24 Nisan 2014 Perşembe

Sadece gözün yapısı evrim teorisini çürütmeye yeterlidir…


Sadece gözün yapısı evrim teorisini çürütmeye yeterlidir…
Gözün kırk organeli bir arada çalışmadan göz işlevini yapamaz.

De ki: “Sizi inşa eden (yaratan), size kulak,gözler ve gönüller veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz?” (Mülk Suresi, 23)
Aklı olan her insan gözdeki detayları incelediğinde bunların tesadüfler sonucu, zararlımutasyonlar sonucu oluşamayacağını anlar.Evrimciler bildiğiniz gibi tüm canlıların hiçbiryaratılış olmadan sayısız tesadüfler sonucunda meydana geldiğini iddia ederler. Oysa bu iddia bilime karşıdır. Çünkü cansız maddelerin canlı oluşturması ve bir canlıya hayat vermesi mümkün değildir. Gözle ilgili vereceğim birkaç detay evrimcilerin nasıl büyük bir yanılgı içinde olduğunu göstermeye yeterlidir.
Sadece bu cümleyi okuyup bitirinceye kadar gözünüzde yaklaşık yüz milyar işlem yapıldı. Dünyada yaşayan milyarlarca insan işte böylesine muhteşem iki küre ile gözlerini açıyor bu dünyaya. Üstelik görmek için hiç çaba harcamıyor. Sadece görmek istediği yere bakıyor ve rahatlıkla görüyor. Ama o saniyeler içinde gözü meydana getiren tam kırk organ kusursuz bir şekilde çalışıyor.
Bakın bırakın gözdeki bu kırk organelin kusursuz çalışmasını, sadece gözyaşı salgılamayan bir göz, çok kısa bir sürede kurur ve kör olur. Dahası gözyaşı, antiseptik özelliği ile, gözü mikroplara karşı korur.Evrimciler, gözyaşı olmadan birkaç saat içinde kuruyan gözün, sözde evrim süreci içinde, gözyaşı bezleri oluşana kadar milyonlarca yıl nasıl dayandığı sorusunu akıllarına getirmek bile istemezler. Kaldı ki gözün görevini yapabilmesi için bütün organ ve sistemleriyle mevcut olan bir beden dışında, kornea, konjonktiva, iris, göz bebeği, göz merceği, retina, koroid, göz kasları, göz kapakları gibi doku ve yapılara ihtiyaç vardır.
Bundan başka göz ve beyin bağlantısını sağlayan muhteşem bir sinir ağı ve beyinde bulunan son derece kompleks görme alanı olmadan görmemiz mümkün değildir. Bütün bu saydıklarım, tesadüfen hiçbir şekilde oluşamayacak kadar özel ve kompleks yapılara sahiptirler. Bu yapılardan herhangi biri, örneğin göz merceği olmasa göz hiçbir işe yaramaz. Dahası göz merceği ile göz bebeğinin yerleri değişmiş olsa, göz yine görevini yerine getiremez. Kısaca gözün yapısı çok özel bir planlamanın eseridir. Bir tekinin bile tesadüfler sonucunda kendi kendine oluşması imkansız olan bu yapıların belirli bir plan ve uyum içinde aynı anda, aynı yerde bulunmalarının ancak tek bir geçerli ve mantıklı açıklaması vardır. Gözü oluşturan tüm parçalar üstün akla sahip bir güç tarafından yaratılmışlardır. Bu gücün sahibi ise kainatın yaratıcısı olan Allah’tır.
Evrim teorisini ortaya atan Darwin bile gözdeki tasarım karşısında çaresiz kalmıştır. Arkadaşı Asa Gray’e yazdığı 3 Nisan 1860 tarihli mektupta “gözü düşünmek çoğu zaman beni teorimden soğuttu” diyerek içine düştüğü çaresizliği dile getirmiştir. 1
1
Dahası Darwin, “Türlerin Kökeni” adlı kitabının “Problems” (Problemler) bölümü içinde, şu itirafı da kelime kelime yazmıştır:
“Farklı mesafelerdeki cisimleri benzersiz bir mükemmellikte odaklayan, farklı oranlardaki ışığa göre kendisini uyarlayan göz gibi bir organın doğal seleksiyona dayalı rastlantılarla ortaya çıktığını öne sürmek, itiraf ediyorum ki, olabilecek en yüksek düzeyde saçmalamaktır.”2
2
Kaynaklar:
1 Norman Macbeth. Darwin Retried: An Appeal to Reason. Boston, Gambit, 1971. s. 101)
2 Charles Darwin, The Origin of Species, First Edition Reprint. New York, Avenel Books, 1979. s. 217

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder