İslam alimlerinden Hacı Bayram Veli’yi tanıyalım
“Ölümü çok hatırlayınız. Ölüm gelmeden hesâbınızı yapınız. Tövbe ediniz ki, affa kavuşasınız.”
Blog sayfamda Kuran Mucizelerinden, Hz. Mehdi’den, ahir zamandan, Hz. İsa’nın tekrar yerryüzüne döneceğinden bahsediyorum. Bütün bu konuların yanında sizlere İslam alimlerinden ve onların son derece hayırlı, Allah yolunda harcadıkları ömürlerinden de bahsetmek, onların hikmetli sözlerini de sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hacı Bayram Veli
1352 yılında Ankara’da doğan Hacı Bayram Veli’nin gerçek ismi Nûmân bin Ahmed bin Mahmûd’dur. İlim tahsiline küçük yaşlarında başlayan bu değerli mutasavvıf, Ankara’da ve Bursa’da bulunan İslam alimlerinin derslerine katılmıştır. Tefsir, fıkıh ve hadis gibi din ilimlerinde ve o zamanın fen ilimlerinde yetişen Hacı Bayram Veli, Ankara’da Melike Hatun’un yaptırdığı Kara Medrese’de müderrislik yapmıştır. Bu vazifesi ve sahip olduğu ilim vesilesiyle kendisi gibi pek çok alim yetiştirmiş, kıymetli talebeleri olmuş ve güzel ahlakı ile kısa zamanda kendisine halk tarafından sevgi ve saygı duyulmuştur. Tasavvuf eğitiminin yanı sıra müderrislik (günümüzün profesörlüğü) de yapmış olması, Kuran ahlakını yaymasını kolaylaştırmıştır.
Hacı Bayram Veli’nin Kayseri’ye Gidişi
O dönemde Kayseri’de bulunan ünlü Şeyh Hamidüddin (Somuncu Baba), Hacı Bayram Veli’nin ününü duyarak onu Kayseri’ye davet etmiştir. Bu çağrı üzerine Kayseri’ye giden Hacı Bayram Veli bir süre Şeyh Hamidüddin’in yanında ilim öğrenmiş ve bu olay Kurban Bayramında gerçekleştiği için, kendisine “Bayram” ismi Şeyh Hamidüddin tarafından bu vesileyle verilmiştir.
Bir süre sonra Şeyh Hamidüddin’e refakat ederek hacca giden Hacı Bayram Veli, kendisinden gerekli tasavvufi bilgiler yönünde de feyz almıştır. Hac vazifelerini yaptıktan sonra Aksaray’a giden Hacı Bayram Veli, bir süre sonra da Ankara’ya dönerek tebliğ faaliyetlerine başlamış ve aynı zamanda çiftçilikle meşgul olmuştur. Çevresindeki insanlara Kuran ahlakını tebliğ etmesinin yanısıra ticareti de öğretmiş; manevi yöndeki gelişmeye öncülük ettiği gibi iktisadi kalkınmaya da önemli katkı sağlamıştır.
Kalplerde Etki Uyandıran Tebliği
Kuran ahlakından kaynaklanan üstün şahsiyeti sonucu Anadolu Müslümanları üzerinde çok büyük etki bırakmış olan Hacı Bayram Veli, tüm hayatı boyunca İslamiyet’i yaymak için gönülden bir çaba harcamıştır. Talebelerine ve kendisinin sohbetinden istifade etmek isteyen herkese, Yüce Rabbimiz’in emirlerini bildirmiş, iyiyi ve doğruyu öğütlemiş ve onları kötülüklerden sakındırmak için var gücüyle çaba harcamıştır. Hiçbir koşul ve ortamda Kuran ahlakını yaşamaktan ve anlatmaktan taviz vermemiş ve hizmetlerine aralıksız devam etmiştir.
Yaptığı tebliğ faaliyetlerinin halkın üzerinde bu denli etkili olmasının en önemli nedenlerinden biri, İslam ahlakıyla ilgili her tavsiyesini kendisinin de bizzat yerine getirmesidir.
1429 yılında Ankara’da vefat eden Hacı Bayram Veli, ömrü boyunca ilim öğrenmek, öğrendiği ilmi öğretmek ve İslam ahlakının yayılmasına vesile olmak için tüm Müslümanlara örnek bir gayret sarf etmiştir.
Hacı Bayram Veli’ye Göre:
“Asıl zenginlik mal, mülk ve servet biriktirmek değildir. Gerçek zenginlik manevî sahada gelişmektir. Bu demek değildir ki maddî zenginlik kötüdür. Servetimiz helâl yoldan kazanılmışsa bunda beis (kötülük) yoktur. … Zengin Müslüman elindekilerle hayır hasenatta (yararlı işlerde) bulunur; düşkünlerin elinden tutar. Malımız olabilir fakat gönlümüzde mal, mülk sevgisi ve tamahkârlık barınmamalıdır.”
Hacı Bayram Veli’nin Tavsiyeleri
“Allah’a isyân yolunda, hiçbir kimseye yardım etmeyiniz.”
“Ölümü çok hatırlayınız. Ölüm gelmeden hesâbınızı yapınız. Tövbe ediniz ki, affa kavuşasınız.”
“Hiddet ve kin, hakîkatleri gören gözleri kör eder. Öfke, iyi düşünmeyi daraltır, yanıltır.”
“Hiçbir günâhı küçümsemeyin, çok çalışın. Boş gezenler, zengin bile olsa, arkadaşları şeytan,kalbleri şeytanın konağı olur.”
“Dünyâ gamından, nefsin sıkıştırmasından hafifleyip kurtulmak istiyorsanız, kabristanları sık sık ziyâret ediniz.”
“Helâlinden kazanıp, ondan fakirlere cömertçe veriniz.”
“Hiddet ve kin, hakikatleri gören gözleri kör eder. Öfke, iyi düşünmeyi daraltır, yanıltır.”
Akşemseddin’in Hocası
Hacı Bayram Veli’nin Anadolu’nun her tarafına yayılan derin ilmi, kuvvetli imanı ve Allah’ın nasip ettiği üstün tebliğ kabiliyeti, Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin tarafından da duyulmuştur. Akşemseddin bu bilgiler doğrultusunda Osmancık’tan ayrılarak Ankara’ya gelmiş ve Hacı Bayram Veli’nin talebesi olmuştur.
Akşemseddin, talebesi olduğu andan itibaren hocasının yanından hiç ayrılmayarak, Hacı Bayram Veli’nin teveccühleri altında kısa zamanda bütün talebe arkadaşlarına örnek olarak Hacı Bayram Veli’nin hilafetine nail olmuştur.
Malakat Adlı Eserinden…
“Mü’minin gönlü Kabe’ye benzer. Kabe’ye varan ayağı ile yürür ama gönül isteyen, yüzü üzre varsa gerek. Onun içindir ki aşıklar yüzlerini yerlere sürerler. Kabe’ye gidene kılavuz gerekir ve kılavuz Kur’an’dır. Gönüle gidene ise bizzat Allah kılavuzluk eder. Kabe’de ihram giyerler. Hakkı batından ayırmak, ihram giymeye benzer.”(Makalat, 74-75)
Kaynak: http://www.islam-alimleri.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder