Ruhuna giydirdiğin cennet elbisesi mi…
Nefis insanın içine konulmuş özel, negatif bir güç. Nefsi çok iyi eğitmek lazım.
Hiç düşündün mü nasıl bir ahlak üzerindesin?
Haklıyken alttan alabiliyor musun?
Öfkelendiğinde Allah için öfkeni tutup yenebiliyor musun?
Mümin kardeşinin rahatını, huzurunu kendinden önce düşünüyor musun?
Karşılaştığın her olayın kaderinde yaratıldığını ve hepsinin hayırla yaratıldığını biliyor musun?
Her zaman Allah’tan razı mısın, bunu da şükrünle, tevazuunla, teslimiyetinle, güzel ahlakınla gösteriyor musun?
Dünyadan tamamen geçip, adeta ölmüş de tekrar dünyaya gelmiş gibi yaşıyor musun? Yoksa dünyadan geçtim deyip hırsla birkaç köşesinden tutuyor musun?
Her şeyden önemlisi nefsini eğitip, ahlakını cennete göre hazırlıyor musun?
Eğer insan nefsini cennet için eğitmiyorsa, onu mutmain hale getirmiyorsa, Allah için bağışlayıp affetmiyorsa, hala dünyadan bir şeyler bekleyip çekişme içine giriyorsa o zaman çok büyük kayıpta demektir. Allah ayetinde cennete giren kullarının mutmain bir nefisle geldiğini şöyle bildiriyor:
Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis,
Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak dön.
Artık kullarımın arasına gir.
Cennetime gir. (Fecr Suresi, 27-30)
Bir mümin eğer cennete Allah’ın razı olduğu bir kul olarak girmek istiyorsa önce nefsini mutmain hale getirmeli. Allah için ahlakın en güzelini, takvanın en derinini hedeflemeli, nefsinin azgınlıklarına asla yenilmemeli. İnsanlarla çekişmeye düşmemeli. Emek emek içindeki aşırılıkları bulup nefsini eğitmeli. Bunun içinde müthiş bir sabırla, asla yılmadan, bıkmadan, güzellikle, tevekküle ciddi bir uğraş vermeli.
Nefse ve ona 'bir düzen içinde biçim verene',
Onu arındırıp-temizleyen gerçekten felah bulmuştur. (Şems Suresi, 7-9)
Kim de ahireti ister ve bir mü'min olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır. (İsra Suresi, 19)
Unutmayın ki eğer nefsinizi eğitmezseniz, ruhunuza cennet elbisesi giydirmezseniz, o zaman cennetin kapılarından giremezsiniz. O zaman peygamberlerle, salihlerle aynı sofralarda oturamaz, onlarla karşılıklı sohbet edemezsiniz. İnsanın cennete girebilmesi için her şeyden önce ahlaken oraya, o güzel yurda layık olması gerekir. Çünkü ancak o güzel ruhla cennetin kıymetini bilebilir, Allah’ı şanını takdir edebilir ve Allah’ın rızasını kazanıp cennete girmeyi hak edebilir. Unutmayın ki gittiğiniz yer önemli değil, kaldığınız yer önemli değil, karşılaştığınız insanlar önemli değil. Her yerde ve her koşulda nefsi eğitip mükemmel bir ahlak üzerinde olmak çok önemli. Aksi takdirde insan çok yüzeysel bir hayat yaşayıp ölebilir ve en kötüsü de bunu öldükten sonra fark edebilir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder