14 Nisan 2014 Pazartesi

Komünal toplum denen komünist zihniyetin çarpık mantığı!


Komünal toplum denen komünist zihniyetin çarpık mantığı!
Komünizm halklara yalnızca mutsuzluk ve sefalet getirir.

Komünistlerin ısrarla Darwinin öğretilerinin peşinden koşmasının çok önemli bir sebebi var. Çünkü bildiğiniz gibi Marks tarihsel materyalizm diye ortaya bir zihniyet atıyor. İnsanlar üzerinde, toplumlar üzerinde maddeciliğin öne çıktığı bir zihniyeti var ve buna göre insanlık tarihini kendi kafasına göre bazı sınıflara ayırıyor. Tarihsel materyalizm ne demek? Toplumsal değişimin maddi değerlere dayalı olarak ilerlemesini savunmak demek, işte bunu savunuyor Marks. Bunun için de sözde ilk toplumsal değişimi yaşayan toplumun ilkel komünal toplum olduğunu iddia ediyor. İsterseniz evrimcilerin kendi kafalarından hayali olarak çizdiği ilkel komünal toplum resmini hep birlikte hatırlayalım:
 
İlkel Toplum
 
Marks ilk neolitik çağda avcı olan insanların arasında komünal yaşam olduğunu savunuyor. Yarı çıplak maymuna benzeyen elinde mızrak tutan adamlar,  ortada dolaşan çocuklar. Bu çocukların kime ait olduğu belli değil. Kadınlar da herhangi bir ahlaki değere sahip değil. Erkek, kadın, herşeyin ortak olduğu böyle bir toplumun varlığı öne sürülüyor. Bu toplumun da şöyle bir özelliği var. Mağara adamı oldukları için konuşmayı bilmiyorlar. Evrimcilerin anlattığına göre maymundan evrimleşip yeni insan olmuşlar! Fakat Marks’a göre son derece derin bir ahlak anlayışına sahipler! Çünkü paylaşmayı biliyorlar. Egoist değiller, sadece ihtiyaçları kadar yiyorlar. Çünkü ilkel komünal toplumda avcılık var, avla getirdikleri hayvanları ortaya yığıp hep birlikte yiyorlar. Aç gözlülük yok. Cinsellik ve aile kavramları da yok, karman çorman bir mantık. Fakat Marls’ın hayali anlatımlarına göre, daha sonra tarımcılık başladığı için daha çok ürün elde edildiği için depolama zihniyeti başlıyor. Depolama zihniyetinden dolayı da insanlar mülk edinme arzusu ile doluyorlar ve mal, mülk edinmeye başlıyorlar. Ve böylece miras konusu ortaya çıkıyor. İşte bu noktada Marks çocuklarının kime ait olduğunun bilinmesi gerektiğini söylüyor, çünkü mirasın kime bırakılacağı konu oluyor.
 
Komünal toplum denen komünist zihniyetin ana mantığı budur ve aklı başında hiçbir insanın inanabileceği, mantığına sığdırabileceği zihniyet değildir. Zaten tamamen çelişkilerle dolu, tamamen hayal ürünü olan bir inanış olmakla birlikte, aile kavramını insanların içinden alıp sadece bu şekilde bir toplumsal tarihi gelişim var gibi insanlara dayatırlar. Fakat komünist zihniyetteki ana temel nedir hepiniz bilirsiniz. Onların bir döngüleri vardır. İlkel komünal toplum ile başlar, daha sonra ilerler ve sonra yeniden geri dönüp komünal topluma ulaşılır.
 
Şu anda PKK’nın yaşadığı kamplarda da aynı böyle görüntülere rastalayabilirsiniz. Şimdi bu resimlerden birkaç tanesine bakalım:
 
Bu PKK resimlerinde de kendi aralarında kurdukları ilkel komünal toplum görüntüsünü görüyoruz. İşte PKK’nın da sağlamaya çalıştığı budur, böyle ilkel bir komün hayatıdır. Önce aile kavramını yıkacaklar, din ahlakının olmadığını savunacaklar ve böylece insanları bölüp kendi zihniyetine çekmeye çalışacaklar. Ne diyor komünistler? “Sadece iktidar vardır, gerisi güdülmesi gereken koyunlardır!” Bu zihniyetle de din olmadan, ahlak olmadan, güdülmesi gereken koyunları kendi zihniyetlerine göre kontrol altına alıp istediklerini yaptıracaklar, yani halkı insanlıktan çıkarıp kitleler halinde köle gibi kullanacaklar. Bakın Lenin insanların dinden ve maneviyattan mutlaka uzaklaştırılmaları gerektiğini nasıl söylüyor:
 
Din bir çeşit manevi baskıdır.1
 
Dini düşünceler, Tanrı inancı, hatta Tanrıyı soyut olarak düşünmek bile benlikte gizlenmiş bir alçaklıktır. 2 (Allah’ı ve dini tenzih ederim)
 
Tanrıya inanmak, cahil ataların kültüründen kalma bir kalıntıdır. 3
 
Dine karşı gerçekçi bir ideolojik mücadele başlatmak görevimiz olmalıdır. 4
 
Ateist olmak her komünist için bir kuraldır. 5
 
Bir vatandaşın dininin resmi dokümanlarda bahsi bile ortadan kaldırılmalıdır. Kiliseye herhangi bir devlet desteği sağlanmamalıdır ve devlet, dini toplumlara herhangi bir hakediş vermemelidir. 6
 
Marksizm’in filozofik temeli, Marx ve Engels tarafından sürekli tekrarlandığı gibi, diyalektik materyalizmdir. Tamamen ateist ve tüm dinlere düşman olan bir materyalizm… 7
 
İnsanlar işte komünizmin bu son derece çarpık, insanları köleleştiren zihniyetini bilmiyorlar. Komünizmi eşitlik, özgürlük, insan hakları olarak görüyorlar. Oysa gerçek komünist sistemde bunların hiçbiri yaşanmıyor. Bütün komünist hareketlerin sonunda oluşan toplum yapısında hepsi “burjuvaziye karşıyız” diyorlar ama kendi burjuvazilerini kuruyorlar. Bakın Çin’de, Kuzey Kore’de, hepsi kendi burjuvazilerini kurmuş durumdalar. Çin’de halkın büyük bir kısmı 40metrekarelik evlerde yedi, sekiz kişi yaşam mücadelesi verirken, sefalet içinde sürünürken baştakiler çok daha farklı bir hayat sürüyorlar. Sonuçta halk komünist sistemde tam anlamıyla sömürülüyor, hepsi köleleştiriliyor, iktidarın rahat yaşaması için kullanılıyor. Bu geçmişte Lenin, Stalin ve Mao döneminde de birebir aynı olmuştur, komünist rejime direnen halk acımasızca katledilmiştir.
 
Her zaman söylüyorum, eşitlik, özgürlük, sevgi, şefkat, merhamet, insan hakları, bütün bunlar ancak Kuran ahlakıyla mümkündür. Aile olmadan, din olmadan, maneviyat olmadan, Allah sevgisi olmadan bir toplumun ayakta kalması mümkün değildir. Komünist sistem kitleleri yönetir ve direnen kişileri de kendi içinde boğarak yok eder. Bugün bilinçsizce, cahilce komünizmi savunanlar, komünist iktidarın acımasız zulmüyle karşılaştıklarında ne kadar yanıldıklarını anlayacaklardır. Fakat o zaman da iş işten geçmiş olacak, bu yolda direndiklerinden dolayı tarifsiz pişmanlık duyacaklardır.
 
Kaynaklar:
 
1- http://www.marxists.org/archive/lenin/works/1905/dec/03.htm
 
2- Yeni Dünya Dergisi, Aralık 1994, s. 19
3- Pravda gazetesi, 1954
4- Pravda gazetesi, 1958
5- http://www.marxists.org/archive/lenin/works/1905/dec/03.htm
6- http://www.marxists.org/archive/lenin/works/1905/dec/03.htm
7- http://www.marxists.org/archive/lenin/works/1909/may/13.htm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder