2 Eylül 2013 Pazartesi

Evrimi çökerten deliller 6 – Dinozorların kuşlara dönüştüğü iddiasının geçersizliği

Evrimi çökerten deliller 6 – Dinozorların kuşlara dönüştüğü iddiasının geçersizliği
'Dinozorların sinek avlamaya çalışırken kanatlanıp kuş oldukları' iddiası gülünç bir iddiadır.

Evrim teorisinin bilimsel delillerle nasıl çöktüğünü anlatmaya devam ediyorum. Aslında evrim teorisinin çöktüğü hem bilimsel çevreler tarafından hem de halk tarafından kabul edildi. Sokağa çıkıp kime sorsanız artık evrim teorisine inanmadığını, yaratılışa inandığını söylüyor. İngiltere, Fransa sokaklarında “Allah Var” yazan otobüsler dolaşıyor. Yaratılışı ispat eden konferanslar ve fosil sergileri dünyanın dört bir yanında hiç ara vermeden sürekli düzenleniyor. Yani 2011’de yaratılışçıların bilimsel delillerle evrimi çürütme atakları devam ediyor. Evrimcilerde evrim teorisinin parçalanan kemiklerini hüzünle toplayıp bir araya getirmeye çalışıyorlar ama nafile. Olan oldu bir kere. Bilimsel deliller geçersiz iddialarla, demogojilerle ya da göz boyayarak kapanmıyor.
Şimdi isterseniz evrimi çürüten delillerden altıncısına gelelim. Evrim teorisi, imkânsızların gerçek olması umuduna dayalı bir masaldır. Bu masalın içinde kuşlar çok özel bir yer tutar. Kuş her şeyden önce kanat gibi muhteşem bir organa sahiptir. Kanatlar yapısal harikalıklarının ötesinde birbirleriyle olan mükemmel uyumları ile de hayranlık uyandırır. Öyle ki uçmak binlerce yıldır insanlığın tutkusu olmuş, binlerce bilim adamı, araştırmacı bu konuda emek harcamışlardır. Çok ilkel bazı denemelerin dışında insanlık ancak 20. yüzyılla birlikte uçabilen araçlar yapmayı başarmıştır. İşte kuşlar insanlığın yüzlerce yıllık teknoloji birikimiyle yapmaya çalıştıkları bir işi var oldukları milyonlarca yıldan bugüne kadar gerçekleştirmektedirler. Üstelik böyle bir beceri, kuş yavrusu için kısa birkaç denemeden sonra kazanılabilir. Hem de pek çok özelliğiyle bugünkü teknolojinin son ürünü uçaklarla kıyaslanmayacak kadar mükemmel olarak.
Evrim teorisi canlıların ortaya çıkışını ve çeşitlenmelerini açıklamaya çalışırken ön yargılı yorumlara başvurur. Kuşlar gibi canlılar söz konusu olduğunda ise bilim artık tamamıyla rafa kaldırılır ve yerini evrimcilerin masalsı anlatımına bırakır. Bunun nedeni, evrimcilerin kuşların atası olduğunu iddia ettikleri canlılardır. Evrim teorisi kuşların atasının sürüngenler içinde yer alan bir grup olan dinozorlar olduğunu iddia etmektedir. İşte böyle bir iddia cevaplandırılması gereken iki soruyu beraberinde getirir. Birincisi dinozorların nasıl olup da kuşlara dönüştükleridir. İkinci soru ise böyle bir dönüşümü gösteren fosil kayıtlarının mevcut olup olmadığıdır?
Dinozorların nasıl kuş olduğu konusunda uzun zaman tartışan evrimciler, sonuç olarak iki teori üretebilmişlerdir. Bunlardan birincisi "Cursorial" teoridir. Bu teori dinozorların yerden havalanarak kuşlara dönüştüğünü iddia eder. İkinci teorinin sahipleri Cursorial teoriye itiraz eder ve dinozorların yerden havalanarak kuşlara dönüşmüş olamayacaklarını söylerler. Peki o zaman "nasıl olup da dinozor havalandı?" sorusuna farklı bir yorum getirirler. Ağaç dallarında yaşayan ve diğer dallara atlayan dinozorların çabalarken kuşlara dönüştüğünü iddia ederler. Bu teorinin adı ise "Arboreal" teoridir. Dinozorların nasıl havalanmış olabileceğinin cevabı da hazırdır: "Sinekleri avlamaya çalışırken!"
Ancak sinek gibi bir böceği yakalamak için dinozor gibi bir hayvanın vücudunda kanatlarla beraber bir uçuş sistemi oluştuğunu iddia eden insanların önce şu soruya cevap vermeleri gerekir: Sineklerin günümüzün ileri teknoloji ile üretilmiş helikopterlerine örnek teşkil eden ve onlardan çok daha fonksiyonel olan uçuş sistemleri nasıl meydana gelmiştir? Bu konuda evrimcilerin hiçbir cevap veremediklerine şahit olursunuz. Küçücük bir sineğin uçuş sistemini açıklayamayan bir teorinin, dinozorların kuşa dönüştüğünü iddia etmesi kuşkusuz son derece akılsızca bir davranıştır.
Sonuç olarak bu teorilerin Latince adlarının dışında bilimle ilişkilerinin olmadığı akıl ve mantık sahibi tüm bilim adamlarının ortak fikridir. Meselenin özü ise sürüngenlerin uçmasının tamamen hayal ürünü olduğudur.
Dinozordan kuşa dönüşümü iddia eden evrimcilerin bu iddianın fosil delillerini de bulup göstermeleri gerekir. Çünkü eğer dinozorlar kuşlara dönüşmüşlerse, tarihte bu değişimi yansıtan yarı dinozor-yarı kuş canlılar yaşamış ve fosil bırakmış olmalıdırlar. Evrimciler uzun yıllar "Archæopteryx" adı verilen bir kuşun böyle bir geçişi temsil ettiğini iddia etmişlerdir. Oysa bu iddiaları da büyük bir yanılgıdan başka bir şey değildir.
"Archæopteryx" adı verilen bir kuşun evrim teorisi için delil gösterilemeyeceğini de yarın anlatacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder