15 Eylül 2013 Pazar

Güzel bakıştan sevgilinin kalbine nur ve muhabbet akar…


Güzel bakıştan sevgilinin kalbine nur ve muhabbet akar…
Gülşah Güçyetmez her gün televizyonda güzel ahlaktan ve maneviyattan bahsediyor.

Bir kadının güzel bakışları kadar insanı etkileyen başka bir şey var mıdır bu dünyada? Bir kadın ne kadar güzel olursa olsun eğer boş bakışlara sahipse erkekte hiçbir etki oluşturmaz. Ancak gözden aşk, sevgi ve tutku akarsa o zaman kadın gerçek anlamda güzelliğe kavuşmuş demektir. Peki ama kadının gözünde akıl, teslimiyet ve tutku nasıl oluşur? Tabii ki imanla…
Güzel bir bakışta, sevgi ile bakan bir gözde müminden mümine muhabbet geçer, müminlerin kalbi açılır, kalbine ferahlık gelir. Ama haset edenin, öfke dolu, kine eğilimli insanların bakışları rahatsız edicidir, insan ondan gözünü kaçırır, çünkü içinde nefret ve sevgisizlik vardır. Bu kişilerin sahip olduğu kötü ruh hali bakışlarına ve yüzlerine de yansır. Allah ayette bu kişilerin bakışlarından tanınacağını şöyle bildiriyor:
(Allah,) Gözlerin hainliklerini ve göğüslerin sakladıklarını bilir. (Mümin Suresi, 19)
Eğer kadında iman yoksa çok güzel renkli ve şekilli gözleri de olsa, çok düzgün yüz hatları da olsa üzerinde bir çirkinlik, iticilik ve kir vardır. Bu tür insanlarla karşılaşıldığında kötü bakışlarıyla muhatap olmamak için çoğu kişi bakışlarını kaçırır. Çünkü insanın ruhu sevgiye açıktır, merhameti, şefkati, dostça bakışı özler. Böyle güzel bir bakış ruhu okşar. Bu nedenle bir annenin çocuğuna şefkat ile bakışı herkesin kalbinde temizliği ve duruluğu çağrıştırır. Fakat asıl nur ve güzellik, tertemiz ve derin imana sahip Müslümanın gözlerinden diğer Müslümanların kalplerine akan pozitif elektriktir. Bu insana dirilik ve canlılık verir. Müslümanları manen güçlü kılar, Allah’a yakınlıklarına vesile olur. Nitekim Peygamberimiz in meclisinde, Peygamberimiz’in tek bir nazarı ile insanlar manen ihya olmuşlardır. Peygamberimiz’in etrafındaki müminlere bir saniye bile olsa gözünün çarpması, göz göze gelmesi yetmiş ve Allah’ın izniyle hidayetlerine vesile olmuştur. Peygamberimiz’in hayatını anlatan eserlerde, Resulullah’in derin ve güzel bakışları özel olarak anlatılmıştır:

"BAKIŞLARI SON DERECE ANLAMLI İDİ... Mani kelimelerle (az sözle çok mana ifade edecek şekilde) gayet güzel ve veciz konuşurdu. Sözlerinde ne fazlalık olurdu ve ne de eksiklik." (İmam Muhammed Bin Muhammed bin Süleyman er-Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, Cem'ul-fevaid min Cami'il-usul ve Mecma'iz-zevaid, cilt 5, İz Yayıncılık, s.32)
Peygamber Efendimiz gibi bütün peygamberlerin bakışları güzeldir. Büyük İslam alimlerinin, mürşitlerin, samimi müminlerin bakışlarında da nur ve güzellik vardır. Bu kişilerin gözlerinden de feyz ve muhabbet akar.
Bu yüzden mümin hiçbir zaman için “bakışlarım o kadar da önemli değil; önemli olan tavırlarımda, sözlerimde hata yapmamam. Beni tanımak isteyen konuşmalarımla tanısın” dememelidir. Elbette her mümin tavrında ve sözünde de güzel olmalıdır. Ancak mümin güzel, akıllı ve güven verici bakmayı da önemli bir ibadet olarak görmelidir. Çünkü Allah Kuran’da bakışların insanları tanımada, onlara sevgi saygı yöneltmede, güvenmede ve onlarla dostluk kurmada çok önemli bir ölçü olduğunu bildirmiştir.
İşte bu gerçeğin şuuruna varan her Müslümanın, her geçen gün, daha güzel, daha anlamlı, daha sevgi dolu, daha güven veren, daha akıllı, daha şahsiyetli bakışlar elde etmek için çaba harcaması gerekir. Kazanacağı bu özellik, Allah’ın izniyle dünyada da ahirette de pek çok hayırlara vesile olacak; ona pek çok gizli nimetin kapısını açacaktır. Bir ayette Rabbimiz’in tüm gözlerden haberdar olduğu şöyle bildirilmiştir:
“Gözler O’nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O, latif olandır, haberdar olandır.” (Enam Suresi, 103)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder