24 Nisan 2014 Perşembe

Birşey yap, güzel olsun. Çok mu zor?


Birşey yap, güzel olsun. Çok mu zor?
İnsanın her yaptığı iyilik kendisine döner...

Bugün birkaç cümle okudum, o kadar güzel ve etkileyiciydi ki, sizlerle paylaşmak istedim:
Bir şey yap, güzel olsun. Çok mu zor ? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor ? Öyleyse güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin? O zaman güzel bir şeye başla. Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü; Her insan ölecek yaşta… Şems-i Tebrizi
Ne kadar doğru değil mi? Hayat hızla geçip gidiyor, günler birbirini kovalıyor ve ömür hızla tükeniyor. İnsan hızla geçen bu ömrü binbir güzellikle, binbir sevapla doldurabilecekken, iman olmayınca şeytanın peşine takılıp gidiveriyor. Şeytan her şeyi öyle kötü, değersiz ve çirkin gösteriyor ki kalpler zamanla köreliyor, hatta giderek kaskatı kesiliyor.
Oysa insan hayatının her gününü, her saatini ne kadar güzellikle ve iyilikle doldurabilir değil mi? Güzel bir amel işleyebilir, o da olmazsa güzel bir söz söyler, çevresinde bulunan binlerce güzelliği görür ve Rabbine şükreder…
Kim izzeti istiyorsa, artık bütün izzet Allah’ındır. Güzel söz O’na yükselir, salih amel de onu yükseltir. Kötülükleri tasarlayıp düzenleyenler ise; onlar için şiddetli bir azap vardır. Onların tasarladıkları ‘boşa çıkıp bozulur’. (Fatır Suresi, 10)
“Allah, gökleri ve yeri yaratan ve gökten su indirip onunla size rızık olarak türlü ürünler çıkarandır. Ve O’nun emriyle gemileri, denizde yüzmeleri için size, emre amade kılandır. Irmakları da sizin için emre amade kılandır. Güneş’i ve Ay’ı hareketlerinde sürekli emrinize amade kılan, geceyi ve gündüzü de emrinize amade kılandır. Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür.” (İbrahim Suresi, 32-34)
Eğer insan yaptığı her iyiliği Allah için yaparsa, söylediği her güzel sözü Allah için söylerse o zaman bunların hepsi amel defterine sevap olarak yazılır. Mümin yalnızca Allah’ın rızasını kazanmak için iyilikte bulunur, insanların rızasını değil. İman etmeyip yalnızca insanları razı etmek içn iyilik yapanlar ahirette hiçbir karşılık alamazlar.
“İnsanlar içinde, Allah’tan başkasını ‘eş ve ortak’ tutanlar vardır ki, onlar (bunları), Allah’ı sever gibi severler. İman edenlerin ise Allah’a olan sevgileri daha güçlüdür…” (Bakara Suresi, 165)
Okuduğum bu söz içinde çok güzel bir satır daha var. Ne diyor Şems-i Tebrizi: Çünkü her insan ölecek yaşta… Gerçekten de ne kadar doğru. Hepimiz ölecek yaştayız. Ne kadar günümüz kaldı, ne kadar dakikamız kaldı bilmiyoruz. Hepimiz büyük bir hızla ölüm günümüze doğru yaklaşıyoruz. Belki de amel defterimizi dolduracak bir kaç saatimiz kaldı, onu bile bilmiyoruz. İnsan işte böylesine acz içindeyken, böylesine zavallı konumdayken büyüklenmek onun neyine. Ne zaman öleceğini bilmemek kadar büyük bir acizlik var mı bu dünyada. Sen gözünü kapamış yürürken belki de ölüm melekleri tam arkanda…
Yazımı yine Şems-i Tebrizi’nin güzel bir sözü ile bitirmek istiyorum:
Kainat yekvücut, tek varlıktır. Her şey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır.Sakın kimsenin ahını alma, bir başkasının hele hele senden zayıf olanın canını yakma.Unutma ki dünyanın öteki ucunda tek bir insanın kederi, tüm insanlığı mutsuz edebilir. Ve bir kişinin saadeti, herkesin yüzünü güldürebilir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder