralı var. İsrail ordusundan akşam saatlerinde yapılan açıklamada da sadece bugünkü çatışmalarda 13 İsrail askerinin hayatını kaybettiği açıklandı. Çatışmalar böyle devam ederse yüzlerce masum insan hayatını kaybedecek.

Filistin’de İsrail’de hemen, hiç vakit kaybetmeden bu vahşete son vermeli. Filistin zaten yıllardır savaşıyor ve hiçbir şey elde edemedi, yalnızca binlerce masum Müslüman toprağa verildi o kadar. Bir karış fazla toprak alamadı ve halkını yüksek duvarlar içinde yaşamaya mahkûm etti. Filistin zaman içinde o kadar küçüldü ki, nerdeyse haritadan silinecek noktaya geldi. Bu yüzden en akılcı olan daha fazla masum Müslüman kadın ve çocuk şehit edilmeden barış yanlısı olmaktır. Birkaç İsrail askeri öldürmek zafer değildir, tam tersine Filistin’in bunun karşılığında binlerce Müslüman’ı şehit verme akılsızlığına düşmemesi gerekir. Bazı çevreler Filistin’i bölgeden tamamen çıkarmak istiyorlar. Bu yüzden de barışı sürekli engelliyorlar. Bu yüzden Filistin’in bu konuda çok akılcı davranması gerek.

Allah Kuran’da Müslüman’lara daima barıştan yana olmalarını emrediyor. Müslümanlar Kuran’ın bu hükmüne mutlaka uymalılar. İsrail tarafı barış teklif etmese de Filistin tarafı sürekli barış yönünde ısrarcı olmalı. Diklenmek, sürekli saldırmak, taşlarla sopalarla tanklara kafa tutmak Müslümanların daha çok ezilmesine ve kayıp vermesine neden oluyor. Bu yüzden en akılcı tavır Kuran’da gösterilen tavırdır, yani barış yanlısı olmaktır.

Allah barış yurduna çağırır ve kimi dilerse dosdoğru yola yöneltip-iletir. (Yunus Suresi, 25)

Eğer onlar barışa eğilim gösterirlerse, sen de ona eğilim göster ve Allah’a tevekkül et. Çünkü O, işitendir, bilendir. (Enfal Suresi, 61)

Filistin ve İsrail için hedef geçici değil kalıcı barışı sağlamak olmalı. Çünkü yıllardır İsrail’de Filistin ile savaşarak çok büyük kayba uğradı. Museviler de milli gelirlerinin çok büyük bir kısmını savaş giderlerine harcayarak kendi halklarını yoksulluğa ittiler. Nasıl Filistinliler yüksek duvarların arasında yaşamaya mahkûm oldularsa Museviler de aynı şekilde korku içinde, panik içinde yaşamaya mahkûm oldular. Onlar da ne zaman bir şehrin ortasında bomba patlayacak diye korkarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Her iki taraf da birbirine eziyet ediyor. Kutsal topraklarda güzel güzel, kardeşçe yaşamak varken aynı peygamberin soyu olan bu iki topluluk neden böyle kıyasıya mücadele ediyor? Zaten küçücük bir toprak parçasında yaşıyorlar ama yıllardır bu toprakları paylaşamıyorlar.

Müslüman ülkeler hiç vakit kaybetmeden araya girip Filistin ve İsrail arasında barışı sağlamalı.  Öfke üslubu, tırmandırıcı uslup, saldırgan üslup hiçbir şekilde kullanılmamalı. Peygamberimizde sürekli barış yoluyla zafere gitmiştir, Ortadoğu’da ancak barış yolunu kullanarak huzura ve mutluluğa kavuşabilir.

Filistin halkını yok eden, tamamen kutsal topraklardan onları silmeyi amaçlayan bir projeye Müslümanların asla alet olmaması lazım. Savaşı körüklemek bu projeye destek olmaktır. Her iki tarafı barıştırmak her zaman için Müslümanların baş hedefi olmalıdır. Savaşı tahrik edenler şimdi Müslümanların katledilmesini uzaktan keyifle izliyorlar. Bu yüzden Müslümanlar bu oyuna gelmesin, zavallı kadınların ve çocukların şehit edilmesine göz yummasınlar. Müslümanlar biran önce birlik olup İslam Birliği’ni kursunlar. Ancak bu şekilde huzura ve güvenliğe kavuşurlar. Ancak bu şekilde üzerlerine yağan bombalardan kurtulurlar. Ve ancak bu şekilde ülkelerini, kültürlerini, kısaca her şeylerini bırakıp kendi topraklarını terk etmek zorunda kalmazlar…

Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize Katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize Katından bir yardım eden yolla” diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına cehd (gayret, çaba) etmiyorsunuz? (Nisa Suresi, 75)