Münafık müminin cennetini parlatır, sonsuz hayatını güzelleştirir…
Münafık hiçbir şekilde mümine zarar veremez, müminin yardımcısı yenilmez olan Allah'tır.
Münafık mümin sevap alsın diye yaratılır. Mümin ve münafık kaderde yan yana yaratılır. Mümin münafıklara karşı ömür boyu verdiği mücadeleyle cennetini parlatır, ecir üstüne ecir kazanır. Münafıkları ezmek, onları sindirmek, onlarıntuzaklarını bozmak müminin gücüne güç katar. Münafık ne yaparsa yapsın, samimi mümini yolundan döndüremez. Onu dünyaya çekip, dünyayı sevdiremez. Ona peygambere ya da elçilere itaatsizliği, başkaldırmayı, kibri ve enaniyeti doğru gösteremez.
Gerçek şu ki, münafıklar (sözde), Allah'ı aldatmaktadırlar. Oysa O, onları aldatandır. Namaza kalktıkları zaman, isteksizce kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar ve Allah'ı ancak çok az anarlar. (Nisa Suresi, 142)
Münafık müminlerin içinde imansız olduğu halde kendisini gizleyen kişidir. Sahtekârdır, müminlerin imkânlarını kullanarak yaşamaya çalışır. Bir yandan da onlara zarar vermek için gizli gizli planlar yapar, inkâr edenlerle işbirliği yapar. Fakat münafığın kavramadığı bir gerçek var: O bu sinsi planları yaparken Allah’ta bütün bu planlara şahittir. Ve müminlerin aleyhine münafıklara asla geçit vermez. Müminlere kurulan her tuzak Allah tarafından baştan bozulmuştur. Münafık ömrü boyunca çırpınır ama müminlere hiçbir şekilde zarar veremez.
Onlar ki: "Allah'ın Resûlü yanında bulunanlara hiçbir infak (harcama)da bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler," derler. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Ancak münafıklar kavramıyorlar. (Münafikun Suresi, 7)
Müminin Kur'an’da çok net bir şekilde tarif edilen münafık ayetlerini çok iyi bilmesi ve münafıkları teşhis etmesi gerekir. Münafıklar ayetlerde bildirilen bu özellikleri tam olarak üzerlerinde taşırlar ve bu çirkin özellikleriyle tertemiz müminlerden ayrılırlar.
Münafıklarda bakış bozukluğu vardır. Yani nefretini bir perdeyle gizlemeye çalışır. Onun için münafığın bakışı donuklaşır. Ama gizlese de müminler tarafından anlaşılır.
Münafıklara hayatları boyunca Allah bir süre verir. Mesela onlar sağlıklı gibi durur, hâlbuki Allah diyor ki: “Ben onları adım-adım belanın içine yaklaştırıyorum.” Her yıl, her ay onlar belaya doğru yaklaşırlar.
Münafıklarda aşağılık kompleksi olduğu için onlar hep kendini büyük göstermek ister. Hep çok büyük olmak ister. Ama asla da erişemez, hep aşağılanırlar. Allah hep onları aşağılar.
Münafık hep intikam peşindedir. Ya sözüyle intikam almak ister, ya gözüyle, ya ahlaksızlığıyla Müslümanları rahatsız etmek ister, ya onları huzursuz etmek ister, başını belaya sokmak ister ama bütün bunları takva görünümünde yapar.
Münafıkların gözlerinden nefret akar yani pis bir elektriği olur. O nefreti gizlemek ister ama bir türlü beceremez.
Münafık küfürde kuvvete, onura sahip olacağım diye yanar tutuşur. Ama küfre de gittiğinde küfür onu yakar, bitirir. Yandıkça küfre girer, küfre girdikçe yanar. Bu birbiriyle sürekli yarışan bir sistem olur. Ve onu yutar bitirir. Ta ki cehennemin ortasına götürünceye kadar.
Münafıklar Müslümanlardan uzak olmayı akıllı bir hareket olarak görürler. Ve hep uzak olma kafasında da oldukları için, Müslümanlara kafa tutan, terslik yapan, aksilik yapan, küstahlık yapan bir ruh içinde olurlar. Bir türlü Müslümanlara aklı yatmaz. Aklı hep dünyadadır, dünyayı yaşamaktadır.
Münafıkla mücadele etmek zordur. Küffarla mücadele etmek zordur. Allah için İslam’a hizmet etmek kolay değildir. Mümin hayatı boyunca zorluklarla karşılaşır, münafıklarla mücadele eder. Müslüman’ı güzelleştiren, sevabına sevap katan da budur. Peygamberimiz’in o kadar güzel olmasının nedeni de çektiği zorluklardır.
“Ben çok mutlu yaşadım, ömrüm boyunca hiç zorlukla karşılaşmadım.” diye düşünmek yanlıştır. Bu bir kazanç değildir. Bir kere cennete gidemez. Allah ayette söylüyor; “Daha öncekilerin başına gelenler sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz.” (Bakara Suresi, 214) Müslüman Allah yolunda mücadele edecek, zorluklarla karşılaşacak, emek verecek. Küfre karşı, münafıklara karşı gayret edecek ve bu şekilde eğitilerek cenneti kazanacaktır. Münafıkta müminin dünya hayatında karşılaştığı zorluklardan biridir. Mümin onlarla mücadele ederek Allah’a olan samimiyetini ispatlar.
Münafıklar kuvvet hep dışarda diye düşünür. Ama Müslümanda da kuvveti görürse bir parça, o zaman bir hayranlık duymaya başlar. Onun için Peygamberimiz hep münafıklara karşı, inkâr edenlere karşı kuvvet göstermiştir, hep güç göstermiştir. O zaman münafıklar da baş eğmişlerdir.
Ey Peygamber, kafirlere ve münafıklara karşı cihad et ve onlara karşı 'sert ve caydırıcı' davran. Onların barınma yeri cehennemdir. Ne kötü bir dönüş yeridir o. (Tahrim Suresi, 9)
Andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde hastalık bulunanlar ve şehirde kışkırtıcılık yapan (yalan haber yayan)lar (bu tutumlarına) bir son vermeyecek olurlarsa, gerçekten seni onlara saldırtırız, sonra orada seninle pek az (bir süre) komşu kalabilirler. (Ahzab Suresi, 60)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder