13 Temmuz 2015 Pazartesi

Ahiret ve dünyanın iyiliği ruh temizliğinden sonra başlar...


Ahiret ve dünyanın iyiliği ruh temizliğinden sonra başlar...
Mümin sabreder ve tevekkül ederse onun için dünyada korku ve hüzün yoktur.

Öyle güzel, öyle hikmetli söylemiş ki Abdulkadir Geylani:
"Yazık, anladığın gibi değil. Ben ateşim; bende yalnız ateşe dayanabilenler kalabilir. Ateş içinde dönen böcekler, varlığımda yaşayabilir. Sen de onun gibi ol. Mücahede ve ufak sıkıntı ateşlerine dayan. Sıkıntıyı görmeyen, genişliğe pek alışamaz. Başını kader ve keder çekici altına koy. Korkma, bir şey olmaz. Sadece sabrı öğrenirsin. Sözüme, ancak öyle dayanmayı öğrenirsin. Sabra alışırsan sert sözlerimi dinlersin. Onlarla amel etmeyi, sana sabıröğretebilir. İçin ve dışın sabırla temizlenir. Gizli halin onunla temizlenir. O temizliğin tesiri ile dış halin güzelleşir. Sonrası öyle bir güzellik olur ki, çirkin yerin kalmaz. Bakanlar nuruna boğulur, hayran olur. Felah, böylelikle gelir. Âhiret ve dünyanın iyiliği, ruh temizliğinden sonra başlar. Bunların hepsi, Allah Teâlâ’nın takdiri ve dileği ile olur." (Abdulkadir Geylani Hz.)
Mümin nefsiyle sürekli mücadele ederek, dikkatini açık tutup nefsini eğiterek cennete hazırlanıyor.Nefis eğitimi zordur, nefis eğitimi meşakkatlidir, nefis eğitimi emek ister. Bir bakarsınız aynı hatayı tekrar yapmışsınız. Hiç yılmadan sabırla, ısrarla baştan başlarsınız. Mümin asla kendini eğitmekten vazgeçmez, asla “ben bu kadar yapabiliyorum, benim de sabrım buraya kadar” demez. Sabrı on ise onu yüze çıkarır, sonra bine, sonra onbinlere. Müminin hedefi her zaman güzellikle sabreden, öfkesini yenen, her daim tevekkül eden bir ahlaka kavuşmaktır. Mümin ancak bu şekilde hem dünyada hem de cennette huzura kavuşur.
Bir insan çok güzel ahlaklı olabilir, çok fedakar olabilir, çok samimi olabilir, çok çalışkan olabilir ama eğer sabrı az ise bunların hepsi sabrının seviyesine düşer. Allah dünya hayatında sürekli mümini farklı farklı imtihanlarla dener. Onun tevekkülünü, samimiyetini ve teslimetini arttırması için önüne çeşitli zorluklar çıkarır. Müminin olaylar karşısında gösterdiği tavır tahammül değil, güzellikle sabretmektir. Allah’ın verdiği imtihandan gönülden razı olarak, gönülden teslim olarak zorlukları güzellikle karşılamaktır. Unutmayın ki Allah’ın ayette bildirdiği gibi her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.
Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. (Bakara Suresi, 155)
Hastalık insanın hayatında özel olarak yaratılır, acizlik özel olarak yaratılır. Müşrikler, inkarcılar, münafıklar insanın hayatında özel olarak yaratılır. Paranın artışı ve ardından iflas özel olarak yaratılır. En yakınların aniden ölümü özel olarak yaratılır. Bütün bunların hepsi müminin dünyayı sevmeyip ahirete yönelmesi içindir. Her defasında sabrettiğini Allah’a göstermesi içindir.
Sabır müminin en önemli özelliğidir. Dünyadan geçmek sabır gerektirir, ters bir söz duyduğunda güzel bir tavır gösterebilmesi için sabır gerekir, kısaca her konu sabır gerektirir. Böylelikle mümin emek emek nefsini eğitir ve cennete hazırlar. Tevvekkülü, sabrı, çilekeşliği öğrenmiş olan bu nefis artık cennette her gördüğü görüntüden lezzet alacak, sürekli Allah’a yönelip dönerek şükredecektir...
Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis, (Fecr Suresi, 27)
Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak dön. (Fecr Suresi, 28)
Artık kullarımın arasına gir. (Fecr Suresi, 29)
Cennetime gir. (Fecr Suresi, 30)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder