Gerçekten kalbin temiz mi?
Bir insan kalbini çok temiz zannederken çok faklı bir sonla karşılaşabilir.
Kime sorsanız “benim kalbim temiz” der. İsterseniz deneyin. Kendi iyi görmeyen, kalbinin temiz olduğunu düşünmeyen insan neredeyse yok gibidir. Çalıp çırpmıyor ya, dilenciye paraveriyor ya, kimseye kötülük yapmıyor, kimsenin hakkını yemiyor ya! Peki gerçekten bu yeterli mi? Bunları yapan insanın kalbi gerçekten temiz mi? Cennete girmek için yeter mi?
Cahiliye toplumundaki en yaygın inanışlardan biri, "kalp temizliğinin yeterli olacağı" düşüncesidir. Bu kişiler, dinden çok uzak yaşadıkları halde, kalplerindeki bu ' temizlik' nedeniyle kendilerinin doğru yolda olduğuna inanırlar. Kendilerince iyi insanlardır ve kimseye bir zararları yoktur. Bu durumda, eğer ahiret hayatı ile karşılaşsalar bile, cenneti hak etmek için önlerinde hiçbir engel olmadığını düşünürler. Ancak bu mantığa Kuran'dan hiçbir delil gösteremezler. Çünkü bu tamamen kendilerine ait bir inançtan ibarettir. Kuran'da onların bu sapkın inançları şöyle ifade edilmiştir:
Oysa ona dokunan bir zarardan sonra tarafımızdan bir rahmet taddırsak, mutlaka: "Bu benim (hakkım)dır. Ve ben kıyamet-saatinin kopacağını da sanmıyorum; eğer Rabbime döndürülsem bile, muhakkak O'nun Katı'nda benim için daha güzel olanı vardır." der. Ama andolsun Biz, o kafirlere yaptıklarını haber vereceğiz ve andolsun onlara, en kaba bir azabtan taddıracağız. (Fussilet Suresi, 50)
Ayette görüldüğü gibi, kendilerini bu şekilde avutan insanların samimi bir imanları ve kıyamet gününe dair kesin bir kanaatleri yoktur. Kendilerince, "cennetlik olduklarına inanma" gibi bir psikoloji geliştirerekvicdanlarını rahatlatmaktadırlar. Kuran’da, cahiliye toplumunun benimsemiş olduğu bu ‘kalp temizliği’ safsatasından söz edilmez. Gerçek kalp temizliği; insanı Allah'tan uzaklaştıran engellerin kalpten arındırılması durumudur. Cahiliye kıstaslarına göre; hırsızlık yapan bir insan da kendisine göre masum olabilir. Çünkü kalbi tertemizdir (!) ve yaptığı bu çirkin davranışı da sadece ihtiyaçtan yapıyordur. Ancak çok açıktır ki, bu kişi hatalı bir mantık içindedir. Allah, cennet ile müjdelediği kullarının özelliklerini de Kuran'da bildirmiştir.
Cennet de, muttakiler için, uzakta değildir, (o gün) yakınlaştırılmıştır. Bu, size vadolunandır; (gönülden Allah'a) yönelip-dönen (İslam'ın hükümlerini) koruyan, görmediği halde Rahman'a karşı 'içi titreyerek korku duyan' ve 'içten Allah'a yönelmiş' bir kalb ile gelen içindir. "Ona 'esenlik ve barış (selam)la' girin. Bu, ebedilik günüdür. (Kaf Suresi, 31-34)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder