3 Ağustos 2013 Cumartesi

Bediüzzaman’ın en çok üzerinde durduğu konu İttihad-ı İslam değil miydi?

Bediüzzaman’ın en çok üzerinde durduğu konu İttihad-ı İslam değil miydi?
Bediüzzaman kendisinden yüz sene sonra Mehdi ve şakirtlerinin geleceğini Risalelerde bildiriyor.

Bediüzzaman’ın en çok üzerinde durduğu konuyduİttihad-ı İslam. Müslümanların birlik olması, tek vücut olması, kardeş olması. Bunun için çok gayret etti, Şam’da Emevi Camii’nde konuşmalar yaptı, Müslümanları hep birlik olmaya, beraber olmaya çağırdı. “Şii, Sunni, Alevi, Caferi olsun tüm Müslümanlar kardeştir” dedi. Bugün Nur talebesi kardeşlerimiz yaptıkları toplantılarda Bediüzzaman’ın bu önemle üzerinde durduğu konuyu sürekli dile getirmeliler. Fakat şu da bir gerçek ki İttihad-ı İslam yüzyıllardır dile getiriliyor ama bir türlü gerçekleşmiyor. Bunun nedeni İttihad-ı İslam ile Mehdiyetin iç içe olmasıdır. Hz. Mehdi başta olmadan tüm Müslümanların tek bir vücut olması mümkün değildir. Ama Mehdi başa geçtiğinde tüm Müslümanlar doğal olarak Mehdi’ye itaat edecekler, Hz. Mehdi’de bütün mezhepleri kaldırıp Müslümanları Kuran’a yöneltecektir.  
Bediüzzaman’ın İttihad-ı İslam’la ilgili sözlerini tekrar hatırlatmak istiyorum ve tüm Nur talebesi kardeşlerimi daima Müslümanları birlik olmaya teşvik etmelerinin Bediüzzaman’ın en büyük vasiyeti olduğunu söylüyorum.  
...O ZATIN ÜÇÜNCÜ VAZİFESİ, İSLAM HALİFELİĞİNİ İSLAM BİRLİĞİNE BİNA EDEREK, DİNDAR HIRİSTİYANLARLA İTTİFAK EDİP İSLAM DİNİNE HİZMET ETMEKTİR. BU VAZİFE, PEK BÜYÜK BİR SALTANAT VE KUVVET ve milyonlar fedakârlarla uygulanabilir. Birinci vazife, o iki vazifeden üç-dört derece daha ziyade kıymetlidir. Fakat o ikinci, ÜÇÜNCÜ VAZİFELER PEK PARLAK VE ÇOK GENİŞ BİR DAİREDE VE ŞAŞAALI BİR TARZDA OLDUĞUNDAN, herkesin ve halkın gözünde daha ehemmiyetli görünüyorlar. İşte o has Nurcular ve bir kısmı evliya olan o kardeşlerimizin açıklamaya muhtaç fikirlerini ortaya atmak, ehl-i dünyayı ve siyasetçileri telaşa verir ve vermiş; hücumlarına vesile olur. Çünkü, birinci vazifenin hakikatini ve kıymetini göremiyorlar; öteki yönlerine atılırlar. 1  
Aziz, sıddık kardeşlerim, Ruh-u canımızla mübarek bayramınızı tebrik ediyoruz. İNŞAALLAH, İSLAM ALEMİNİN DE BÜYÜK BİR BAYRAMINA YETİŞİRSİNİZ. BİRLEŞİK İSLAM CUMHURİYETLERİNİN MUKADDES ANAYASASININ KAYNAĞI OLAN KUR'ÂN-I HAKÎM, GELECEĞE TAM HÂKİM OLUP İNSANLIĞA TAM BİR BAYRAMI GETİRECEĞİNE ÇOK DELİLLER VAR. ... 2  
BEŞİNCİ OLARAK: ŞİMDİ BU ZAMANDA EN BÜYÜK TEHLİKE OLAN İNANÇSIZLIK VE DİNSİZLİK VE ANARŞİLİK VE MADDECİLİĞE KARŞI YALNIZ VE YALNIZ TEK BİR ÇARE VAR. O DA KUR'ÂN'IN HAKİKATLERİNE SARILMAKTIR. YOKSA KOCA ÇİN'İ AZ BİR ZAMANDA KOMÜNİSTLİĞE ÇEVİREN BELÂ VE MUSÎBETLER, SİYASÎ, MADDÎ KUVVETLERLE SUSMAZ. YALNIZ ONU SUSTURAN KURAN’IN HAKİKATLERİDİR.  
Rehber Risalesindeki Kadir gecesi meselesi, şimdi hem Amerika, hem Avrupa'da etkileri görülüyor. Onun için, şimdiki bu hükümetimizin asıl kuvveti, Kuran’ın gerçeklerine dayanmak ve hizmet etmektir. Bununla, yedek kuvveti olan üç yüz elli milyon İslam kardeşliği ile İslam birliği dairesinde kardeşleri kazanır. ESKİDEN HIRISTİYAN DEVLETLERİ BU İSLAM BİRLİĞİNE TARAFTAR DEĞİLDİLER. FAKAT ŞİMDİ KOMÜNİSTLİK VE ANARŞİSTLİK ÇIKTIĞI İÇİN, HEM AMERİKA, HEM AVRUPA DEVLETLERİ KUR'ÂN'A VE İSLAM BİRLİĞİNE TARAFTAR OLMAYA MECBURDURLAR... Kardeşiniz Said Nursî 3  
Kaynaklar:  
1. (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, 9)  
2. (Emirdağ Lahikası, s. 315)  
3. (Emirdağ Lâhikası, s. 297)  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder