Bitkilerdeki farklı renkler nasıl ortaya çıkıyor?
Dünya renksiz olsaydı insanın ruhu bu kadar zevk alamazdı...
Kapkara, kirli, çamurlu bir topraktan çıkan kıpkırmızı bir elma, kavuniçi bir portakal, ya da mor ve pembe renklerle bezenmiş şahane bir orkide. Bitkilerdeki bütün bu muhteşem renkler nasıl ortaya çıkıyor hiç düşündünüz mü? Bütün bitkiler kahverengi, kopkoyu bir renkte yaratılabilirdi, ama tersine doğada müthiş bir canlılık var. Bitkiler birbirinden güzel ve alımlı renklere bezenmiş bir şekilde yaratılmış. Dilerseniz bitkilerdeki bu renk cümbüşünün bilimsel açıklamasına bakalım.
Bildiğiniz gibi her maddenin yansıttığı renk, o maddenin sahip olduğu pigment moleküllerine bağlıdır. Yeşil bitkilerdeki asıl pigment molekülü de “klorofil” maddesidir. Bunun yanı sıra bitkilerde başka renkleri oluşturan pigmentler de bulunur ve bu farklı pigment türleri bitkilerde gördüğümüz olağanüstü renk çeşitliliğinin oluşumunu sağlar.
Örneğin klorofile ek olarak bitkilerde “karotenoid” adı verilen pigmentler de vardır. Bu pigmentlerin bazıları sarıdır; mısırlara, limonlara, ayçiçeklerine renklerini verirler. Diğer karotenoidler sarıdan daha fazla kırmızıdırlar; bunlar şeker pancarlarında, domateslerde, güllerde, havuçlarda bulunmaktadır. Karotenoidler aynı zamanda yeşil yapraklarda da bulunmaktadır. O halde neden yapraklar kırmızı, sarı ya da turuncu değil de ağırlıklı olarak yeşil renklerde görünürler diye düşünülebilir. Bunun nedeni, klorofilin yeşilinin diğer renklerin görülmesini engelleyecek kadar güçlü olmasıdır.
Bununla birlikte sonbaharda değişiklikler meydana gelir. Gün ışığının azalması ile birlikte bitkiler klorofil üretmeyi durdururlar ve bu yüzden yeşil rengi veren pigmentlerin gücünde azalma olur ve yapraklardaki yeşil renk solmaya başlar. Karotenoidler yaprakları kahverengi, sarı ve kırmızıyla renklendirirler. Aynı zamanda sonbaharda bazı yaprakların dış tabakalarında “anthocyanin” adı verilen bir grup pigment üretilir. Parlak kırmızı ve mavi olan bu pigmentler yapraklarda kırmızı ve pembe renkleri oluşturan maddelerdir. Eğer bir bitkide birden fazla pigment bulunuyorsa, bu durumda bitkide, pigmentlerin yansıttığı rengin karışımı görülür.Kendisine renk veren pigmentlerin tümünün bilgisi o bitkinin DNA’sında kodludur. Bu yüzden bir bitki türü dünyanın neresine gidilirse gidilsin aynı özellikleri taşır. Örneğin dünyanın her yerindeki portakalların rengi aynıdır, şekilleri ve kabuklarının dokusu aynıdır.
Portakalın kabuğunun içinde bulunan içi turuncu renkli, kokulu, şekerli su dolu torbacıkları oluşturan şeffaf zarın rengi dünyanın hiçbir yerinde değişmez. Muzlar dünyanın her yerinde sarıdır, domatesler kırmızı, güller, menekşeler, karanfiller hep aynıdır. Dünyanın neresine giderseniz gidin doğal olarak yetişen bir çileğin farklı bir renk taşıdığını göremezsiniz. Dünyanın her yerindeki çileklerin DNA’sında, onları bildiğimiz çilek haline getiren özellikler mevcuttur. Çileğin rengi, kokusu, lezzeti hep aynıdır. Bu eşi benzeri olmayan bir düzendir. Böyle bir düzenin kendi kendine gelişen tesadüflerle oluştuğu elbette ki iddia edilemez.
Dünyanın her yerine hâkim olan bu benzersiz sanatın sahibi üstün bir akıl sahibi olan Allah’tır. Allah her şeye güç yetirendir. Allah Rad Suresi’nde aynı su ile sulanmasına rağmen topraktan farklı ürünlerin çıkmasına şöyle dikkat çekmektedir:
“Yeryüzünde birbirine yakın komşu kıtalar vardır; üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar da vardır ki, bunlar aynı su ile sulanır; ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazısını bazısına üstün kılıyoruz. Şüphesiz, bunlarda aklını kullanan bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.” (Rad Suresi, 4)
Meyveler, sebzeler, çiçekler ve ağaçlar… Her biri farklı renklere, kokulara ve tatlara sahip olan bitkiler Allah’ın yaratma sanatının delillerindendir. Çevrenizde her an gördüğünüz, kimi zaman da sadece kitaplardan tanıdığınız bitkilerin her biri kendine özgü renklere ve desenlere sahiptir. Hepsinin üreme şekilleri farklıdır, içerdikleri nektar oranı, kokuları hep birbirinden farklıdır. Gülleri düşünelim. Kırmızı, beyaz, sarı, turuncu, pembe, kenarları beyazlı, çift renkli hatta geçişli renklere sahip güller… Kuşkusuz bunları gören bir insanın hayranlık duymaması, bu çiçekleri yaratan Allah’ın sonsuz kudretini kavrayamaması çok büyük bir gaflet olur. Allah Kuran’da gördüğü yaratılış delillerini takdir edemeyen insanlar hakkında şöyle buyurmuştur:
“Göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki, üzerinden geçerler de, ona sırtlarını dönüp giderler. Onların çoğu Allah’a iman etmezler de ancak şirk katıp-dururlar.” (Yusuf Suresi, 105-106)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder