11 Eylül 2013 Çarşamba

Arap dünyası İsrail’den ne öğrenmeli, Musevilerin kutsal topraklarda yaşamaya hakları var mı?

Arap dünyası İsrail’den ne öğrenmeli, Musevilerin kutsal topraklarda yaşamaya hakları var mı?
Dindar Yahudiler Filistin'deki Müslümanlara zulmedilmesine karşı çıkıyorlar.

Çok önemli bir dönemde yaşadığımız için ve insanlar beklemedikleri olaylarla karşılaştıkları için kafalarında da doğal olarak cevaplayamadıkları birçok soru oluyor.  Tüm dünyadan Yahudilerin İsrail’e göç etmeleri bir alamet mi? Musevilerin kutsal topraklarda yaşamaya ihtiyacı var mı? Yahudilerin beklediği Kral Mesih ile Müslümanların beklediği Hz. Mehdi aynı kişi mi? Hz. Süleyman’ın Tapınağı tekrar Müslümanlar için de kutsal olan topraklarda yapılacak mı? Arap dünyası İsrail’den ne öğrenmeli? Hz. Mehdi ya da Musevilerin beklediği Şiloh kan dökecek mi? Dünyada çok büyük bir üçüncü dünya savaşı çıkacak mı? Şimdi dilerseniz bu soruların cevaplarını vermeye çalışalım:
Arap dünyası İsrail’den ne öğrenmeli, öğreneceği ne var?
Arap dünyası öncelikle İsrail’den dindar olmayı öğrendi. O yönden tüm Ortadoğu ülkelerine çok büyük faydası oldu. Filistin’e ve özellikle Mısır’a, hatta Fas, Tunus, Cezayir’e, Lübnan’a İsrail, dindarlığı öğretmiş oldu. Dindarlığı teşvik etmiş oldu. Çünkü daha önce Mısır sosyalistti, Filistin sosyalistti yani bu ülkeler komünisttiler. Fakat İsrail’in dindar olduğunu gördüğünde adeta gıpta ettiler. Bir nevi olumlu anlamda bir rekabet duygusuyla, olumlu anlamda bir gıptayla onlarda dindar oldular. Ve zaman ilerledikçe çok daha dindar olmaya gayret ettiler. Bu yönden çok faydası oldu.
İncil’de bir gün bütün Musevilerin dünyanın dört yanından İsrail’e döneceği bildiriliyor ve bugün bu oluyor. Asya’dan, Afrika’dan, Kuzey Amerika, Güney Amerika’dan Museviler İsrail’e dönüyorlar. Dolayısıyla Allah’ın bize vermiş olduğu bu vaat gerçekleşmiş oluyor. Acaba İslam’da Müslümanlar da bunu Allah’ın bir vaadi olarak görüyorlar mı? Bunun gerçekleştiğini görüyorlar mı?
İnsanların bilmediği çok önemli bir gerçek var. Tevrat’ta Hz. Mehdi ile ilgili kısımlar peygamberimizin hadisleriyle nerdeyse tamamen örtüşür. Musevilerin yeniden İsrail’e dönmesi zaten Hz. Mehdi’nin çıkış alametidir. Hz. Mehdi devrinde olduğumuzun ispatıdır. Başka bir olay olması mümkün değildir. Mutlaka Hz. Mehdi’nin bu yüzyılda gelmiş olması gerekiyor İsrail’in yeniden orada kurulması, yeniden devlet olması için ikinci bir hüküm yoktur. Dolayısıyla hem hadislerde belirtilen olan olay gerçekleşmiştir, hem Tevrat’ta belirtilen bu olay tahakkuk etmiştir. İki yönden de Hz. Mesih’in yani Hz. Mehdi’nin geldiğinin açık alameti oluşmuştur.
Müslümanların Musevilere çok büyük düşmanlık besledikleri doğru mu?
İsrail Kuran’da çok fazla geçer. Kuran’da bize Allah Hz. Musa’dan, Hz. İbrahim’den, Hz. Yusuf ’tan, Hz. Yakup ’tan bahseder. Bizler Müslümanlar olarak Hz. Yusuf ’un, Hz. Yakup’un, Hz. Süleyman’ın, Hz. İbrahim’in, Hz. Musa’nın evlatlarını korumakla mükellefiz, sevmekle mükellefiz. Dolayısıyla peygamber soyu olan Yahudilerden nefret etmek Kuran’da bahsedilen ahlaka uygun bir tavır olmaz. Kuran’a uygun olmaz. Kuran’da Allah, Ehl-i Kitap’la evlenebileceğimizi söylüyor, onların yemeklerini yiyebileceğimizi söylüyor, onlarla ticaret yapabileceğimizi söylüyor, onlara düşman olmamızı söylemiyor. Dolayısıyla yobaz takımının, garip insanların, sevgisiz insanların, kanı ve acıyı, ızdırabı insanlara sunmak isteyen, şeytana uyan insanların mantığına göre hareket edemeyiz. Bizler Kuran’daki sevgi anlayışına göre hareket etmek durumundayız. 
Yahudilerin Müslümanlar içinde kutsal olan topraklarda bir devlet kurmaya hakları var mı?
Tabii ki var. Çünkü Kuran’da Allah Yahudiler için   “orada doğacaksınız, orada yaşayacaksınız ve oradan çıkarılacaksınız” (A'raf Suresi, 25)” diyor. “Dolayısıyla Müslümanların kutsal kitabı olan Kuran’a göre de Yahudilerin kutsal topraklarda, İsrail’de devlet kurmaya hakları vardır. Ayrıca bütün peygamberlerin, atalarının mezarları da orada. Bütün geçmişiniz, soyunuz oralarda yaşamış, orası onların da vatanı. Orada yaşamaları son derece doğal, son derece makul. Kuran’da bir hüküm olmasa dahi bu böyle görünüyor fakat Kuran’da da açık hüküm olduğu için nettir. Aksini başka bir kişi iddia edemez.
Neden Müslümanlar ve Museviler arasında yüzyıllardır inanç çatışması var?
Müslümanlara gelecek olan Hz. Mehdi ile Musevilere gelecek olan Hz. Mehdi’nin ayrı kişiler olduğu zannediliyordu. Fakat tüm dünyaya kurtarıcı olarak gelecek olan Hz. Mehdi (Yahudilere göre Şiloh) aynı kişidir. Tevrat’ı dikkatlice incelediğimizde Peygamberimiz’in hadislerinde belirtilen Hz. Mehdi’ye tariflerin tıpa tıp uyduğunu görürüz. Zamanlama açısından da tam uyduğunu görürüz, alametler açısından da tam uyduğunu görürüz. Kan dökmemesi, barışı demokrasiyi getirmesi yönünden, muhabbeti, arkadaşlığı, dostluğu getirmesi yönünden, sanatı, bilimi insanlara getirmesi yönünden, her yönden mutabık olduğunu görürüz. 
Musevilerle Müslümanlar arasında barış sağlamanın anahtarı nedir?
Museviler ve Müslümanlar arasında barışı ancak Hz. Mehdi sağlayabilir. Bu yüzden sorunun cevabı sadece Hz. Mehdi’nin bulunmasıdır. Bunun dışında mümkün değildir. Dünya kan denizine döner, ızdırap ve acının bitişi diye bir konu olmaz. Nitekim de bitmiyor görüyorsunuz. Ama Hz. Mehdi ile süratle barış, kardeşlik, huzur, sanat, bilim, iyilik, güzellik dünyanın dört bucağına yayılacaktır, bereket ve bolluk olacaktır. İsrail’i çevreleyen surlar yıkılacaktır. İsrail uçsuz bucaksız vaat edilen topraklarda, bereket ve bolluk içinde, güzellik içinde yaşayacaktır, kardeşleriyle iç içe Filistinliler, İsrailliler kol kola girecekler, dans edeceklerdir, sevineceklerdir, bayram edeceklerdir. Mutlu ve sevinçli bir dünya olacaktır ama bu ancak Moşiyah, Hz. Mehdi ile yani Şiloh yoluyla olacaktır. Museviler de buna inanıyorlar, tarih olarak da 2012’dir. Biliyorsunuz, Musevilerde bilinen bir tarihtir. O tarihe de girmiş bulunuyoruz. Şu an, Kral Mesih’in, Hz. Mehdi’nin hayatta olduğunu bize Tevrat da gösteriyor, Zohar’da da görüyoruz, hadislerden de anlıyoruz. Sadece akil insanların, aklı başında insanların, samimi dindarların bir araya gelip Hz. Mesih konusunda karar vermelerine olay kaldı, başka bir şey yok. Bu sağlandığında dünyaya süratle huzur, barış ve kardeşlik gelecektir.
Daha cevaplanacak çok soru var,  diğerlerini başka bir yazımda devam edeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder