Yobazlar herkese müziği yasaklarken kendileri evde döne döne oynuyorlar!
Yobazlar sürekli hurafe anlatarak insanları kandırıyorlar.
Biliyorsunuz değil mi, yobazlar uydurma hadislerle herkese müziği, dansı, resmi, televizyon seyretmeyi yasaklıyorlar. Cemaatine “müzik haramdır!” diye fetva veren hoca, bir de bakıyorsunuz evde televizyonun karşısında döne döne oynuyor! Tabii ki buna ne denir: samimiyetsizlik! Hatırlayın, müzik yasak diyen hocanın arabasında son moda CD’ler çıkıyor. Son model televizyonlar bunların evlerinde. Fakat cemaatlerine takva görünecekler ya, onların karşısında bambaşka konuşuyorlar, evde ise bambaşka bir hayat yaşıyorlar.
Kuran’da olmayan sahte bir haram türettikleri için bu insanların büyük bir kısmı, günlük hayatta sürekli bir çelişki ve sahtekarlık ruhu içinde yaşıyorlar (samimi olanları tenzih ederiz). Şöyle ki:
- “Müzik haram” diyenler genellikle müzik kanallarını sürekli seyredip müzik dinleyen, hatta müzik eşliğinde eğlenen insanlardır.
- Söz konusu kişiler gerçek hayatlarında düğünlere gider, halay çeker, kına geceleri düzenleyip şarkı söylerler.
- Bu kişilerin arabalarının radyolarında ayarlı kanallar genellikle hep müzik kanallarıdır.
Tabii ki sürekli müzik dinlemenin, düğünlerde halay çekmenin hiçbir mahzuru yok, aksine bunlar zaten birer güzellik ve nimettir. Burada eleştirilen bu kişilerin dini kullanarak müziği yasaklama iddialarının sadece göstermelik olması, samimiyetsizliklerini yansıtmasıdır. Din adına yasak koyanların bu gerçek yüzünü bilmek önemlidir. Onların durumu, Kuran ayetlerinde tasvir edilmiştir. Kuran dışında kendilerine din edinenlerin durumunu Yüce Rabbimiz şöyle açıklar:
(Bir bid'at olarak) Türettikleri ruhbanlığı ise, Biz onlara yazmadık (emretmedik). Ancak Allah'ın rızasını aramak için (türettiler) ama buna da gerektiği gibi uymadılar. Bununla birlikte onlardan iman edenlere ecirlerini verdik, onlardan birçoğu da fasık olanlardır. (Hadid Suresi, 27)
Allah bu ayetinde bidat olarak türetilen sahte dinin Allah’ın kitabında olmadığını ve bu dini üretenlerin kendilerinin de ürettikleri dine uymadıklarını belirtmektedir. Bu gibi ayetlerle biz söz konusu insanların ikiyüzlü dünyalarını Kuran’dan öğreniriz. Özel yaşamları ise Kuran’da haber verilen bu gerçeği daima teyid eder. Pek çok kişi bütün bu kısıtlamalar içinde söz konusu kişilerin gerçekten çok takva bir hayat yaşadıklarını zannedebilir. Aralarında samimi olarak buna inanan insanlar olsa da gerçekte öyle değildir. Zaten samimi olanlar eninde sonunda Kuran Müslümanlığını anlayan uygulayan insanlar haline gelirler. Bir insanın samimi olup, sahte bir dinin içinde yaşaması mümkün değildir. Çünkü Allah’ın vaadi vardır:
Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir. (Enfal Suresi, 29)
Ayette belirtildiği gibi samimi olan her insan, doğruyu yanlıştan ayırt edecek bir anlayışa da mutlaka sahip olur. Bu yüzden Müslümanların yobazlara ve uydurdukları sahte dine karşı çok dikkatli olmaları gerekir.
Kaynak: http://bagnazliknedir.blogspot.com.tr/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder