10 Ekim 2015 Cumartesi

Peygamberimiz çok güleryüzlü ve çok şakacıydı...


Peygamberimiz çok güleryüzlü ve çok şakacıydı...
Peygamberimiz Kuran'ın dışında hiçbir haram ve helal koymamıştır.

Peygamberimiz bütün dikkatini sevgiye veren, çok yumuşak başlı, üstelik çok da şakacıydı. Bağnazlar bunun tam tersini savunuyorlar ya, gülmeyeceksin, kahkaha atmayacaksın, şaka yapmayacaksın, adeta küsüp içine kapanacaksın...
Oysa peygamberimiz tavrıyla, gösterdiği üstün Kuran ahlakıyla tüm Müslüman alemine İslam’ın böylesine sevgisiz, bağnaz, içine kapalı, asık suratlı bir din olmadığını göstermiştir.
Peygamberimizin torunlarıyla ve eşleriyle şakalaştığı da çok iyi bilinir.
Hz. Zübeyir anlatıyor: "Bir gün gözümle gördüm. Peygamber Efendimiz secdede iken Hasan geldi, sırtına bindi. Çocuk kendiliğinden ininceye kadar Peygamber Efendimiz de onu indirmedi. Peygamber Efendimiz namazda iken bacaklarını açar, Hasan da bir taraftan girer, öbür taraftan çıkardı."
Abdullah bin Mes'ud anlatıyor: "Peygamber Efendimiz namaz kılarken secdeye varınca Hasan ve Hüseyin geldiler, sırtına bindiler. Oradakiler karışmak isteyince, Peygamber Efendimiz onlara karışmamaları için işaret etti. Namaz bittikten sonra da kucağına aldı ve şöyle buyurdu: "Kim beni seviyorsa, bunların ikisini de sevsin."
Peygamberimizin şakacı yönü hadislerde şöyle anlatılıyor:
Hz. Aişe anlattı; seferlerinden birine, Rasulullah’la çıktım. Rasulullah sahabilere: “İlerleyin” dedi. Onlar da ilerlediler. Daha sonra: “Gel, seninle yarışalım” dedi. Onunla koşu yarışına girdim ve onu geçtim. Bana bu konuda bir şey demedi... Yine seferlerden birine Rasulullah’la birlikte çıktım. O, sahabilere yine: “İlerleyin” dedi. Onlar da ilerlediler. Bana: “Haydi gel yarışalım” dedi. Onunla koşu yarışına girdim. Ama bu defa da o beni geçti. Gülmeye başladı ve: “Bunu sen hak ettin” dedi. (Beyhakî, Sünenu'l-Kubra, X/18; İmam Ahmed, Musnsd, VI/264)
Ebu Usame: “Onunla şakalaşırdı” demiştir.  (Ebu Davud, Sünen, kitabu'l-edeb, bab: 91; Tirmizî, Sünen, 192, 1992, 3828; İmam   Ahmed, Taberanî, Tirmizî, Ibn Asakir)
Ebu Hureyre (r.a.) şunu söyledi: “Rasulullah, Hz. Ali’nin oğlu Hüseyin’e dilini çıkarır, çocuk onun dilini görünce sevincinden çırpınırdı.”
Abdullah Ibnu’l-Haris Ibn Cez’ (r.a.) şöyle dedi: “Rasulullah’tan daha şakacı birisini görmedim.”
Hz. Aişe şunu söyledi: Rasulullah: “Ben şaka yaparım ama ancak hakkı söylerim” buyurdu.  (Taberanî, Mu'cemu'l-Kebir, Xll/391; Heysemî, Mecmau'z-Zevaıd, IX/17; Aclunî, Keşfu'l-Hafa, I/572).
İbn Abbas şöyle demiştir: “Peygamber’in şakacılığı vardı.”
Enes (r.a.): “Peygamber, insanların en şakacı ve nüktedanlarındandı” demiştir.
Bu örnekler insanları İslam adına, Kuran adına soğuk, buz gibi sahte bir dine sokmaya çalışanyobazlara verilecek en güzel cevaptır. Bizim dinimiz sevgi dinidir, barış dinidir, neşe dinidir, özgürlük dinidir, nefret dini değil...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder