İhtiyacımız olan tek şey var, o da bir parça sevgi...
Kısa bir süre sonra dünyayı kaplayan sevgisizlik yerini güzel ve içli bir sevgiye bırakacak...
Evet, hepimizin ihtiyacı olan tek şey var, o da sevgi. Televizyonlarda adamlar çıkıp saatlerce konuşuyorlar, saatlerce tartışıyorlar. Ama kimse sevgiden tek kelime bahsetmiyor. Politikacılar çıkıyor, gazeteciler çıkıyor, iş adamları çıkıyor, saatlerce gündemi tartışıyorlar. Ve farkındaysanız hiçbirşey değişmiyor. Yine bombalar patlıyor, yine mülteciler gemilerle yurtlarından kaçıp sınır kapılarında şehit oluyor, milyonlarca insan bir lokma ekmeğe muhtaç, ölümle yaşam arasında gidip gidip geliyor. Sevgisizlik hakim olduğu için de dünya derin bir sessizliğe gömülüp, yaşananlar herkes tarafından adeta film gibi seyrediliyor.
Dünya sevgisizliğin acısını nasıl da çekiyor, sevgisizliğe boğulan insanlar nasıl çok büyük bir bedel ödüyorlar. Nedir paylaşılamayan? Nedir bunca savaşı çıkarıp insanları perişanlığa sürükleyen? En güzel şey sevgi, dostluk, kardeşlik değil mi? Nedir Şii ile Sunni’lerin arasında nifak sokan? Nedir Kürt kardeşlerimizle aramıza düşmanlık sokan?
Hepimiz insanız, bu dünya hepimizin. Bu dünya sevgiyle, kardeşlik ve dostlukla, cennete de çevirebilir, cehenneme de.İşte şu an Deccal’in hakimiyetinde olan dünya cehenneme çevrilmiş durumda, sevgisizliğin acısını vücudunun her yerinde hissediyor. Bedeninin her yerinden kanlar süzülüyor. Küçücük bir çocuk bir lokma ekmek isteyecek tek bir kapı bulamıyor. Zavallı, aç, susuz bir mülteci dikenli tellerle karşılaşıyor ve oracıkta hayatını kaybediyor. Deccal’in şiddetli acımasızlığı insanların ruhunu kapladığında şefkat ve merhamet yeryüzünden kalktığında işte böyle korkunç sahneler ortaya çıkıyor. Bir ülke açlıktan kırılırken diğeri savaşla, bir diğeri mezhep kavgalarıyla Deccal’in oyununa düşüyor. Ve bunun sonucunda sevgisiz kalan dünya adeta suya muhtaç bir bitki gibi boynunu büküyor, büküyor ve giderek ölüme yaklaşıyor.
Şimdi bu sevgisizliği kıracak, Deccal’in oyununu bozacak biri gerekiyor dünyaya. Bu acımasızlığın, vurdumduymazlığın, bencilliğin, düzenbazlığın, maddiyatçılığın yerine sevgiyi, şefkati, paylaşmayı, fedakarlığı ve merhameti koyacak biri gerekiyor. Öyle güçlü biri olacak ki bu, Deccal’in büyüsünü söküp atacak, dünyayı içine düştüğü bu felaketten çekip kurtaracak. Cehennem ortamını tertemiz, aydınlık, güzelliklerle dolu cennete çevirecek. İşte bunu yapabilecek, bunu başarabilecek tek bir kişi var dünyada, hepinizin bildiği gibi bu kişi Hz. Mehdi’dir. Hz. Mehdi sevgi insanıdır, sevgi öğretmenidir. Tüm dünya insanlarının ihtiyacı olan sevginin kalplerine dolmasına Allah’ın izniyle Hz. Mehdi vesile olacaktır. Yaşadığımız bu zorlu günlerin ardından güzel günler çok yakın. Tüm Müslüman kardeşlerim birbirlerine müjde versinler. Allah hepimizi bu mübarek sevgi öğretmeni ile tanıştırsın ve ahir zamanda altınçağa şahit olanlardan kılsın.
... Hz. Mehdi’nin sevgisi insanların kalplerine yerleşecek ve ONDAN BAŞKA BİR ŞEYDEN BAHSEDİLMEYECEKTİR. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 20)
ALLAH BÜTÜN İNSANLARIN KALPLERİNİ O’NUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN) MUHABBETİYLE DOLDURACAKTIR.(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, 42)
Mehdi zuhur eder, HERKES SADECE O’NDAN KONUŞUR, O’NUN SEVGİSİNİ İÇER VE O’NDAN BAŞKA BİR ŞEYDEN BAHSETMEZLER. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 33)
Hz. Mehdi insanlara gelir de, ONU YENİ GELİN GİBİ AŞK VE MUHABBETLE KUCAKLARLAR... (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti’nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, s. 35)
O (HZ. MEHDİ) MAHLUKAT ARASINDA SEVİLİR. (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 58)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder