Rusya’da bulunan çok ileri teknoloji ile yapılan spirallerin yaşı 300 bin yıl!

Evet, yanlış duymadınız. Rusya’da bulunan çok ileri teknoloji ile yapılan spirallerin yaşı tam 300 bin yıl! 300 bin yıl önce bugün sahip olmadığımız teknoloji dünyada vardı ve o dönemde yaşayan insanlar hiç de kitaplarda çizildiği gibi ilkel kabileler şeklinde yaşamıyorlardı. Arkeoloji bilimi sürekli geçmiş medeniyetlerden insanları hayrete düşüren izler buluyorlar. Bunlardan bir tanesi de işe bu spiraller. 

Sıradışı bu spiral cisimler 1991 - 1993 yılları arasında Rusya'daki Ural dağlarının doğusunda bulunan küçük bir dere olaran Narada 'da bulundular. Bu spiralleri ilginç ve şaşırtıcı kılan 3 unsur var: 

1) Büyüklükleri en fazla 3 milimetre ve aralarında boyutu 0, 003 milim olup gözle zor görülenlere rastlanmıştır. 

2) Büyük olanlar bakırdan işlenmişken, küçük olanlar çok ender ve erime dereceleri çok fazla yüksek ve insanlığın şu anda bu şekilde işleme teknolojisine sahip olmadığı madenlerden yapılmıştır: "tungsten" ve "molybdenum" . Tungsten’in erime derecesi 3410 ‘C derece; Molybdenum’um erime derecesi 2650 ‘C. Bu erime derecesi çok pahalı ve teknolojik olarak çok üstün bir yöntemle yapıldıklarına işaret eder. İnsanlık şu anda bu madenlerden bu kadar detaylı işleme yapamıyor. (Örneğin en yüksek erime sıcaklığına sahip olan madenerden biri kurşundur: 1749 ‘C.) 

3) Çeşitli jeolojik araştırma enstitülerinde yapılan incelemelere göre bu spirallerin yaşı 20.000 ile 318.000 arasında belirlenmiştir! Yani üç yüz bin yıl önce böylesine teknolojiye sahip olan insanlar vardı yeryüzünde. 

Söz konusu ilk keşif 1991 yılında Rusya’nın Ural dağlarının doğu eteklerinde bulunan Narada nehri üzerindeki altın arama çalışmaları esnasında bulunmuştur. Daha sonra benzer parçalardan Balbanu ve Kojim nehirlerinin eteklerinde de bulunmuştur.
Bu bulgular toprağın 3 ile 12 metre derinliklerinde bulunmuştur. İnceleme yapan bilim insanları herhangi bir sahtekârlığa karşı toprak katmanlarını da inceleyerek, buradaki toprağın daha önce kazınıp kazınmadığına dair özel testler de yapmıştır. Test sonuçlarına göre, spirallerin bulunduğu toprak orjinal ve öncesinde kaldırılmamış, yani kazınmamış bir topraktır.

Jeolojik ekspertize göre, bu nesneler ilkin toprak üzerine düşmüş ve daha sonraki bin ve belki yüzbinyıllarda üzeri toprakla örtülmüş ve yer yüzeyinin özelliğine ve şekline göre farklı derinliklere gömülmüşlerdir. Tabi bu spirallerin hangi uygarlığın yapabildiği, neden ve ne için yaptığı bulunabilmiş değil, ama şu bir gerçek ki yüz binlerce yıl önce dünyada insanlık hayatı vardı ve bu hayat kesinlikle uygar bir hayattı. İlkel denilen hayat şimdi de var dünya üzerinde bazı bölgelerde, o zaman da dünyanın bazı bölgelerinde vardı. Ama bununla beraber modern uygarlıklar da vardı ama sonra büyük kısmı yok oldu, bozguna uğratıldı, doğa afetleri ile yok edildi. 

İşte burada düşünülmesi gereken nokta bu, bazı kesimlerin 150 yıldır dünyayı maymundan meydana geldiğimizi inandırmaya çalışırken, yüzbinlerce yıl önce maymundan insanlaşmaya çalışan insanların olmadığı, aksine teknolojik olarak bilgili ve gelişmiş insanların olduğu gerçeği. Bu medeniyetlerin en üst seviyelere gelebildiği ama nasıl ve neden yok edildiğidir.Ve muhakkak bu bilinmeyen tarihten öğreneceğimiz, ders alacağımız çok şey vardır.

“Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı? Böylece kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görsünler. Onlar güç bakımından kendilerinden daha üstün idiler, toprağı alt üst etmişler (ekmişler, madenler, sular arayıp çıkarmışlar) ve onu, kendilerinin imar ettiğinden daha çok imar etmişlerdi. Peygamberleri de onlara açık delillerle gelmişti. Demek ki Allah onlara zulmetmiyordu ancak onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.” [Rum Suresi, 9.ayet]

Kaynaklar:
• H. Hausdorf. Sensationeller Fund in Russland // Ancient Skies (Germany). 1997. Nr. 2. S. 4-6
• Rusya SETI Kültür-Bilim Merkezi, Astronomi Akademisi Bülteni, 1999, N 14, c.54-55
• Komsomolskaya Pravda gazetesi, 31 Ekim 2003 sayısı, http://www.kp.ru/daily/23148/24365/