15 Eylül 2013 Pazar

Nükleotid bazlarının ne olduğunu biliyor musunuz?


Nükleotid bazlarının ne olduğunu biliyor musunuz?
DNA, apayrı bir dünya...son derece akıllı bir sistem. Bu sistem nasıl baştan meydana geldi, nasıl bir protein kendi kendini kopyalayarak bu hale geldi? Evrimcilerin en ünlülerinden Richard Dawkins’e soruyoruz: “Tesadüfen meydana gelebilir mi?” “Bunu uzaylılar yapmış olabilir” diye cevap veriyor! Bilimin ne hale getirildiğini hepimiz görüyoruz.
Genetik bilimi, mikrobiyoloji, hücre, DNA... Bilim ilerledikçe, sırlar ortaya çıktıkça evrimin çöküşü giderek hızlandı ve sonunda bilimin gösterdiği gerçekler karşısında daha fazla dayanamayarak çöktü. Bildiğiniz gibi Darwinhücreyi su dolu boş bir kesecikten ibaret zannediyordu. Ama bilim adamaları 21. Yüzyılda hücrenin adeta New York şehrinden daha da detaylı bir yapıya sahip olduğunu keşfetti. Dolayısıyla bilimle ilgili her detay evrim teorisinin hiç gerçekleşmediğinin da da net anlaşılması açısından son derece önemlidir. Bu yüzden bugünde nükleotidlerle ilgili önemli bilgileri sizlerle paylaşacağım.
Nükleotid bazları DNA’yı oluşturan kimyasal maddelerdir: AdeninTiminSitozinGuanin= “A,T,C,G” harfleriyle tanımlanır.DNA’nın yapısı sadece yarım yüzyıl evvel keşfedilmiştir. Bilimadamları fiziksel özelliklerden sorumlu pek çok geni hala aramakta, hala DNA’nın detaylarını anlamaya çalışmaktadırlar.İnsanın tüm özelliklerinin şifrelenmiş olduğu DNA’nın taşıdığı bilgiler ve yerine getirdiği işlemler apayrı bir alemdir.
İnsanı oluşturan ancak kendisinin bile neler yaptığından haberdar olmadığı, son derece bilgisiz ve yetersiz kaldığı bu olağanüstü mükemmellikteki yapı, doğduğu andan ölümüne kadar hiç bir eksik, hata, unutkanlığa yer vermeden, insanın yaşamı için gereken her şeyi onun yerine, onun haberi dahi olmadan, arka planda yerine getirmektedir.
İnsan, kendisine ait olan bir yapının fonksiyonlarından bile haberdar değildir. Hatta kendi yapı taşı olan DNA’sının nasıl organize bir faaliyet içerisinde olduğunu görüp anlayabilmek için, günlerini, yıllarını araştırmalara ayırmaktadır. Bunun için yıllarca ansiklopediler dolusu bilgiyi öğrenmeye çalışarak, üniversite öğrenimi görmekte, laboratuvarlar, özel teknik cihazlarla kendi içindeki mükkemmel yapıyı anlayıp tanıyabilmeye çalışmaktadır.

Kendi vücudunun işlevlerini, formüllerini, meydana gelen kimyasal işlemleri anlamakta güçlük çeken insan için tüm bunları elbette, sonsuz Yaratma gücünün sahibi olan Allah meydana getirmektedir.
….Yerde ve gökte zerre ağırlığınca hiçbir şey Rabbinden uzakta (saklı) kalmaz. Bunun daha küçüğü de, daha büyüğü de yoktur ki, apaçık bir kitapta (kayıtlı) olmasın. (Yunus Suresi, 61)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder