Okyanusların dibinde yaşayan muhteşem deniz gülleri
Karanlık okyanusların altına bambaşka bir alem gizlenmiş.
Bugün sizlere Rabbimizin kapkara denizlerin altında nasıl muhteşem bir sanat sergilediğini anlatacağım. Hiçbirimizin görmediği apayrı bir dünya deniz altı. Sanki saklanmış mücevherler gibi birbirinden güzel, birbirinden ihtişamlı yüzbinlerce canlı ile süslenmiş. İnsan her birini gördüğünde hayran kalıyor ve Rabbimizin sanatı ve ilmi karşısında secdeye varıp şükrediyor.
Gaybın anahtarları O’nun Katındadır, O’ndan başka hiç kimse gaybı bilmez. Karada ve denizde olanların tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez; yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru dışta olmamak üzere hepsi (ve herşey) apaçık bir kitaptadır. (En’am Suresi, 59)
Denizlerin dibinde yaratılan milyonlarca ışıl ışıl, rengarenk, birbirinden güzel canlılardan biri dedeniz gülü. Bu canlılar anemon ismiyle de biliniyor. Deniz gülleri zehirli mikroskobik mermiler atarak avlanan omurgasızlardır. Görme duyuları yetersiz olan bu canlılar, avlarının yerini titreşimlere hassas olan alıcıları sayesinde tespit ederler. Kapsül şeklindeki zehirli mermilerini saniyede 2 m gibi bir hızla avlarına fırlatırlar.
Kapsülleri kimyasal ve dokunma olmak üzere iki farklı mekanizmayla fırlatan anemonların, bu yöntemlerini daha yakından tanımak için bir dizi deney yapıldı. Deneylerden birinde deniz gülü bir havuza yerleştirilerek, karidesin dış kabuğu bir tür şekere batırıldı. Daha sonra küçük titreyen bir çubuk deniz gülüne dokundurularak farklı şeker yoğunluklarında ve titreşim frekansında kaç tane mermi fırlattığı hesaplandı.
Şeker yokken 55 Hz’lik titreşimle mermi fırlatma mekanizması harekete geçerken, şekerin eklendiği durumda 5 Hz’lik titreşim mekanizmasını harekete geçirmeye yeterli oluyordu. Bu hassas ölçümü, üstünde yer alan küçük uzantılar yardımıyla yapan bu canlı, normalde 50 Hz’lik frekansa karşı duyarlıyken, karidesin dış kabuğunda kitin tabakası gibi şeker içeren bir madde tespit edince küçük uzantılarını uzatarak 5 Hz’lik bir değeri algılayabilecek duruma gelmektedir. Bu da deniz güllerinin aynı zamanda kimyasal maddelere karşı da duyarlı bir yapısı olduğunu göstermektedir. Şeker içeren maddenin algılanmasından kısa bir süre sonra ise mermi fırlatma mekanizması devreye girerek avını vurmaktadır.
Dev okyanus kitlelerinin içinde varlığından ancak 21. yüzyılda haberdar olduğumuz sayısız canlıdan yalnızca biri deniz gülü. Diğer taraftan gelişen teknoloji ile birlikte, her geçen gün okyanuslarda yeni canlı türlerini keşfetmek mümkün olmaktadır. Tuscia Üniversitesi’nden Francesco Canganella ve Japonya Deniz Bilimi ve Teknolojisi Merkezi’nden Chiaki Kato’nun belirttikleri gibi,“Araştırmacıların çabalarına ve bilimsel metotlardaki gelişmelere rağmen, okyanusların sadece küçük bir bölümü kolaylıkla erişilebilir durumdadır ve bundan dolayı deniz dünyasının büyük bölümü henüz bilinmemektedir.” Dolayısıyla her yeni araştırma bilinmeyen türlerin varlığını gün ışığına çıkarmaktadır.
Şimdi deniz gülleri ile ilgili resimlerimize bakalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder