Çocuklarınızı yalnız başına sokağa asla bırakmayın...
Çocukların kaçırılmaması için en önemli tedbir onları yalnız bırakmamaktır.
Neredeyse her gün yeni bir çocuk kaçırmahaberiyle uyanır olduk. Küçücük, dünya güzeli çocukların ortadan kaybolduğu haberi geldiğinde nefesimizi tutup bekliyoruz. Bir de bakıyoruz ki ertesi gün çocuğun tecavüzedilmiş, işkence edilmiş bir şekilde ölü bedeni bulunuyor. Ardından da ailenin perişan görüntüleri basına yansıyor.
Hepimiz bu durumdan müthiş rahatsızız. İşyerlerinde, sokakta, her yerde bu konular konuşuluyor. Anne ve babalar huzursuz, tedirgin. Bu çok önemli bir konu olduğu için alınması gereken tedbirleri mutlaka konuşmak gerek.
Küçücük, dünyalar güzeli çocuklarımız kaçırıldıktan sonra ve öldürüldükten sonra annelerin babaların üzülüp ağlamasının, ya da “bu katilleri asın” demenin bir anlamı yok. Giden gitmiş bir kere. Öncelikle şunu söylemeliyiz ki, bir çocuğa böylesine büyük bir kötülük yapan bir insanın akli dengesi yerinde değil demektir. Dolayısıyla bu katilleri asmanın ya da öldürmenin bir anlamı yok. Bu akıl hastalarını ayrı bir yerde tutmak gerek. Önemli olan bu feci olay yaşanmadan anne ve babaların gereken tedbiri almalarıdır.
Hepimiz biliyoruz, Türkiye’de bazı aileler çocuklarını sokağa yalnız bırakma konusunda çok ferah davranabiliyorlar. Küçücük kız çocuklarını yalnız başına bakkala ekmek almaya yolluyorlar. Ya da arkadaşlarıyla dışarıda yalnız başına oynasın diye bırakabiliyorlar. Bu kesinlikle çok yanlış. Çünkü çocuk aklının nereye kayacağı belli olmaz. Ya kendi aklına esip aşağı mahallelere gidebilir. Ya da çukulata veren bir katilin peşine rahatlıkla takılabilir. “Ben çocuğumu eğitirim, benim çocuğum mahalleden ayrılmaz” demek çok büyük hata olur.
Yaşadığımız son olaylarda saf ve masum çocukları kaçıranların hep tanıdık, ya da akraba olduğunu da görüyoruz. Bu yüzden aileler bu konuda da çok dikkatli olmalılar. Bildiğiniz gibi ensest belası da Türkiye’de çok yaygın. Bu yüzden anne ve babalar çocuklarını hiçbir şekilde tanıdık, bildik biri diye herhangi bir yabancının yanında yalnız bırakmasınlar.
Bir mahallede çocuklar dışarıda oynamak istiyorlarsa, o zaman mutlaka her gün bir ailenin büyüğü yanlarında olmalı. Aileler nöbetleşe çocuklarının başında durabilir. Çocukların yalnız başına sokakta oynaması, ya da parkda oynaması tamamen kalksın. Aileler hep birlikte çocuklarına sahip çıksın. Çocuklarına yabancı birinden hiçbirşey almamaları gerektiğini de çok sıkı tembihlesinler.
Söylediğim gibi Türkiye’de çocuk kaçırma olayları bu kadar sıklaştığı için milletimiz çok huzursuz. Devletimiz bu konuda geniş çaplı tedbir alsın. Büyük televizyon kanallarında aileleri eğitici programlar yapılsın.Herşeyden önemlisi çocukların yalnız bırakılmaması hususu çok vurgulansın. Çocuklar okula giderken de öğretmenlere ve servis şöförlerine çok sıkı emanet edilsin.
Umarım bugünlerde duyduğumuz çocuk kaçırma olayları son olur. Ülkemizde manevi eğitimin sıklaştırılması, insanların imanlı yetişmesi toplumun içinde böylesine sapık kişilerin yetişmesini baştan engelleyecektir. Küçük yaşta çocukların kalbine Allah sevgisi ve Allah korkusu konursa o çocuklar Kuran ahlakına göre yaşamayı öğreneceklerdir.
Son olarak dünya güzeli çocukları şehit olan ailelere şunu söylemek istiyorum. Tevekkül etsinler ve daima Allah’a yönelip dönsünler. Küçük yaşta ölen çocuk cennet vildanı olur. Allah o çocuğu ebedi olarak cennetine alır. Bu yüzden aileler çocuklarının öldüğü anda sonsuz cennet bahçelerinde ağırlandığını, koşup oynadığını bilsinler. Allah’ın tüm kullarına karşı sonsuz şefkat ve merhamet sahibi olduğunu bilsinler. Onlar da cennette yavrularına kavuşacaklar, onu öpüp sarılacaklar ve sonsuza kadar bir daha hiç ayrılmayacaklar.
Mutlu olanlar da, artık onlar cennettedirler. Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe, orada süresiz kalacaklardır. (Bu) kesintisi olmayan bir ihsandır. (Hud Suresi, 108)
Onlar, Adn Cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve soylarından 'salih davranışlarda' bulunanlar da (Adn Cennetlerine girer). Melekler onlara her bir kapıdan girip (şöyle derler:) "Sabrettiğinize karşılık selam size. (Dünya) Yurdun(un) sonu ne güzel." (Rad Suresi, 23-24)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder