Hz. Mehdi Mehdilik iddialarını kabul etmeyecek, istemediği halde kendisine biat edilecek…
Hz. Mehdi peygamebrimizin hadislerine göre İstanbul'dan çıkacak.
Geçtiğimiz günlerde Prof. Muhammed Nur Doğan ve Prof. Hayri Kırbaşoğlu “Hz. Mehdi ve Hz. İsa’nın yaşadığımız bu dönemde zuhur edeceğinin konuşulduğu programda adeta fenalık geçirdiler. Peygamberimizin gerçekleşen hadislerini görmezden gelen Prof. Hayri Kırbaşoğlu “Ben de uydururum bir hadis, sonra o da gerçekleşir” diyerek izleyenleri hayrete düşürdü. Zaten peygamberimiz hadislerinde Hz. Mehdi’nin inkâr edileceğini, Hz. Mehdi’nin “Mehdi diye bir şey yokmuş” denildiği dönemde çıkacağını bizlere bildiriyor.
Hz. Mehdi birçok âlim tarafından inkâr edilirken hadislere göre kendisi de Mehdilik iddialarını reddedecek, hatta başa geçmek istemeyecek. Zorla evinde otururken yanına gelecekler ve o istemediği halde kendisine biat edecekler. Bakın bazı âlimler ısrarla Hz. Mehdi’yi inkâr ederken peygamberimiz biat dönemini nasıl detaylı tarif ediyor:
İnsanlar nihayet Hz. Mehdi’ye gelirler ve Rükun ile Makam arasında, kendisi istemediği halde ona biat edeler. "Eğer kabul etmezsen, boynunu vururuz" derler. Yer ve gök ehli ondan razı olur. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Kahraman Neşriyat, s. 31)
Hz. Mehdi (as) ancak baskı ile başa geçmeye razı olacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 48)
Halifenin ölümü anında ihtilaf olur. Medine halkından bir kişi koşarak Mekke'ye çıkar. Mekke halkından bir grup onu (Hz.Mehdi (as)'ı), istememesine rağmen (bulunduğu yerden) çıkarırlar. Hacer-i Esved'le Makamı İbrahim arasında ona (Hz. Mehdi (as)'a) biat ederler. (Sünen-i Ebu Davud, 5/94; El-Kavlu'l Muhtasa Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 20)
... Ve sonra istemediği halde biatlarını kabul eder. Eğer siz ona yetişirseniz, ona biat ediniz. Çünkü o yerde de gökte de Hz. Mehdi (as)'dır. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Kahraman Neşriyat, s. 35)
.. Onu tekrar Mekke'de bularak yine, "Sen falan oğlu falansın, annen de filan kızı filanedir, sende şu şu alametler vardır, birinci defa bizden kurtuldun uzat elini sana biat edelim" derler. Bunun üzerine o "Ben aradığınız değilim" der ve tekrar Medine'ye gider. Medine'de yine aranınca tekrar Mekke'ye döner. Mekke'de kendisini Rükunda bularak şöyle derler: "Eğer biatlarımızı kabul etmezsen, bizi aramakta olan ve başında Haddam'dan birisinin bulunduğu Süfyani ordusuna karşı korumazsan, günahlarımız senin üzerine ve kanlarımız da boynuna olsun" derler. Bunun üzerine Hz. Mehdi (as), Rükun ile Makam arasına oturur ve elini uzatarak biatları kabul eder. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 39-40)
Fitne içindeki insanlar kan akıtıldığı bir zamanda evinde oturmakta olan Hz. Mehdi (as)'a gelir ve "Bizim için kalk artık"der. O ise kabul etmez, ancak ölümle tehdit edildikten sonra onlar için kalkar. Ondan sonra artık kan dökülmez. (İbn Ebi Şeybe, c. VII, s. 531; Abdurrezzak H. 20771, c. XI, s. 372; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 52,53)
SAHİPLERİ (HZ. MEHDİ) ÇEKİNİR VE NETİCEDE İSTEMEDİĞİ HALDE Ehli Bedir sayısınca insan ona, biat eder. (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 34)
Gördüğünüz gibi hadislerde Hz. Mehdi’ye biatın kendisi istemediği halde yapılacağı bildirilmektedir. Bu da gösteriyor ki Hz. Mehdi, kendisini hiçbir zaman Hz. Mehdi olarak ilan etmeyecektir. Hatta insanlar ona gelip "alametler sende mevcut, sen Hz. Mehdi'sin" dedikleri halde o yine reddedecektir. Hz. Mehdi’ye sık sık "Alametler sende mevcut " diyerek Hz. Mehdi olduğu iddiası getirilecektir, fakat o, ısrarla söylenen bu iddiayı kabul etmeyecektir. Ancak "ölümle tehdit"edildikten sonra, insanların kendisine biat etmesini kabul edecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder