25 Eylül 2013 Çarşamba

Sevmek, kendinden tamamiyle feragat etmek değil de nedir?


Sevmek, kendinden tamamiyle feragat etmek değil de nedir?
Kalbinin en derinlerinde hissettiği duygudur "sevgi" insanın... Sevgide insan, sevdiğine karşı Allah`ın kalbinde bir mucize olarak yarattığı kucaklama ve koruma hissi taşır... Bu his o kadar içten ve samimidir ki, sevdiğine herşeyin en güzelini sunmak ister insan, kendisinden her yönüyle feragat eder; onu en güzel yerde ağırlamak, ona en güzel olanı ikram etmek, onun hoşuna gidecek sürprizler yapmak ister insan, sevgisiyle kucaklamak ister...
Bu derin ve asil duygular ancak vicdan sahibi insanlarda bulunur... Gerçek anlamda ince düşünceyi yaşayabilmesi için, insanın tüm kalbiyle samimiyeti ve dürüstlüğü benimsemesi ve vicdanına teslim olması gerekir... İnce düşünceyi ve nezaketi, ancak samimi vicdanın ilhamı doğrultusunda bulup yaşayabilir insan ve böylece her şart ve durumda olabilecek en güzel ahlakı gösterir.
İnce düşüncede, çok önemli bir özellik vardır: Gerçek anlamda samimi nazik bir insan nezaketi ve inceliği, o kadar güzel uygularlar ki, çevresinde insanlar, onun nezaket gösterdiğini anlamaz bile…Olayların doğal olarak o şekilde geliştiğini zannederler. Oysaki o insan, o sırada birçok yönde haklarından feragat etmekte, kendisini pek çok yönden zora sokmakta, fedakarlıkta bulunmaktadır; ama bunu karşısındaki insana hiçbir şekilde hissettirmez... Karşısındaki insanı hiç rencide etmeden, onlara hiç fark ettirmeden çok üstün bir ahlak gösterir. İstese, elbette ki insan, yaptığı incelikleri gizlemek için bir çaba harcamayabilir. Ancak bu ahlak şekli, Allah'ın rızasını kazanmaya çok daha uygundur.

İnsan çevresine, çok daha derinlemesine güzel ahlak gösterebilme niyetiyle baktığında, vicdanı ona çok daha fazla incelik imkânı gösterecektir. Sergilediği bu fedakarane ahlakı gerçekte Allah'ın rızası için yaptığını bilmenin verdiği vicdan rahatlığı, huzur ve mutmainlik, bu kimseye feragat ettiği nimetlerle kıyas olmayacak kadar büyük bir haz verecektir.
Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar cennetin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır.(Yunus Suresi, 26)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder