25 Eylül 2013 Çarşamba

Deniz canlıları yavrularını nasıl koruyup kolluyorlar?


Deniz canlıları yavrularını nasıl koruyup kolluyorlar?
Yunuslar yavrularını korumak için hangi yöntemleri kullanıyorlar? Peki ya balıklar,yengeçler ve denizatları? Yavruları için hangi fedakârlıklara katlanıyorlar? Bir canlının yavrusu için kendini tehlikeye atması evrimle,tesadüflerle nasıl açıklanabilir? En nihayetinde aklı ve şuuru olmayan bir hayvan kimden gelen ilhamla yavrusuna bu kadar sahip çıkar?
Bildiğiniz gibi bir canlının yavrusunu korumak için kendini tehlikeye atması ya da onun bakımını yapabilmek için günlerce aç kalması, fedakar davranışlardır ve büyük bir özen gerektirir. Fedakârlık ve özen için şuurun ve aklın var olması gerekir. Çünkü yavrusunun bakımına ve korunmasına özen gösteren canlının düşünmesi, yavrusunun ihtiyaçlarını tespit etmesi, bu ihtiyaçlara göre kararlar vermesi ve bu kararları uygulaması gerekir. Oysa bu canlılar, yavrularına  gösterdikleri  irade ve şuura kendi kendilerine sahip olmamışlardır. Bu canlılar Allah’ın emriyle hareket ederler. Allah yapmakta olduklarını onlara ilham etmektedir. Ayetlerde şöyle buyrulur:
“Şu halde hamd göklerin Rabbi, yerin Rabbi ve alemlerin Rabbi Allah’ındır. Göklerde ve yerde büyüklük O’nundur. O, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Casiye Suresi, 36-37)
Şimdi yavrularını korumak adına hayvanların nasıl fedakârlıklar gösterdiklerine bakalım. Mesela Harlequin yengeçleri yumurtalarını karın bölgelerinin alt kısmında yer alan bir bölümde taşır. Yengeçler bu dönemde kıskaçlarını açarak düşmanlarına karşı saldırgan bir hava vermeye çalışırlar. Aynı şekilde Trapez yengeçlerinin dişileri de yumurtalarını karınlarında bulunan koruyucu bir kapağın altında taşır. Sert mercanlarda yaşayan bu canlılara yavrularını koruyabilecekleri vücut yapısını ve yavrularını koruma içgüdüsünü veren Allah’tır.
Banggai Kardinal balığı hem yumurtalarını, hem de zamanı geldiğinde yumurtadan çıkan yavrularını ağzında taşımaktadır. Yumurtalar ve yavrular ağzından çıkana kadar bekleyen Banggai balığı önemli bir fedakârlık yapmaktadır.Büyüyen yavrular birkaç hafta içinde bu korunaklı yuvayı bırakarak terk ederler. Yavruların bundan sonraki sürekli barınma yerleri ise deniz kestanelerinin bulunduğu yerlerdir.
Kemik dilli balık (Scleropages Leich Hardtii), Yeni Gine’de yaşar. Erkek balık, yumurtaları ağzında taşır. Bu durumda olması beklenen balığın sindirim salgılarının harekete geçmesi ve yumurtaların balık tarafından yenerek sindirilmesidir. Oysa böyle olmaz. Erkek balığın ağzında gelişimlerini tamamlayan yavrular yumurtadan çıktıkça suya atlar ve yeni hayatlarına başlarlar. Bu durum milyonlarca yıldan bu yana devam etmektedir. Allah muazzam detaylarla yarattığı iştahı kesen, sindirimi temin eden ve salgıları durduran böyle bir düzenin fiziksel olarak nasıl çalıştığı henüz açıklanamamaktadır.
Dişi ve erkek sihlid balıkları yumurtaları ve yavrularıyla yakından ilgilenirler. Balıklardan biri, yumurtaların bulunduğu yerin yukarısında durur ve devamlı olarak kuyruk ve yüzgeçleriyle onları yelpazeler.Dişiyle erkek birkaç dakikada bir nöbet değiştirirler. Yelpazelemenin amacı yumurtaların iyi gelişebilmeleri için daha fazla oksijen sağlamaktır. Bu çalışma ayrıca mantar sporlarının yumurtaların üzerine yerleşerek gelişmelerini de önler.
Evrimciler canlıların yavrularına gösterdikleri özenli tavırlar ve fedakar davranışlar için sözde programlandıklarını söylemektedirler. Evrim teorisine göre bu programın sahibi, cansız ve şuursuz doğada meydana gelen yine şuursuz tesadüflerdir. Canlıların sahip oldukları son derece kompleks ve olağanüstü özellikler düşünüldüğünde, bu iddianın ne kadar akıl ve mantık dışı olduğu açıkça görülmektedir. Tüm canlıların Allah’ın ilhamı ile hareket ettikleri, akıl ve vicdan sahibi her insanın kolaylıkla görebileceği apaçık ve kesin bir gerçektir.
“O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.” (Haşr Suresi, 24)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder