Yobazlardan bir uydurma daha: Kadının eğri olduğu iddiası
Bağnazların hayatında neşe yoktur, sevinç yoktur, sadece kin ve nefret vardır.
Yobazlar, bağnazlar uydurma binlerce hadisi dinimize karıştırmışlar. Bu uydurma hadisleri temizlediğimizde geriye tertemiz, arı ve duru İslam kalır. Yobazlar kadınlara olan öfkelerini, sevgisizliklerini ve kıskançlıklarını uydurdukları bu hadislere de yansıtmışlar. Kuran ne kadar kadını övüp yüceltirse, yobazlar da tam tersine kadını ellerinden geldikleri kadar aşağılamış ve kendilerinde alçaltmaya çalışmışlardır. Yobazlar kadının eğri olduğunu şu uydurma hadisle iddia ederler:
“Kadın bir kaburga kemiği gibidir. Kadın bir kaburga kemiğinden, bir eğri kaburga kemiğinden yaratıldı, onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın, kırılması da boşanmasıdır.” (Müslim, Reda 64; Nesai, Nikah 15; Ahmed b. Hanbel, II, 168)
Kuran’da insanın yaratılışı detaylı olarak bildirilmiştir ve şu şekilde tarif edilmiştir:
Andolsun, Biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık. Sonra onu bir su damlası olarak, savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik. Sonra o su damlasını bir alak (embriyo) olarak yarattık; ardından o alak’ı (hücre topluluğu) bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne yücedir. (Müminun Suresi, 12-14)
Hiçbir Kuran ayetinde kadının kaburga kemiğinden yaratıldığını ve eğri olduğunu bildiren bir ifade bulunmamaktadır. Bağnazların bu ifadelerinin aksine Yüce Rabbimiz kadını ve erkeği “en güzel surette” yarattığını bildirmektedir:
Allah, yeryüzünü sizin için bir karar, gökyüzünü bir bina kıldı; sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve incelikte) kıldı ve size güzel-temiz şeylerden rızık verdi. İşte sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir. (Mümin Suresi, 64)
Söz konusu mevzu hadiste geçen “onu doğrultmaya kalksan kırarsın” ifadesinde de kadının hem görünüm hem de fikir yapısı anlamında eğriliklere sahip olduğu ve asla düzelemeyeceği yönünde çirkin bir atıf göze çarpmaktadır. Böyle bir ifade Kuran’da geçmez. Gerçekte bu, bir bağnazın kadına yönelik öfke dolu bakış açısının temelini gösterir.
Kuran’dan aldığımız eğitim ise şöyledir: Kadın olsun erkek olsun, elbette her insanın hataları, eksiklikleri, yanlışları olabilir. Kuran’a göre bu yanlışlar güzel ve nezaketli bir dille öğüt verilerek, yanlış ve doğru gösterilerek, kişinin vicdanına hitap ederek düzeltilir. Hiç kimsenin başka bir insanı “bu asla düzelmez” diyerek bir kenara atma gibi bir hakkı yoktur. Bunu yapan ve kendisini müstağni ve üstün gören bir insan, ahirette “bu düzelmez” dediği insanın çok daha güzel bir konumda olduğunu görebilir. Kimin doğru yolda olduğunu yalnızca Allah bilir.
Bağnazların kadının en baştan eksik, kusurlu olduğuna dair batıl inançları, sonradan da değişmelerinin mümkün olmadığı yanılgısıyla pekiştirilmiştir. Bu sebeple bir çok mevzu hadiste, kadınların arasında iyilerin sayıca çok az oldukları, çoğu kadının da cennete layık olmadığı gibi yanlış bilgiler vardır.
Yazıma bir sonraki bölümde devam edeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder