İnsan kendini herşeyiyle Allah’a bırakmalı...
Tevekkül ancak bir konsantrasyon, inanç ve kararlılıkla oluşur. Durduk yere tevekkül olmaz.
Hz. Musa kıssasında anlatılan tevekkül, derin teslimiyet tüm müminler için örnektir. Hz. Musa’nın annesi Hz. Musa’yı ölüm tehlikesine rağmen Allah’a güvenerek suya bırakmıştır. Müminler Kuran’da anlatılan tevekkülü esas alıp, hayatlarının her anında Allah’a gönülden bağlanmalı, kadere teslimiyetlerini en güzel şekilde göstermelidir.
Musa'nın annesine: "Onu emzir, şayet onun için korkacak olursan, onu suya bırak, korkma ve üzülme; çünkü onu Biz sana tekrar geri vereceğiz ve onu gönderilen (elçilerden) kılacağız" diye vahyettik (bildirdik). (Kasas Suresi, 7)
Bir müminin Allah’a olan teslimiyetinien güzel şekilde göstermenin yoludur tevekkül. Peygamberler ve sahabeler vicdanlarıyla, Allah korkularıyla, sarsılmaz tevekkülleriyle yaşadıkları kavimlere çok güzel örnek olmuştur. Hz. Musa kavga sırasında adam öldürdüğünde, Hz. Yunus öfkeyle kızıp kavmini terk ettiğinde, Hz. Yusuf zindana atıldığında, kardeşleri tarafından küçükken kuyuya atıldığında, Hz. İbrahim inkarcılar tarafından ateşe atıldığında hiç isyan etmemişler, daima karşılaştıkları imtihanlarda hayır görmüşlerdir.
Bir mümin hayatının her anında herşeyiyle kendini Allah’a bırakmalıdır. Ölürken de son nefesini “Allah’ım canımı Müslüman olarak al, ben ömrümü sana adadım” diyerek vermelidir. Her mümin Kuran’daki tevekkül ayetlerini tefekkür ederek Allah’ın istediği derin teslimiyete kavuşmalıdır.
Eğer Allah size yardım ederse, artık sizi yenilgiye uğratacak yoktur ve eğer sizi 'yapayalnız ve yardımsız' bırakacak olursa, O?ndan sonra size yardım edecek kimdir? Öyleyse mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler. (Ali İmran Suresi, 160)
Mü'minler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir. O'nun ayetleri okunduğunda imanlarını arttırır ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler. (Enfal Suresi, 2)
De ki: "Allah'ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmez. O bizim Mevlamızdır. Ve mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler." (Tevbe Suresi, 51)
Eğer onlar yüz çevirirlerse, de ki: "Bana Allah yeter. O'ndan başka İlah yoktur. Ben O'na tevekkül ettim ve büyük arşın Rabbi O'dur." (Tevbe Suresi, 129)
"Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ettim. O'nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)" (Hud Suresi, 56)
Göklerin ve yerin gaybı Allah'ındır, bütün işler O'na döndürülür; öyleyse O'na kulluk edin ve O'na tevekkül edin. Senin Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir. (Hud Suresi, 123)
Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan (Allah)a tevekkül et ve O'nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter. (Furkan Suresi, 58)
Andolsun, onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak olsan, elbette "Allah" diyecekler. De ki: "Gördünüz mü-haber verin; Allah'tan başka taptıklarınız, eğer Allah bana bir zarar dileyecek olsa, O'nun zararını kaldırabilirler mi? Ya da bana bir rahmet vermeyi istese, O'nun rahmetini tutup-önleyebilecekler mi" De ki: "Allah, bana yeter. tevekkül edecek olanlar, O'na tevekkül etsinler." (Zümer Suresi, 38)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder