Allah’ın üzerinizdeki nimetini anıyor musunuz?

Allah her an nimetini üzerimize yağdırırken bizler nasıl bunu görmezden gelebiliriz?

---

Bugün sizlere çok önemli bir konudan bahsetmek istiyorum. Allah Kuran’da yüzlerce ayette insanlara dünya hayatında birçok nimet verdiğinden fakat onların hiç şükretmediğinden bahseder. İnsanların birçoğu sürekli isteyip hiç vermeye yanaşmazken, şükretmeyi aklına bile getirmezken Allah onları durmaksızın yararlandırmaya devam eder. Kuşkusuz bu Allah’ın sonsuz rahmetinden ve şefkatindendir. Dünyadaki milyarlarca insan bencilce tüketip dururken kendi isminin başına “nankör” sıfatının eklendiğinden haberi bile olmaz.

Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir,pek nankördür. (İbrahim Suresi, 34)

Hiç şüphesiz, rızık veren O, metin kuvvet sahibi olan Allah’tır. (Zariyat Suresi, 58)

“Eğer O, rızkını tutsa (vermese), rızkınızı verecek olan kimmiş?” (Mülk Suresi, 21)

Ey insanlar, Allah’ın üzerinizdeki nimetini anın. Gökten ve yerden sizi rızıklandıran Allah’ın dışında bir başka Yaratıcı var mı? O’ndan başka ilah yoktur. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorsunuz? (Fatır Suresi, 3)

De ki: “Göklerden ve yerden sizlere rızık veren kimdir? Kulaklara ve gözlere malik olan kimdir? Diriyi ölüden çıkaran ve ölüyü diriden çıkaran kimdir? Ve işleri evirip-çeviren kimdir? Onlar: “Allah” diyeceklerdir. Öyleyse de ki: “Peki siz yine de korkup-sakınmayacak mısınız?” (Yunus Suresi, 31)

Allah’ın üzerinizdeki nimetini anıyor musunuz?

Tüm insanlara eşler, çocuklar, dostlar, güzel evler, arabalar, birbirinden güzel yiyecekler, gezip dolaşacakları muhteşem bahçeler ve şehirleri bağışlayan Rabbimizdir. Bizler O’na ne kadar şükretsek azdır. Samimi Müslümanlara düşen gün içinde hiç unutmaksızın Allah’a şükretmek ve secde ederek O’na yakınlaşmaktır…

Allah’ın üzerinizdeki nimetini anıyor musunuz?

Ey iman edenler, rüku edin, secdeye varın, Rabbinize ibadet edin ve hayır işleyin, umulur ki kurtuluş bulursunuz. (Hac Suresi, 77)