Türkiye bölünmeyecek, tam tersine büyüyecek!
Dünya derin devletleri Türkiye'yi parçalamayı başaramayacaklar...
Türkiye son 30 yıldır Marksist Leninist Stalinist PKK terörüyle mücadele ediyor.Güneydoğu’da komünist Kürdistan kurma hedefinde olan PKK’ya karşı mücadelede binlerce kardeşimiz şehit oldu. Bugün ise bazı kesimler yenilgiyi baştan kabul etmeleri nedeniyle bazı kesimler ise Kürt kardeşlerimizi sevmedikleri için “Türkiye’nin Güneydoğu’sunu verelim kurtulalım” mantığındalar. Oysa toprak vermek hiçbir zaman kurtulmak değildir. Özellikle de komünist bir terör örgütüne toprak vermek demek, tüm bölgeyi içine alacak dev bir belaya kapı açmak demektir.
Bencil, sadece kendi rahatını düşünen, ideali olmayan, vatan sevgisi bilmeyenler Osmanlı İmparatorluğu döneminde de benzer bir zihniyet içinde olmuşlardır. Darwinist Materyalist eğitimin Osmanlı’da başlamasıyla birlikte Osmanlı’nın dağılma süreci de başlamıştır. Ve bu zihniyet 24 milyon km2 olan topraklarımızın 782 bin km2’ye düşmesine sebep olan en önemli etmendir.
3. Murat döneminde Osmanlı toprakları en geniş sınırlara ulaşmıştı.
Bu sırada dünya karalarının 1/8'i Osmanlı egemenliğinde idi.
Bu yüzölçümü etki alanları ile birlikte 24 milyon kilometre idi.
1699 yılına kadar bu büyüklük korundu. Sonra küçülme başladı.
1699 yılında Karlofça ile Polonya, Ukrayna, Macaristan, Erdel kaybedildi.
1718 Pasarofça ile Sırbistan, Belgrad, Dalmaçya, Bosna, Arnavutluk gibi ülkelerin bazı bölümleri kaybedildi.
1774 Küçük Kaynarca ile Karadeniz kıyılarında birçok bölge Ruslara verildi.
1783 Kırım Ruslara verildi.
1792 Yaş Anlaşması ile Ruslara Karadeniz’de yeni bölgeler verildi.
Daha sonra Afrika’da büyük kayıplar yaşandı.
1829-1862 arasında Sırbistan, Yunanistan gibi ülkeler ve Afrika’da geniş topraklar kaybettik.
1878’de Sırbistan, Karadağ ve Romanya kaybedildi.
1912 yılına gelindiğinde, Osmanlı Devleti'nin yüzölçümü yaklaşık olarak 5 milyon kilometrekareydi.
1913 ile 1923 yılları arasında, sadece 10 yıl içinde, bugünkü sınırlara geriledik, geriye 782 bin km2lik vatan topraklarımız kaldı.
Bugün, ABD ve Avrupa’da bazı çevrelerin bölgede yeni sınırlar oluşturmak, Güneydoğu’yu Türkiye’den ayırmak için bir planları olduğu açıkça görülüyor. Ancak bölgede komünist bir devletin kurulmasına izin vermek, Ortadoğu’da yeni bir Kuzey Kore inşa etmek demektir.Bu girişim sadece bölgeyi değil tüm dünya barışını tehdit eden bir unsurdur. Ve böyle bir plan için Türkiye’den verilecek tek bir çakıl taşı dahi yoktur. Türk Milleti için vatan devlet ve bayrak kutsal değerlerdir. Vatanı korumak haysiyettir, onurdur. Türk milleti yaşamış olmak için varlığını devam ettirmez. Onuruyla, haysiyetiyle yaşar.
Türkiye’de Kürt Laz Abhaz Çerkes Türk birbiriyle kaynaşmış ve kenetlenmiştir. Ülkemiz bu sınırlar üzerinde, kendi içinde İttihadı İslam’ı sağlamış durumdadır. Dünyaya huzur getirecek olan Türkiye’nin parçalanması değil, Türkiye’deki İttihadı İslam’ın tüm İslam coğrafyasına ve bölgeye yayılmasıdır. On yıllar boyunca büyük acılar çekmiş Kürt kardeşlerimizi tam huzura kavuşmak üzereyken, Stalinist bir zulmün eline terk etmek vicdani bir tutum değildir. Ve Türk Milleti böyle bir zulme asla izin vermeyecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder